Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Sera Kadıgil’den Hiranur Vakfı’nda yaşanan çocuk istismarı tepkisi: Hiçbir sapık sözde dinini bahane edip çocuklara tecavüz edemesin diye varız!

Sera Kadıgil'den Hiranur Vakfı’nda yaşanan çocuk istismarı tepkisi: Hiçbir sapık sözde dinini bahane edip çocuklara tecavüz edemesin diye varız!


Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Emekçi Hareket Partisi’nin (EHP) bir araya gelerek oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı, bugün İzmir’de bir halk buluşması düzenledi.

Konuşmasında, Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin, 6 yaşındayken ailesi tarafından imam nikahı ile  zorla evlendirilip yıllarca istismara maruz bırakılmasına tepkisini dile getiren TİP Sözcüsü Kadıgil, şunları kaydetti:

“Gelirken yolda öyle bir haber okudum ki, ülkede her yanlış giden şeyin üst üste konulmuş hali gibiydi. O yüzden konuşmamı kaldırdım kenara koydum, başka bir şey anlatacağım size. Okumayanlarınız vardır, bu sabah sevgili Timur Soykan bir yazı yazdı. Bir rezaleti, hepimizin iliklerine kadar farkında olduğu ama elinden hiçbir şey gelmeyeceğini düşündüğü için hiçbir şey yapamadığı bir rezaleti yazdı. İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşer’in kızı olan 6 yaşındaki bir kız çocuğunun 29 yaşındaki bir tarikat müridine nasıl ‘gelin’ adı altında verildiğini, 6 yaşından itibaren nasıl sistematik bir şekilde annesinin, babasının rızasıyla tecavüze uğradığını anlattı bize.

14 yaşına geldiğinde kız çocuğunu doktora götürdüklerinde, doktor bu sistematik tecavüzün farkına varıyor, savcılığa sevk ediyor. Bu ülkenin yargısı, hakimi, savcısı ne yapıyor biliyor musunuz? 14 yaşında kız çocuğunun doğum yaşını, kemik yaşını 21 olarak düzelttiriyorlar, soruşturmaya yer olmadığına kanaat getiriyorlar. Bu kız çocuğunu 10 sene daha o failin yanında o istismarın altında mahkûm bırakıyorlar.

“BU AŞAĞILIK YAŞAM FORMLARI ARAMIZDA HALA ELİN KOLUNU SALLAYARAK GEZİYOR”  

Bizim içinde yaşadığımız ülke şu anda bu. Bize reva gördükleri cehennem şu anda bu. ‘Kim bu Hiranur Vakfı’ diye baktım. Dev bir külliye kurmuşlar İstanbul’da, Sancaktepe’de şu anda. Belediye daha yeni vermiş kendilerine ruhsatlarını, artık kaçak bile değiller. Hangi belediye o Sancaktepe Belediyesi? Daha bundan birkaç ay önce utanmadan neredeyse içkiyi yasaklamaya kalkacak kadar saçma kararlara imza atmış bir Sancaktepe Belediyesi. Ödül verir gibi bu Hiranur Vakfı denen yerin mevcut bulunduğu yeri de legalleştiriyorlar.

Aradan bir zaman geçiyor, 6 yaşından beri babasının gelin diye başka bir müridin yanına verdiği, evlendirdiği, tırnak içinde kullanıyorum, bu istismardır, bu bir çocuk istismarıdır, bir çocuktan bahsediyorum. Daha yeni çıktı dosyası ortaya. Baktım bir tane tutuklu var mı diye? Bir tane tutuklu yok hala dosyada! Hala elini kolunu sallayarak o fail, 6 yaşındaki çocuğu kendine eş diye almış, 6 yaşında öz kızını bir müride eş diye vermiş bu aşağılık yaşam formları, hala aramızda ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Bizlere reva gördükleri düzen bu arkadaşlar. Bu ülkede kadınlara reva gördükleri düzen bu. Bu ülkede çocuklara reva gördükleri düzen bu.

Biz niye varız biliyor musunuz? Biz tam olarak din diye, Allah diye, kitap diye, istismarı bizim çocuklarımıza layık görenlerle mücadele etmek için varız. ‘Fıtrat’ diye diye, ‘kutsal aile’ diye diye kadınları ikinci sınıf bir vatandaş, çocuklarıysa kendilerine bir istismar aracı diye tutan ve bunları ayna tutan, daha da ötesi bizlerin vergisiyle, bizlerin cebinden aldıkları vergiyle bu tiplere bizim vergilerimizi peşkeş çekenlere ‘Dur’ demek için varız. Bunun için kuruldu bu ittifak. Hiçbir sapık, adıyla sözde dinini bahane edip 6 yaşındaki çocuklara tecavüz edemesin diye varız biz. Biz bunun için kurulduk arkadaşlar.

‘TARİKAT VE CEMAATLERLE MÜCADELE EDEMEYENLERİN KARŞISINA DİKİLMEK İÇİN VARIZ”   

Bunca olup biten varken, bu tarikatlarla bu cemaatlerle ‘Aman 3 tane muhafazakar oyu gitmesin’ diye doğru düzgün mücadele edemeyenlerin karşısına dikilmek için varız. Adıyla sanıyla laikliği savunmak için varız. Bunun için kurulduk biz.

Adaleti sağlamak için, hesap sormak için, biz cümle kuruyoruz ya “yargılanacaksınız” diye, yargılamak için varız. Hem o 6 yaşındaki çocuklara el uzatanlardan, 6 yaşındaki çocuğu evlendirmeye kalkanlardan, bu evlilikleri ‘erken yaşta evlilik mağdurları’ adı altında utanmadan gelip bize meclise savunanlarla mücadele etmek için varız biz.

Emek ve özgürlük İttifakı bunun için var. Yargılanacaksınız diyoruz ya, 14 yaşında çocuğun kemik yaşını büyütüp de tecavüzü saklayan o doktorları görevden almak için varız. Utanmadan böyle dosyalarda soruşturmaya yer olmadığına dair karar veren o savcıları ve onları oraya atayanları, o sıcak koltuklarından kaldırmak ve yargılamak için varız arkadaşlar. Yargılanacaksınız diye boşa demiyoruz biz. Az önce tanıştım, Deniz Poyraz’ın annesi burada. Sırf faşistler hedef gösterdi diye bir parti binasını basıp gencecik kadını öldürenleri yargılamak için varız. Deniz Poyraz’ın annesine adalet sağlamak için varız biz. Herkes aklına iyi soksun bunu.

“BİZE NEDEN BU KADAR SİNİRLİSİN DİYE SORUYORLAR” 

Bizi bize düşman etmeye çalışanlar için varız biz. Ankara’nın biraz doğusunda doğan bütün arkadaşlarımıza terörist muamelesi yapanlara ‘Hop bir dakika kardeşim, biz de buradayız’ demek için varız. ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ dediği için yıllardır orada esir tuttukları Demirtaş’a özgürlük için varız. Bütün siyasi tutsaklara özgürlük sağlamak için varız. Biz bunun için varız. Gezi’yi savundu diye tutsak ettikleri Mücella için varız, Can için varız. Yalnızca Türk-Kürt eşitliği için değil, kadın-erkek eşitliği için de mücadele ettiği için 2 kat cezayla hapiste tutulan Gültan Kışanaklar için, demans olmasına rağmen işkenceye uğratılan Aysel Tuğluk için varız.

Her konuştuğumda gelip ‘Neden bu kadar sinirlisin’ diyorlar. Biz konuştukça bize biraz sakin olun, biraz aşağıdan konuşun, biraz şöyle yapın, biraz böyle yapın diyorlar. Açık açık soruyorum size, ya siz neden sinirli değilsiniz kardeşim? Bu ülkenin çocukları tecavüze uğruyor, bu ülkenin kadınları öldürülüyor, bu ülkede Kürtler, Aleviler, LGBTİ+’lar vatandaştan sayılmıyor, siz neden sinirli değilsiniz? Ve buradan, İzmir’den bir çağrımız var. Eğer bizim kadar öfkeliyseniz, istirham ediyorum o öfkenizi kuşanın ve bizim yanımıza gelin. Çünkü yeriniz burası, yeriniz Emek ve Özgürlük İttifakı.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version