Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın konuğu olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, altılı masanın cumhurbaşkanı adayına dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, “Oyunun kurallarını koyduk, şu andan itibaren cumhurbaşkanı ismini konuşmanın tam vakti geldi. Dün isim konuşmadık ama süreci konuştuk” dedi.
Dünkü toplantıya ilişkin konuşan Davutoğlu, “Karşılıklı çok samimi diyaloglar oldu. Neler yansıdı dışarıya bilemiyorum. Önemli olan burada açık yürekli konuşabilmek. Ne yaptık bir yıl içinde onun muhasebesini yaptık başlangıçta. Herkes zihnindeki her şeyi masaya koydu” ifadelerini kullandı.
Altılı masanın psikolojik iklim değişikliği yarattığını söyleyen Davutoğlu, “Altılı masa olmasaydı ne olacaktı? Bir tarafta baskılarıyla, medya amborgasıyla, sokak cinayetleriyle, estirdiği terörle bir iktidar var. Diğer tarafta dağınık bir muhalefet tablosu… Bu iyi mi olurdu? Herkese tek tek uğraşıp, bir yerlere mahkum edecek. Birine ‘CeHaPe zihniyeti’ diyecek, bize ‘Hain’ diyecek… Böyle bir tablodan bir umut ışığı doğdu, psikolojik bir iklim değişikliği yarattı bu masa. Bu değişim beni umutlu kılıyor. Dün bile bizim toplantı öncesi beni heyecanla arayanlar ‘Masayı bir arada tutabilecek misiniz?’ diyor. Niye bu kadar telaşlanıyorsunuz? Problem yok değil, olacak ama sıkıntılar aşılmak için vardır” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’Yİ BİR KİŞİ KURTARMAYACAK’
“Türkiye’yi bir kişi kurtarmayacak, herkes bunu kafasına koysun” diyen Davutoğlu, “Geçen sene yayınladığımız temel ilkeler ve hedefler metni var. 10 maddede zemini oluşturduk. Devletin mimari iskeletini parlamenter sistem modeliyle oluşturduk. Bu binaya bir sigorta lazımdı oraya seçim güvenliğini koyduk. Anayasal reformla hukuki çerçevesini oluşturduk. Kurumsal reformlarla işlevselliği oluşturduk. Şimdi iki metin dün kabul edildi” dedi.
‘GENEL BAŞKANLAR DOĞRUDAN İMZA YETKİSİNE SAHİP OLACAK’
Ahmet Davutoğlu, “Altı liderden birisi cumhurbaşkanı adayı olursa beş lider başkan yardımcısı olacak mı?” şeklindeki soruya ise “Bu konuyu netleştirdik. Kurumsal olarak cumhurbaşkanı ve yardımcılarının bir ortak süreç ile cumhurbaşkanı ve yardımcılarının ağırlıklı olduğu bir yapı olacak. Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun genel başkanlar doğrudan karar süreçler içerisinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar. İster içeriden ister dışarıdan olsun genel başkanlar imza yetkisine sahip olacak. Bu büyük bir teminattır” şeklinde konuştu.
‘KAPTAN YAPIYORUZ AMA OYUNUN KURALLARI BELLİ’
Tek aday çıkarma konusunda mutabakata varıldığını kaydeden Gelecek Partisi lideri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ortak politikalar metni çıkarttık, hangi alanda ne yapılacağı var. Sayın Akşener’in ev sahipliğinde yapacağımız toplantıya kadar lansman hazırlıkları tamamlanacak. Ocak sonunda da bu takvim bitmiş olacak. Bizim zihnimizde bir takvim var. İktidar istedi ki bu takvimi öne alalım. 6 ay önce biz bir cumhurbaşkanı adayı tayin etseydik ne olurdu biliyor musunuz? Gelen cumhurbaşkanı kendisinin Erdoğan gibi bir yetki kullanacağını düşünürdü ve mutlaka çatışırdık. Şimdi çatışma çıkmaz. Biz altı kişilik bir takımız, seni kaptan yapıyoruz ama oyunun kuralları belli.”
‘BİR YIL EMEK VERDİK’
Davutoğlu, cumhurbaşkanının sembolik olabileceğine yönelik eleştiriler içinse “Sembolik değil. İstişare edeceğiz diyoruz. Güç kullanmayacak diye bir şey yok ama o gücü kullanırken şahsını, çevresini düşünmeyecek milleti düşünecek. Bir buçuk yıl emek verdik altı lider. Kendi mahallelerimizle yüzleştik, hesaplaştık. Bütün çileyi çektikten sonra bu iktidarın şahsen yaptıkları baskıyı bilseniz… Olabilecek en kaba davranışları gördük. Çocuklara bir şey yapmak o kadar ağır ki, bunu yaşadı bizim çocuklarımız ve yaşıyorlar hala. Yeni bir şey. Bunu yapanlar çocuklarımızın amca, teyze diye baktığı insanlar” değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu’nun öne çıkan diğer açıklamaları şöyle:
‘İKTİDAR KUTUPLAŞTIRMAK İSTİYOR’
“Oyunun kurallarını koyduk, şu andan itibaren cumhurbaşkanı ismini konuşmanın tam vakti geldi. Dün isim konuşmadık ama süreci konuştuk. Şu an Meclis’te çoğunluk olmadan cumhurbaşkanı yürüyemez. Yarın Bahçeli-Erdoğan ayrılsın özellikle bütçe kalemlerinde hiçbir adım atamaz hale gelir. Meşhur uçakların kalkması bile imkansız hale gelir.
İktidar kutuplaştırmak istiyor, biz birleştirmeye çalışacağız. İktidar çetelerle, mafyatik yapılarla iktidarını sürdürmek istiyor, biz demokratik hukuk devletini inşa edeceğiz. İktidar yolsuzluklarla güç, para biriktirmeye çalışıyor biz temiz siyaseti ihya edeceğiz.”
SİNAN ATEŞ AÇIKLAMASI: ERDOĞAN, BAHÇELİ’NİN NE DİYECEĞİNİ MERAK EDİYOR
“Bir kez daha rahmet diliyorum Sinan Ateş’e. Görüşler farklı olabilir ama bu ülkeye kendini adamış. Dün uzun süre bunu değerlendirdik masada. Yani nereye gidiyoruz? Bu konuda tecrübelerimizi paylaştık. Sayın Kılıçdaroğlu sol gelenekten birisi, 70’li yılları düşünün. Sayın Akşener’in ağabeyi ülkücü camianın en önemli öncülerinden birisi. Biz muhafazakar çizginin bir yerinde etkimiz var. Sayın Karamollaoğlu aynı şekilde. Aynı sıralarda ülkücü bir arkadaşın da devrimci bir arkadaşın da nasıl öldüğünü gördüm ben. Bir sağdan bir soldan diye yaş büyütüp idam yaşadı bu memleket. 28 Şubat’ta gözümün önünde akademik hayatta doktora öğrencisi bir kadının nasıl ağlayarak başörtüsünün çıkarttırıldığını gördüm.
Bizim hedefimiz toplumsal barışı sağlamak. O masadakiler 70’li yıllarda muhtemelen karşı karşıyaydılar. Ülkücü, devrimci, muhafazakar… Şimdi de ola ki bazı çevreler elimizdeki güç gidiyor diyerek sokak çetelerini harekete geçirir, bırakın karşıt grupları aynı camia içinde… Bir hafta geçti cinayetin üstünden daha cumhurbaşkanından tek bir kelime yok. Çünkü Bahçeli’nin ne diyeceğini merak ediyor. Sen Bahçeli’nin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanısın. Toprağa düşen Sinan Ateş bu ülkenin evladı. İçişleri Bakanı gecikmeli olsa da konuştu. Adalet Bakanı neden konuşmuyorsun? Ama en önemlisi sayın Bahçeli niye konuşmuyorsun? Asalet yere düşen yiğit bir gencin hakkını aramakla olur. Aileye taziyede niye bulunmuyorsunuz?”
HDP’YE HAZİNE AMBARGOSU
“Biz daha önce AK Partinin kapatılma davası sebebiyle siyasete girdim. Bu davalarda en önemli şey tarafın kim olduğu değil. Aynı usullerin her davada geçerli olması. Ben ilkesel olarak parti kapatılmasına hep karşı çıktım bir faydası da yok. Devlet kuran parti kapatıldı 12 Eylül’de. Dün alınan karar da hukuk tekniği açısından doğru değil. Siyasi mücadele siyasi alanda yapılır.”
BAŞÖRTÜSÜ KONUSU
“Başörtü sorununu da konuştuk. Herkesin tutumu belli, buna hukuki teminat verilmeli ama iktidar onu istismar aracı haline dönüştürdü ki psikolojik etkisi, süreç etkisinden daha ağır taşımaya başladı.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklaması kendi inisiyatifiydi. Bizim hoşumuza gitti. Cemevleriyle ilgili inisiyatif doğru bir inisiyatif sonuçları iyi olmadı, yeterli değil.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***