CHP’li Ağbaba: Bizim için en iyi aday Recep Tayyip Erdoğan’dır

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, partiye yeni katılan üyeler için Malatya İl Başkanlığı’nda düzenlenen rozet takma törenine katıldı.

Törende konuşan CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız, CHP’liler olarak 2023 seçimine büyük bir sorumlulukla çalışacaklarını söyledi. Yıldız, Malatya’da hem siyasete renk katacaklarını hem de kazanacaklarını ifade ederek, “Biz kazanacağız. Öyle bir kazanacağız ki; hiç kimse kaybetmeyecek, herkes kazanacak. Herkesin kazanması için çalışacağız” dedi.

“BİZİM İÇİN EN İYİ ADAY RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DIR”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise 14 Mayıs’ta seçim kararı alınacağının ifade edildiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığıyla ilgili bir tartışma var. Şimdi yeni bir mağduriyet üretmeye çalışıyorlar. Bizim için en iyi adayın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ifade etmek istiyorum. Bugün ülkenin geldiği noktada, 2018’den sonra yaşamış olduğumuz sorunların tamamının Recep Tayyip Erdoğan’ın kötü politikaları ve ülkeyi teslim almış olduğu tek adamlık rejiminden dolayıdır.

“ÜLKENİN GÜN GEÇTİKÇE PARASI DEĞER KAYBEDİYOR”

Eskiden 200 TL ilk çıktığında 131 dolar alınıyormuş, şu anda 200 TL ile 10,6 dolar alınabiliyorsunuz. Tam 121 dolar kayıp var. Bizim 200 TL ile aldığımız adeta Almanların sadakası gibi. Ülkenin gün geçtikçe parası değer kaybediyor. Bir ülkenin parası değer kaybediyorsa, o ülkenin itibarı kayboluyor demektir. Hem de ülke hızla yoksullaşmaya devam ediyor. Asgari ücret 8 bin 500, en düşük emekli maaşı 5 bin 500 TL oldu. Rakamın ne olduğunun bir önemi yok, önemli olan alım gücü. 3 bin 500’ün alım gücü 5 bin 500 TL’den yüksek ise burada ciddi bir problem var demektir. Bugün 5 bin 500 TL’ye 3 bin 500 TL’den daha az ekmek, yumurta ve domates alınabiliyor. 8 bin 500 TL ile bırakın 5 bin 500 TL’yi karşılaştırmayı 2 bin 825 TL ile karşılaştırın, alım gücü yüzde 50 daha fazla.

“YOKSULLAŞMA VAR”

Enflasyon düşüyor da fiyatı düşen tek bir şey var mı? TÜİK’le enflasyonu yüzde 60’lar seviyesine çektiler ama fiyatı düşen tek bir kalem yok. Domatesin, ekmeğin, yumurtanın, yağın, şekerin, çayın fiyatı düşmedi. Fiyatlar yükselmeye devam ediyor. O nedenle insanların alım gücünü artıracak politikaları uygulamak gerekiyor. O da nedir? Birincisi tasarruf, ikincisi şatafata ve israfa son vermek, Türkiye’yi tekrar ayağa kaldıracak adımları atmak, tek adamlık sisteminden bu ülkeyi kurtarmaktır. Bu yaşadığımız sorunların tamamı tek adam sisteminin ürünüdür. Dünyada tek adamlıkla yönetilen bütün ülkelerde yoksullaşma, fakirleşme var. Bunu geçmek için de hep birlikte 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde Millet İttifakı’nı iktidar yapmak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanını da inşallah cumhurbaşkanı yapmak olacaktır.

“TÜRKİYE’DE TAM BİR GUGUK DÜZENİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Hukuk her şeyden önemlidir. Cumhurbaşkanı, seçimle ilgili ‘hukuk mu guguk’ mu diyor. Bugün ülkede hakim olan düzen, hukuk düzeni değil. Ülkede hakim olan düzen, guguk düzeni. Mahkemeler bağımsız değil, bütün araştırmalarda hukuka olan güven Cumhur İttifakı’na oy verenlerde dahil yüzde 30’lara düşmüş durumda. Ülkenin hukuk açısından durumu iyi değil. 6 yaşında, Hiranur Vakfı’nda tacize uğrayan kadının iddianamesini yazan savcının yeri değişmiş. Genç savcı, 2020’de stajını tamamladıktan sonra HSYK kararıyla önce Aydın’a, ne hikmetse bir ay sonra da Ankara Adliyesi’ne atanmış, peşinden de aynı yıl terfi alıyor.  Şimdi burada hukuk mu yoksa guguk mu var? Ya da Ekrem İmamoğlu’nun davasında ceza vermeyecek olan savcıyı Samsun’a sürmek hukuk düzeni mi guguk düzeni mi? Bugün cezaevinde olan, hukuksuzca tutuklanan Gezi tutsaklarını cezaevinde tutan şey hukuk mu guguk mu? Türkiye’de tam bir guguk düzeniyle karşı karşıyayız.

“BU ÜLKEDE MUTLAKA HUKUKU EGEMEN KILACAĞIZ”

Bundan sonra kendi masalarını, kendi ittifakları ve kendi adaylarını konuşacaklarını ifade eden Ağbaba, “Erdoğan’ın adaylığını sivil toplum, YSK ve hukukçular tartışır ancak bir hukuk düzeninin olmadığını da hep beraber görmekteyiz. Bu ülkede mutlaka hukuku egemen kılacağız. Bu ülkede tekrar yargının bağımsızlığını sağlayacağız. Siyasi görüşünden, giyiminden kuşamından, fikrinden dolayı kimsenin dışlanmadığı bir sistemi kuracağız.”