Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Futbol yalnızca 90 dakikadan ibaret değil; futbol demek ekonomi demektir

Futbol yalnızca 90 dakikadan ibaret değil; futbol demek ekonomi demektir

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Spor artık bir endüstridir, spor artık bir diplomasi dilidir, bir turizm kalemidir. Futbol yalnızca 90 dakikadan ibaret değildir. Futbol demek ekonomi demektir” dedi.  

Türkiye Futbol Federasyonu’nun, futbolun tüm paydaşlarıyla Türk futbolunun kısa, orta ve uzun vadeli strateji planının oluşturulması için başlatacağı “The Game Plan” çalıştayının açılışında konuşan Kasapoğlu, Türk futbolunun kısa, orta ve uzun vadeli strateji planının inşa edildiğini belirtti.

“Spor artık bir endüstridir, spor artık bir diplomasi dilidir, bir turizm kalemidir”

Riva Spor Bakanlığı Tesisleri’nde gerçekleştirilen çalıştayda, sporun günümüzde fiziksel aktiviteden öte bir ekonomi olduğuna dikkati çeken Bakan Kasapoğlu, “Spor artık bir endüstridir, spor artık bir diplomasi dilidir, bir turizm kalemidir. Tüm branşları içine aldığınızda, yıllık yaklaşık 600 milyar dolarlık bir değer üretiyor. Spor evreninin içerisinde markalar var, organizasyonlar var, spor idolleri var, sosyal sorumluluk projeleri var. Ülke olarak spora yönelik politikalar geliştirirken, kısa, orta ve uzun vade stratejilerini meydana getirirken başarılı olmak istiyorsak tüm parametreleri hesaba katmalıyız. Spora endüstri diyorsak, diğer endüstrilerde olduğu gibi insan yaşamındaki hızlı değişim ve dönüşümlere de onu adapte etmek mecburiyetindeyiz” dedi.

“Futbol yalnızca 90 dakikadan ibaret değil” 

Futbolun yalnızca 90 dakikadan ibaret olmadığını vurgulayan Kasapoğlu, “Stadyumdaki tecrübe alanlarıyla, maç sırasındaki interaktif içerikleriyle, maç öncesi ve sonrası için üretilen dijital ürünleriyle futbol artık bir spor faaliyetinden çok daha fazlasıdır. Dünya Kupası için FIFA’nın çıkardığı FIFA Plus uygulaması önümüzdeki en yeni örneklerden. Uygulama, Dünya Kupası tecrübesini seyir teknolojisi anlamında, adeta başka bir boyuta taşıdı. Maçları tribünde izlerken kamerayı açtığınızda oyuncuların adını, hangi mevkide oynadıklarını, futbolcuların saha üzerindeki anlık performanslarını ve ısı haritalarını gerçek zamanlı olarak görebiliyordunuz. Teknolojinin geldiği bu seviye, hayranlık uyandırıcı. Bu seviyeden uzak kalmamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Futbol demek ekonomi demektir”

VAR uygulamasının, hata payının düşürülmesi için getirildiğini ve bu uygulamayla hakemlere güç verilmesini amaçladıklarını belirten Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Futbol daha şeffaf olsun, izleyici tarafından güvenilirliği yükselsin. 1966 Dünya Kupası Finali’ni hatırlayın. Top çizgiyi geçti mi geçmedi mi? Futbol dünyası, finali kazananı değil, yıllarca bu konuyu tartıştı. VAR uygulaması, doğru karar verme konusunda futbola çok önemli katkılar sağlıyor. Futbol, dünya tarihinde en geniş sınırlara ulaşmış olgudur. Dünya nüfusunun yarısı, bir şekilde futbolun tüketicisidir. 300 milyona yakın insan da bizzat bu oyunu oynamakta. Deloitte’ın son yaptığı araştırmada Avrupa’da futbolun pazar değeri 27,6 milyar avroya yükselmiş. Bu değerin yüzde 50’sini ise 5 büyük lig oluşturuyor. Futbol demek ekonomi demektir.”

Sahadaki başarının marka değerine dönüşmesi gerektiğini ve spordaki finansal sürdürülebilirliğin sağlanması gerektiğini anlatan Kasapoğlu, Türkiye’de spor ekonomisinin büyütülmesi gerektiğini dile getirdi.

Sporda hukuki arka planı güçlendirmek ve spor kulüplerinin borç sarmalına girmesini önlemek için Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’nun mecliste tüm grupların oy birliğiyle kabul edildiğini anımsatan Bakan Kasapoğlu, “Altyapı ve tesis yatırımları, çıkarılan kanunlar, finansal düzenlemeler, futbolda sürdürülebilirlik noktasında çok olumlu katkılar yaptı. 2010 yılından bu yana, pazar değeri her geçen yıl büyüyor. Artık önümüze bakma ve yeni projeler, fikirler üretme aşamasındayız. Herkes daha global düşünüyor, daha global tüketiyor. Bu yüzden sadece bulundukları coğrafyanın takımlarını destekleme, o pazarın içerisinde olma durumu artık geçmişte kaldı” değerlendirmesinde bulundu.

“Günümüzün futbol tarzına cevap vermeliyiz”

Dünyanın önde gelen futbol kulüplerinin farklı coğrafyalara yöneldiğine dikkat çeken Bakan Kasapoğlu, “Real Madrid Beckham ile Uzak Doğu, Zidane ile Kuzey Afrika, Roberto Carlos ile Güney Amerika, Raul ile İspanya pazarına hakim olmuştu. Video oyunlarıyla ilgili yapılan bir araştırmada kullanıcıların en çok seçtiği kulüplerin, 5 büyük ligin şampiyon takımları olduğu ortaya çıkmış. Yani Avustralya’nın küçük bir şehrindeki çocuk bile Avrupa’daki takımı seviyor, takip ediyor. Biz bu global akımın neresindeyiz, bunu düşünmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

Tüm branşlarda 2022 yılındaki uluslararası organizasyonlarda 6 bin 127 madalya kazanıldığını söyleyen Kasapoğlu, şunları söyledi:

“Türkiye, birçok spor branşında dünyanın yükselen yıldızı olmuş durumdadır”

“Türkiye, birçok spor branşında dünyanın yükselen yıldızı olmuş durumdadır. Futbolun da bu ivmenin içerisinde yer almasını arzuluyoruz. Sporcu yetiştirmede, altyapıda, teknik anlamda günümüzün futbol tarzına cevap vermeliyiz. Türk futbol ekolünü, Türk futbolu oyun tarzını inşa etmeliyiz. Avrupa’nın en modern, en yeni stadyumları, antrenman sahaları, altyapı tesislerine sahibiz. Son 20 yılda, Sayın Cumhurbaşkanımızın olağanüstü destekleriyle 36 adet stadyum inşa ettik. 6 adet stadyumun inşası devam ediyor. Ortada ciddi bir gayret, ciddi bir inanç, ciddi bir özveri var. Bu özveriye daha fazla sporcu yetiştirerek, yetenekleri keşfederek, geleceğe yatırım yaparak cevap vermemiz lazım.”

“Gençlere bol bol fırsat vermeliyiz”

Türkiye’de futbol kulüplerinin altyapıdan çıkan oyunculara çok fazla imkan vermediğini vurgulayan Bakan Kasapoğlu, “Futbol kulüplerimiz yıllarca altyapıdan sporcu yetiştirmeye sırtlarını dönmüşlerdi. Bu anlayışın geride bırakıldığını görüyoruz ancak hala yeterli düzeyde değil. Keşfetmeli, yetiştirmeli ve sahada olmaları, vitrinde yer almaları için bu gençlere bol bol fırsat vermeliyiz. Süper Lig şu anda altyapısından gelen oyunculara en az forma veren liglerden. Bu konuda Danimarka Ligi yüzde 26,6 ile başı çekiyor. Bizim oranımız ise yüzde 4,4. Bu oranı artırmalıyız. Türkiye olarak gençlerimize her alanda duyduğumuz güveni perçinlemeliyiz. Yeni yıldızlar yetiştirelim. Bakanlık olarak biz kulüplerimizin, federasyonumuzun ve spora emek veren herkesin destekçisi olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“Dünya artık kadın futboluna yatırım yapıyor”

Kadın odaklı spor politikasına da dikkati çeken Kasapoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu gayretlerle profesyonel sporcular arasında erkek-kadın oranı kafa kafaya geldi. Alınan madalyaların çoğunda kadınlarımızın imzası var. Sporcu bile bulamadığımız bazı branşlarda artık kadın sporcularımız dünyada zirveye oynuyor. Kadın sporcularımızın futbolda da büyük potansiyelleri var. Dünya artık kadın futboluna yatırım yapıyor. Bizim de orada olmamız gerekiyor. 2022 yılında yapılan Kadınlar Avrupa Futbol Şampiyonası’nın tüm maçlarını 580 bin taraftar takip etti. Wembley’deki final maçını 87 bin taraftar stadyumdan izledi. Dijital oyun üreticileri, konsol oyunlarında 2023 yılından itibaren kadın futbol takımlarına ve yıldızlarına yer vereceklerini açıkladı. Bunlar, kadın futboluna olan ilginin büyüdüğünü gösteren çok önemli verilerdir. Kadın futboluna eğilmeli ve bu konuda yeni adımlar atmalıyız. Türkiye, doğru hamleleri gerçekleştirebilirse, kadın futbolunda çok kısa zaman içinde çok önemli seviyelere yükselebilir. Bakanlık olarak biz de bu konuda ne gerekiyorsa, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yapmaya hazırız.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version