Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Erdoğan, ‘Altılı Masa’yı hedef aldı: Tek kaptanla bir gemi gider, yedekler ayrı

Erdoğan, 'Altılı Masa'yı hedef aldı: Tek kaptanla bir gemi gider, yedekler ayrı


AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen “Yüz Yüze Türkiye Esnaf Buluşması” programında yaptığı açıklamada ‘Altılı Masa’yı hedef alırken ekonomik krizin sorumlusu olarak ‘sinsi oyunlar’ı gösterdi.

Erdoğan, “Ülkemizin önünü kesmeye yönelik sinsi oyunlar pervasızlığa dönüştü. Bu tehdidin faiz, döviz kuru ve enflasyon üzerindeki sonuçlarını daha da ağırlaştırdı. Bu dalgalanmaları göğüslemek için çok büyük mücadele verdik” diye konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarının satır başları şöyle oldu:

“NE BU ÜLKEYE NE BU MİLLETE HİÇ KİMSE DİZ ÇÖKTÜREMEZ”

Darbeci hainlere sokakları dar eden vatandaşlarımızdan önemli bir kısmı esnaflarımızdı. Sivil şehit ve gazilerimiz arasında ilk sırayı esnaflarımız alıyor. Birileri sosyal medya mesajlarının tonuyla meşgulken esnaflarımız ölüm kusan silahlara meydan okuyordu. Esnaflık yapmış bir kardeşiniz olarak biz de sizlerin içinden çıkarak buralara geldik. Esnafta huzur varsa şükür varsa tamam diyoruz. Yok orada sıkıntı görüyorsak, şikayet duyuyorsak hemen dikkatimizi öne çıkan meselelerin çözümüne yöneltiyoruz. 

Esnaflarımızın bir kısmı bu çok önemli, benim zararım o kadar fazla değil, daha çok ihtiyacı olan arkadaşlar var, önce onlara verin diyen esnaflar kendilerine sunulan parayı iade ediyor. Ne bu ülkeye, ne bu millete hiç kimse diz çöktüremez. Biliyorsunuz Anadolu’da Esnaf demek, ahi demektir. Ahi demek de kardeş demektir. İnançta sebat, doğru yolda olgunluk, dilde açıklık, sözde düzgünlük, işte kuvvet, çalışmada dikkat, mal ve rızkta bolluk, dostlara sevgi, akrabalara şefkat. Ahilik teşkilatının piri hak ile sabır dileyip gelen bizdendir buyuruyor.

“SİNSİ OYUNLAR PERVASIZLIĞA DÖNÜŞTÜ”

Dünyayla birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen Covid-19 salgını yaşadık. Bunla birlikte küresel Emtia ve gıda tedarik zincirlerinde kırılmalar başladı. Yetmedi, savaşla üstüne bir de enerji krizi eklendi. Gelişmiş ülkeler dahil tüm ekonomiler hayat pahalılığının başını çektiği ciddi krizlerle uğraşıyor. 60-70 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele ediliyor. Türkiye bu süreçten kendini pozitif olarak ayrıştırmayı başarmıştır.

Ülkemizin önünü kesmeye yönelik sinsi oyunlar pervasızlığa dönüştü. Bu tehdidin faiz, döviz kuru ve enflasyon üzerindeki sonuçlarını daha da ağırlaştırdı. Bu dalgalanmaları göğüslemek için çok büyük mücadele verdik. Her kesimin, özellikle de esnaflarımızın ayakta kalmasını sağlayacak tedbirler aldık. Salgın döneminde esnafa sadece gelir kaybı ve kira desteği olarak 4,6 milyar lira kaynak aktardık. 3-5 bin lira civarında hibeler olarak verdiğimiz destek 4,3 milyar liradır. Halkbank kredilerinde 2020 ve 2021 yıllarında 14 milyar liralık ertelemeler yaptık. 850 milyar liralık borçların yeniden yapılandırılmasını temin ettik. Vergi ve SSK borç yapılandırmalarında kredi garanti kefaletlerinin yükseltilmesine, mali sicil affına kadar pek çok kolaylık sağladık. Bunlardan biri de kazancı basit usulle tespit edilen esnafı gelir vergisi dışında tutarak beyanname verdirtmedik. Bu sıkıntılı dönemi en az kayıpla geride bıraktık.

“ESNAFA VERİLEN DESTEK PAKETİ LİMİTİNİ 150 MİLYAR LİRAYA YÜKSELTİYORUZ”

Hazinemiz esnaflarımızın kredi indirimlerini desteklemek için geçtiğimiz yıl 10 milyar liralık kaynak kullandı. 100 milyar lira Esnaf kredisi parolasıyla hayata geçirdiğimiz destek paketinden 136 bin esnafımız yararlandı. 45 milyar liraya ulaşan kredi kullanım miktarı günden güne artıyor. Bu destek paketinin limitini 50 milyar lira ilaveyle 150 milyar liraya çıkarıyoruz. Ayrıca birinci ve ikinci risk grubunda bulunan ve esnaf başına 500 bin lira olan kredi üst limitinden diğer risk grubundaki esnaflara da yararlanma imkanı getiriyoruz. Böylece binlerce esnafımızın da yüksek tutarda finansmana erişmesini temin ediyoruz. Paraf kartı bulunan esnafımız kredi kartı harcamalarına 3 ay ödemesiz olmak üzere 12 ay vadeli yüzde 9,75 faizli taksitlendirme yapabilecektir. Paraf Troy kartı olan esnafın hammadde ve malzeme alımlarında kredi kartı kullanım limitini 150 bin liraya yükseltiyoruz.

Geçtiğimiz yıl esnaflarımızın kooperatifler vasıtasıyla kullandığı kredi 123,2 milyar lirayı bulmuştur. Bunun 90,5 milyar lirası faiz indirimli kredidir. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesinin bir ayağını da ilk iş yerim projesi oluşturmaktadır. 1 milyon altyapılı arsa kampanyamızdan en başta esnafların yararlanacağını düşünüyoruz.

Geçtiğimiz dönemde sadece küresel krizlere karşı insanımızı korumakla kalmadık, ekonomi programımızı engelleri aşacak, daha büyük hedeflere yönelebilmemizi sağlayacak şekilde oluşturduk. Yatırım, istihdam, üretim, cari fazla ve ihracat ile ülkemizi büyüme esasına dayalı politikamızı kararlılıkla uyguladık. Milli gelirimizdeki döviz kurundaki aşırı yükselişten kaynaklanan nisbi yavaşlama yeniden yükselişe geçti. İstihdamda 31,5 milyonla tarihi yüksek seviyeye ulaştı. İhracat Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. 36 milyar dolardan geldik. Nereden nereye… 

ERDOĞAN ‘ALTILI MASA’YI HEDEF ALDI

Biz Cumhur İttifakı’nın adayı olarak aylardır milletin huzurundayız. Ama er meydanı olan seçim meydanında mücadele tek kişiyle olmuyor. Daha önceki seçimlerde adaylar çıkmıştı, yarışmış ve milletin seçimiyle sandıkta ipi göğüslemiştik. Karşımıza çıkabilen ya da çıkartılabilen aday yok. Gerçi haklarını yemeyelim. Bir masa kurmuşlar etrafında 6 kişi, bir de gözükmeyen var 7. Bunun dışında kimler var bilmiyoruz. Ha bire toplanıp duruyorlar. Her defasında millet aday çıkarsınlar diye bekliyor. Herkes aday ismi beklerken masadan çıka çıka ülkeyi 6 kişiyle yönetecekleri kararı çıktı. En iyi siz bilirsiniz. 6 kaptan bir gemiyi batırır. Tek kaptanla bir gemi gider. Yedekler ayrı. 2 şoför bir arabaya muhakkak kaza yaptırır. Bunlar görünürde 6 kişiyle ülkeyi yönetmeye talibiz diyorlar. Ülkemizde Cumhurbaşkanı seçilebilmek için en az her iki kişiden birinin oyunu almak gerekiyor. Bunların Cumhurbaşkanı 6 kişiye karşı sorumlu olacakmış. Güven ve istikrar. Ülkenin ve halkın hiçbir meselesinde özgür iradesiyle karar alamayacak birini millet niye başına geçirsin ki. Oyu millet verecek ülkeyi 6 kayyum yönetecek. Bir tane davula 6 tokmak birden inecek. Bir yanda 25-30 milyon oyla cumhurbaşkanı olacak, diğer tarafta birkaç yüz bini bulmayan oy gücüyle onu yöneten sistem olacak. Bostan korkuluğundan daha fazla iradesi, şahsiyeti olabilmesi mümkün mü?

 
 
 
 
 
 
 
 
 

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version