AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da içerisinde bulunduğu 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonları, AKP tarafından kapatıldı. Montaj olduğu iddia edilen tapelerin gerçek olduğu kanıtlanırken, Erdoğan’ın baskısıyla kapatılan yolsuzluk ve rüşvete, ABD’de mahkumiyet kararı çıktı. 17 Aralık 2013 günü evindeki paraları sıfırlayan Erdoğan, sonrasında ise ülkeyi sıfırladı. Eğer o gün hukukun gereği yerine getirilseydi Türkiye ekonomi, hukuk, demokrasi ve diğer birçok alanda bugüne göre daha iyi olacaktı.
HER ŞEY “SIFIRLA” TELEFONU İLE BAŞLADI
17 Aralık 2013 günü dönemin başbakan Tayyip Erdoğan, Şeb-i Arus törenleri için Konya’daydı. Erdoğan’ın operasyon günü sabah erken saatlerde oğlu Bilal ile kızı Sümeyye’yle görüşerek, Üsküdar’daki konutunda bulunan ‘paraları sıfırlaması’ talimatı verdiği ortaya çıktı. Sümeyye Erdoğan’ın, Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine TK2123 sefer sayılı THY uçağı ile sabah 09.00’da İstanbul’a uçtuğu ve Bilal Erdoğan’a paraların sıfırlanması için kullanılacak adreslerin listesini ilettiği HTS kayıtlarıyla belirlendi. Erdoğan’ın Bilal’e söylediği “Paraları sıfırladınız mı?” sözleri siyasi tarihe geçti. Erdoğan’ın “montaj” dediği kayıtlar, ABD’de yapılan analizlerde gerçek çıktı.
Tayyip Erdoğan, 17 Aralık günü Konya’dan Bilal Erdoğan’a Üsküdar Kısıklı’daki paraları sıfırlama talimatı verdi.
SAVCI TAKİPSİZLİK VERDİ, YOLSUZLUK KAPATILDI
İran asıllı iş adamı Reza Zarrab’ın AKP’li bakanlara rüşvet verdiği iddia edilen soruşturmayı AKP kendilerine karşı yapılmış bir darbe girişimi olduğunu savundu. Operasyonun ilk gününden itibaren sosyal medyada fotoğraflar, fiziki takip bilgileri, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, siyasetçiler, gazeteciler ile iş adamlarına ait olduğu iddia edilen telefon konuşmaları, tapeler yayıldı. Soruşturmaların ardından hem emniyet hem de yargıda operasyonu yapan isimler görevlerinden alınırken yerlerine atanan savcılar ise dosya hakkında takipsizlik kararı verdi. AKP’nin çoğunluğundaki TBMM soruşturmaları ismi geçen bakanları Yüce Divan’a göndermedi.
17 Aralık soruşturmasının kilit ismi Reza Zarrap.
TÜRKİYE İFLASIN EŞİĞİNE GELDİ
17-25 Aralık’la başlayan sürecin Türkiye’ye maliyeti ise her geçen gün artıyor. Ekonomik olarak Türkiye’ye iflasın ve çöküşün eşiğine getiren bu süreç her geçen gün kötüleşiyor. Uluslar arası kredi kuruluşları art arda Türkiye’nin notunu düşürmeye devam ederken bu kuruluşlara göre Türkiye ekonomisi iflasın kıyısında bulunuyor. İlk 10 ekonomi arasına girme iddiasındaki Erdoğan yönetimindeki Türkiye ilk 20’den geriye düştü. 17-25 Aralık sonrasında hukuksuzlukların ülke ekonomisine verdiği zararın boyutları şimdilik tam olarak ölçülemiyor.
DOLAR 9, ALTIN 13 KAT DEĞER KAZANDI
17 Aralık 2013’te 2 TL seviyesinde olan dolar kuru aradan geçen 9 yılda 18.65 seviyesine ulaştı. 81 TL olan gram altının bugün 1082 lira seviyesinden işlem görüyor. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.121 TL’den açlık sınırı 7 bin 818 liraya yükseldi. İş aramaktan umudun kesenler, işsiz olanların sayısı ise 8.4 milyon kişiyi geçti. 75 kuruştan satılan ekmeğin fiyatı 4 lirayı aştı.
DOLAR ARTIŞI HALKA TRİLYONLUK MALİYETLER YÜKLEDİ
Türkiye’nin dış borç stoku aradan geçen sürede 450 milyar doları aştı. Dolar artışından dolayı halkın sırtına yüklenen meblağ ise giderek artıyor. Türkiye, bugün döviz ve artan borç nedeniyle 450 milyarlık borcu için 8.40 trilyon lira ödemesi gerekiyor.
ENFLASYON 10 KATTAN FAZLA ARTTI, HALK İHTİYAÇLARINI ALAMIYOR
2013 Aralık yılında yüzde 7.40 olan enflasyon aradan geçen 9 yılda rekor tazeleyerek yüzde 84’ü geçti. Bağımsız ekonomistlere göre ise gerçek enflasyon yüzde 170’in üzerinde. TL’nin değer kaybetmesi ve artan enflasyon nedeniyle maaşlar halkın alım gücü azaldı. Her şeye zam üstüne zam gelirken, temel ihtiyaç maddelerinde fahiş fiyat artışları devam ediyor. Halk temel gıda maddelerini bile almakta zorlanıyor.
ALIM GÜCÜ DÜŞEN PARA PUL OLDU
Türkiye yüksek enflasyonla boğuşurken, bankamatiklerden çekilen aynı seri numaralı 100 ve 200 TL’lik banknotlar dikkat çekiyor. Vatandaşların, sosyal medyadan paylaştığı yeni paraların görüntüleri Merkez Bankası Matbaası’nın karşılıksız para bastığını gösteriyor. 6 sıfır atılmış Türk Lirası Ocak 2009’dan itibaren kullanıma girerken o dönemde piyasadaki her 100 banknottan 40 tanesi 100 ve 200 TL’lik paralardan oluşuyordu. Nisan 2022 itibariyle ise her 100 banknotun 88’i 100 ve 200 liralık banknotlardan oluşuyor. Bu istatistik bile Türkiye’de vatandaşın alım gücünün nasıl eridiğini ortaya koyuyor.
GEÇİNEMEYEN HALK İCRA TAKİBİNDE
Bankaların şirket ve vatandaşlara kullandırdığı kredi stoku 7.3 trilyon liraya ulaştı. Bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı 4 milyonu geçerken, takipteki kredi ve kredi kartı borcu 163 milyar liraya yükseldi.
17 Aralık yolsuzluk soruşturmasına adı karışan bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar.
HAZİNE BOŞALTILDI, MERKEZ’İN REZERVLERİ EKSİYE DÜŞTÜ
Ülkeyi borçlandıran Erdoğan rejimi aynı zamanda ülkenin kurumlarını satmayı sürdürüyor. Fabrikalardan kar eden kamu kurumlarını yanı sıra değerli araziler yabancılara satıldı. Kamuya ait kurum ve taşınmaz satışlarına hız veren AKP, 63 milyar dolarlık satış yaptı. Satılan taşınmazların toplam büyüklüğünün 45 milyon metrekareyi geçmesi dikkat çekti. Merkez Bankası’nın kefen parası olarak nitelendirilen ihtiyaç akçesine bile el konuldu. Merkez Bankası doları sabit tutmak için 200 milyar liranın üzerinde döviz satışı yaptı. Merkez Bankası’nın rezervi ise Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şekilde eksi 60 milyar dolara geriledi.
HUKUKSUZLUĞU ÖRTMEK İÇİN 2 MİLYON KİŞİYE TERÖR SORUŞTURMASI AÇILDI
17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında ortaya saçılanları örtmek için son yıllarda AKP’ye muhalif olan herkese herhangi bir gerekçe uydurularak terör soruşturmaları açılmaya başlandı. Bakanlık verilerine göre terör soruşturmalarının sayısı 2 milyonu geçti. Savcılıkça karara bağlanan dosya sayısı 1,8 milyon olurken, yüzbinlerce dosyanın işlemleri ise devam ediyor.(Boldmedya)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***