Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Gazeteci Aştiyan: İran’da kadınların direnişi erkekleri de etkiledi


WAN – İran’da halkın direnmeye devam ettiğini söyleyen gazeteci Pune Aştiyan, “Kadınların 43 yıldır itiraz etmesi ve bu direnişe eninde sonunda erkekleri de katması önemli. Düzen değişene kadar bu eylemler devam edecek” dedi.

İran’da 16 Eylül’de Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından başlayan protestolar hükümetin tüm saldırılarına rağmen devam ediyor. İran’daki eylemleri değerlendiren gazeteci Pune Aştiyan, halkın bir sonuç alana kadar alanlarda olmaya devam edeceğini belirtti.

 

‘ROJHILAT BÖLGESİ ABLUKA ALTINDA’  

 

Eylemlerin farklı bölgelerde devam ettiğini belirten Aştiyan, “Özellikle Bellucistan’da Cuma namazlarından sonra eylemler yoğunlaşıyor. Daha önce bu eylemlere kadınlar katılamıyordu ama artık Belluci kadınları örgütlenerek, eylemlere katılıyor. Kadınlar bu bölgede kendi eylemlerini örgütlüyor. Rojhilat bölgesinde ise farklı eyaletlerde eylemler devam ediyor. Kurdistan’da çok sayıda gözaltı ve gece baskınları devam etse de eylemler devam ediyor. Bu kentlerde polislerin yerine Devrim Muhafızları bölgeyi ablukaya almışlar. Bölgeye gitmek isteyenler çok sıkı kontrollerden ve aramalardan geçiyorlar. Telefonları bile oldukça derin araştırılıyor. Ciddi bir abluka söz konusu. Birçok yerde interneti kestiler ve insanlara ulaşamıyoruz” diye konuştu. 

 

‘KATLEDİLENLERİN AİLELER EYLEMLERDE’  

 

Halkın ilk günkü taleplerinden vazgeçmediğini vurgulayan Aştiyan, “İran’da başlayan direnişin temel talebi rejimin ortadan kaldırılması, bu düzenin değişmesidir. Farklı halklar eylemlere katılıyor, bu yüzden farklı talepler olsa da herkes bu düzeni istemediğini açıkça söylüyor. Eyleme katılanlar reformu da reddediyor. Halk, ‘Şah istemiyoruz’ diyerek, slogan atıyor. İran halkları demokratik bir yönetim istiyor ve bundan vazgeçmiyor. Bu ay her gün Bellucistan ve Kurdistan’da idamlar yaşandı. Rejim bu idamlara farklı kılıflar bularak, idamların eylemlerden kaynaklanmadığı söylüyor, fakat bunun gerçeği yansıtmadığını biliyoruz. İktidarın tutumu nedeniyle bu idamlar medyaya pek yansımadı. Bunu net bir şekilde biliyoruz ki, iktidar protestocuları idam ediyor. İdam edilenler kişilerin aileleri direnerek rejiminin değişmesini istiyor ve ailelerin talepleri arasında yaşanılan idamların sorumlularının cezalandırılması da var. İran rejiminin idam ettiği kişilerin aileleri aktivist oldu, aileler hak ve adalet istiyor” dedi. 

 

‘REJİM EYLEMLERİ GÖRMEZDEN GELİYOR’

 

Rejimin, eylemler yokmuş gibi davrandığına dikkat çeken Aştiyan, “İkiyüzlü bir tutum var. Kendi medyalarında sanki eylemler yokmuş gibi bir durum yaratılıyor. Dünyanın gördüğü medya bu olduğu için insanlar eylemlerin bittiğini sanıyor. Rejimin temsilcileri kendi medya kanallarında, ‘Ciddi eylemler yok, normal hayata geri döndük. Biz katilleri öldürüyoruz’ gibi söylemlerde bulunuyor. Kendi medyalarında eylemcilerden işkence alınan ifadeleri yayınlayarak anti propaganda yapıyorlar. Onlar ne kadar saklasa da medyaları hacklendiğinde ne kadar korktukları ortaya çıkıyor. Rejim, panik olmuş durumda; bazı ordu mensuplarının iktidarla işbirliği yapmak istemediği daha önce ortaya çıkmıştı. Geçtiğimiz günlerde İran’ın resmi medyası yöneticilerinin ailelerinin Kanada’ya sığınmacı olarak gittiği ve kendi aileleri hakkında itirafçı oldukları ortaya çıktı. Birçok kişinin ailelerinin kaçtığı bilgileri her gün ortaya çıkıyor. Bu durum bize iktidarda bir çözülmenin olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

 

‘ÖNEMLİ OLAN ERKEKLERİN DE KATILMASI’

 

Geçtiğimiz hafta İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in, İran Emniyet Müdürü Hossein Ashtari’yi görevden alarak yerine Ahmed Rıza Radan’ı atadığını aktaran Aştiyan, “Radan, bir önceki eylemleri çok şiddetli bir şekilde bastıran, ‘Ahlak Polisi’ uygulamasına getiren kişiydi. Bu durum bize şunu gösteriyor; Hamaney yeniden şiddet uygulamak istiyor. Hamaney’in, Ashtari’yi eylemleri bastırmak için yeterli şiddeti göstermediği için eleştirdiği yönünde bilgiler de basına yansıdı. İran rejimi eylemler boyunca birçok hukuksuzluğa imza attı, insanlar yargılanmadan idam edildi. İran’daki kadınların hiçbir hakka sahip olmadığını defalarca söyledik. İran’daki kadınlar bir erkek imzası olmadan tedavi bile olamaz. Yıllardır buna karşı direnen kadınlar var, buna karşı yıllardır kadınlar kendilerini yakarak itiraz ediyor. Rojhilat’ta bunu özellikle gördük. Yani Jîna Emînî katledilene kadar erkekler bizim direnişimizi görmezden geldi.  Erkek sürekli bizi görmezden geldi ama Emînî’nin katledilmesiyle birlikte erkekler de eylemlere katıldı. Önemli olan; kadınların 43 yıldır itiraz etmesi ve bu direnişe eninde sonunda erkekleri de katmasıdır” şeklinde konuştu.   

 

ŞÜPHELİ ÖLÜMLER

 

Gözaltına alınan birçok kişinin serbest bırakıldıktan sonra intihar ettiğine yönelik iddiaların olduğunu dile getiren Aştiyan, “Geçtiğimiz hafta bir meslektaşımız olan Mohsen Cefferi gözaltından çıktıktan sonra intihar etti. İnsanlar gözaltından çıktıktan sonra umutlu şeyler söylüyorlar ve bir gün sonra intihar ettikleri söyleniyor. Ben bunlara inanmıyorum ve bu ölümlerin şüpheli olduğuna inanıyorum. Hatta insanların katledildikten sonra intihar süsü verildiğine inanıyorum. Önceden bu ülkede bu tarz şeyler çok yapıldı. İnsanlar, bu olaylarda gözaltında çıkanlara bir çeşit zehir verildiği ve gözaltında çıktıktan bir gün sonra öldüklerini düşünüyor. Bu konu hala netleştirilemedi. Her şey devletin elinde ve bir hastane olmadığı için gerekli işlemler yapılamıyor. İnsanlar çocuklarının neden öldüğünü bile bilmiyor. Bu olayların açığa çıkması gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

‘ÖCALAN’IN KONUŞMALARI FARSCAYA ÇEVRİLİYOR’

 

Eylemlerin ilk ortaya çıktığında örgütsüz bir şekilde başladığını hatırlatan Aştiyan, “Şimdiki eylemler daha örgütlenmiş şeklinde devam ediyor. Yeni eylemlerde farklı kişilerin örgütlenerek katıldığını gözlemliyoruz. En önemli konu ise İran’da örgütlenme Kürtler ve solcularda daha iyi ilerliyor. Bugüne kadar İran’da örgütlenmek yasaktı ama bu kesimler bu yasaklara rağmen örgütleniyor. Zaten ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganları bunun göstergesi. Geçtiğimiz günlerde eylemcilerin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın birkaç konuşmasını Farsçaya çevirip izlediğine şahit olduk. Eylemciler, halka ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesinin nereden geldiğini anlatıyor. Eylemciler, Öcalan’ın felsefesini örnek alarak örgütlenmeye devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.

 

‘EYLEMLER MUTLAKA SONUCA ULUŞACAK’

 

Eylemlerin eninde sonunda sonuç vereceğini belirten Aştiyan, “İnsanların ciddi bir öfkesi var çünkü rejim tüm kesimleri ezdi ve herkes rejimden nefret ediyor. Bu kadar katliamdan sonra hiçbir şey eskiye dönmez. İnsanları sokakta öldürdüğü yetmediği gibi insanları idam ediyor. Kanı dökülmüş çocukların aileleri, arkadaşları varken bu düzen devam etmez. Çocuklarını kaybeden aileler birleşerek bu duruma karşı çıkıyor. İdam kararı verilen iki kişinin idamları protestolar sayesinde durduruldu. İnsanlar, ‘öldürdüğünüz her bir kişi için binler sokağa çıkacak’ sloganı atıyorlar. Bu kişilerin idamlarının durdurulması halkın birbirine sahip çıktığını gösteriyor. Bu yüzden hiçbir şey eskisine dönemez” dedi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version