Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Galip Mendi’nin emekli olmasını istemediği Albay fişleme listelerini iptal ettirmek için Ankara’da mekik dokumuş

Eski İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı Kurmay Albay Gürcan Sercan’ın, 15 Temmuz’dan iki ay önce Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi ile görüştüğü haberinin ardından yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Bu görüşmede fişleme belgelerini yalanlamayan dönemin Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi’nin “Birkaç ay idare et. Emekli olmak için acele etme” diyerek Albay Sercan’ı vazgeçirmeye çalışması dikkatleri çekmişti.

Gürcan Sercan‘ın o dönemdeki görüşme trafiğine ilişkin yeni ayrıntılı bilgiler ortaya çıktı. İstanbul Alay Komutanı Albay Gürcan Sercan ile yakın çalışan bir mesai arkadaşından alınan bilgilere göre; Sercan mayıs ayında gittiği Ankara’da sadece Orgeneral Galip Mendi ile görüşmemiş. Bu ziyaretten sonra TSK’dan MİT’e geçerek halen aktif görevlerde bulunan eski bir devre arkadaşını da ziyaret etmiş. Son olarak da dönemin İçişleri Bakan Müsteşarı Selami Altınok ile bir araya gelmiş. Kendisinin isminin geçtiği fişleme listelerinden adının çıkarılmasını talep etmiş. Hem MİT görevlisi hem de Altınok, “Gürcan Albay kafana takma hallederiz” diyerek kendisini oyalamış.

TSK’da subay olarak görev yaparken kumpas sebebiyle yurtdışında yaşamak zorunda kalan kaynak, Sercan ile Mendi arasında geçen görüşme trafiğini teyit ediyor. Kurmay Albay Sercan’ın mayıs ayında kendisinin ve ekibinin isimlerini “Paralel Devlet Yapılanması” listesinde gördükten sonra deliye döndüğünü kaydeden kaynak, bu yanlışı düzeltmek için dönemin Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi’nin kapısını çaldığını aktarıyor. Galip Mendi’ye güven duyduğu için yaza kadar bekleme kararı aldığını belirten kaynak, görüşme sonrasında Ankara’da bazı meslektaşlarından da yardım istediğini vurguluyor.

Kaynağın aktardığı bilgilere göre; Albay Gürcan Sercan önce Jandarma Genel Komutanı ile yaklaşık iki saat görüşme gerçekleştirdi. Orgeneral Mendi’nin kendisine emniyet ve MİT’ten gelen istihbarat raporlarını göstermesi üzerine önce İçişleri Bakanlığı’na ardından da MİT yerleşkesine gitme kararı alıyor. Mayıs 2016’da Albay Sercan, bir dönem İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevinde bulunan ve yakından tanıdığı İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Selami Altınok’un kapısını çalıyor. Kendisi ve ekibi hakkında hazırlanan fişleme notlarını Müsteşarın masasına bırakıyor. Müsteşar Altınok “Gürcan Albay bunları kafana takma. Biz senin Paralel yapı üyesi olmadığını biliyoruz. Hallederiz” diyerek kendisini oyalıyor. Albay Sercan da Müsteşarın sözlerine güvenip makamdan ayrılıyor. Daha sonra MİT’te görevli eski bir devresine gidiyor. Devresi o dönem paralel devlet yapılanması masasının en etkili elemanlarındandır. MİT görevlisi de Albay Sercan’a yanlış bir listeleme yapıldığı, en kısa sürede sorunun halledileceği güvencesini veriyor. Bunu kafasına takmaması yönünde uyarılarda bulunuyor.

Albay Gürcan Sercan, bir gün sonra yeniden İstanbul’daki görevinin başına dönüyor. Çalışma arkadaşlarına Ankara’da gerçekleştirdiği görüşmelerle ilgili bazı bilgiler aktarıyor. Jandarma İstihbarat Şubesi’ne gönderilen fişleme notlarının da en kısa zamanda kayıttan kaldırılacağı yönünde güçlü güvenceler aldığını söylüyor. Bütün astlarından da görevlerini eskisi gibi en iyi şekilde yapmaya devam etmelerini istiyor.

Ne var ki görüşmenin üzerinden birkaç hafta geçmeden bir fişleme notu daha gönderiliyor Jandarma birimine. Jandarma İstihbarat Şube Müdürü yine raporu Albay Sercan’a getiriyor. Sercan bu notun ardından ağustos ayında emekli olmaya karar veriyor. Artık Ankara’daki meslektaşlarıyla da bir görüşme yapmanın gereksiz olduğuna hükmediyor. Ne var ki, emeklilik dilekçesini veremeden 15 Temmuz gerçekleşiyor.

İstanbul Jandarma Alay Komutanlığı personeline kışlalarını kesinlikle terk etmemeleri yönünde yazılı ve sözlü talimat veriliyor. Zaten o gece ve devamında jandarmanın karıştığı hiçbir eylem kayıtlara geçmiyor. 15 Temmuz’da olayları önlemeye çalışan Kurmay Albay Gürcan Sercan ise “Darbeye teşebbüs” suçlamasıyla müebbet hapis cezasına çarptırılıyor. Yerel mahkemenin delillere dayanmadan verdiği hükümse Yargıtay kararıyla onanıyor. Albay Sercan emeklilik dilekçesini ise tutuklu bulunduğu cezaevinde vermek zorunda kalıyor.

Gürcan Sercan ile ilgili daha önceki habere buradan ulaşabilirsiniz:

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version