Gülen cemaatine yönelik soruşturmalar kapsamında 23 Temmuz 2016’da tutuklanıp Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevine konulan ve 8 yıl 1 ay 15 gün hapis ile cezalandırılan Osman Kangal, iki ay sonra Kars T Tipi Kapalı Cezaevine nakledildi. Burada 18 ay normal koğuşta kalan Kangal, 5 Mart 2018’de hiçbir gerekçe gösterilmeden hücreye konuldu.
Kars İnfaz Hakimliği’ne dilekçe yazıp neden yalnız başına bırakıldığını öğrenmek isteyen Kangal’ın talebi, Adalet Bakanlığı’nın talimatıyla “gizli” olduğu gerekçe gösterilerek reddedildi.
Bunun üzerine Kangal, bir yılı aşkın bir süre tek kişilik odada kaldığını, günde sadece bir saat havalandırmaya çıkabildiğini, manevi olarak yıprandığını, uygulamaya itiraz ettiği süreçte taleplerinin cevapsız bırakıldığını, sonuç alabilmesi adına uygun, etkin bir süreç işletilmediğini ve anayasal haklarının ihlal edildiğini belirterek 15 Ekim 2019’da AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
Kangal’ın başvurusunu yeni karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, KHK’lı komiser yardımcısını haklı buldu ve kötü muamele yapıldığına hükmetti.
Kararda, “Başvurucunun tek kişilik oda uygulamasının sonlandırılmasına ilişkin olarak İnfaz Hâkimliğine yaptığı başvuruda, talebin salt uygulamanın sebebinin bildirilmesi bağlamında ele alınarak tek kişilik oda uygulamasının gerekliliği/hukuka uygunluğu açısından bir değerlendirme yapılmamasının ve bunun bir sonucu olarak söz konusu istem yönünden hüküm kurulmamasının başvurucunun iddialarının incelenmesine ve uygun bir telafi şansı sunulmasına elverişli olmadığı, temel hak ve hürriyetlerin ihlal edildiğine yönelik şikâyetin etkili bir şekilde incelenmesine imkân sağlamadığı açıktır. Bu bağlamda başvurucuya, kötü muamele yasağı kapsamında ileri sürdüğü müdahalenin ortadan kaldırılması talebiyle başvurabileceği, asgari güvenceleri içeren ve pratikte de işleyen etkili bir hukuk yolunun sunulmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” denildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***