Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kilyos’ta kaldırıma gömülen cenazeler için ailelere DNA çağrısı


 

 

İSTANBUL – Xerzan Mezarlığı’ndan çıkarılıp Kilyos’ta kaldırıma gömülen cenazeler için ailelere DNA için çağrı yapan aileler, cenazelerin kendilerine verilmesini istedi.

 

Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER), Bedlîs’in Oleka Jor köyünde 19 Aralık 2017 tarihinde iş makineleri ile tahrip edilen Xerzan Mezarlığı’dan bulunan HPG’lilere ait cenazelerin çıkarılmasının yıldönümüne ilişkin dernek binasında basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya, cenazeleri mezarlıktan alınıp Kilyos Kimsesizler Mezarlığı’nda kaldırıma gömülen aileler, hasta ve infazları yakılan tutukluların yakınlarının yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm ve Kürt Araştırmalar Derneği temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.

 

CENAZELER KALDIRIMA GÖMÜLDÜ

 

Toplantıda ilk olarak Şeyhmus Tekin söz aldı. Oğlunun PKK’ye 1991’de katıldığını ve yaşayıp yaşamadığını bilmediğini, ancak Bedlîs’e gidip kan örneği verdiğini ve ardından ise Xerzan Mezarlığı’nın yıkıldığını belirten Tekin, yaşanan sürece değindi. Çocuklarının kemiklerini bulmak için mücadele ettiklerini belirten Tekin, mezarlığın yıkılması ardından cenazelerin karıştığını ve bazı cenazelerin ise kaybolduğunu belirtti. Daha sonra birçok cenazenin kaldırım altına gömüldüğünü anımsatan Tekin, cenazelerin bu şekliyle ayaklar altına alındığını söyledi.

 

DNA ÇAĞRISI

 

Cenazelerin oradan çıkarılması için verdikleri mücadeleye de değinen Tekin, cenazelerin Kilyos’tan çıkarılmasını istedi. Ayrıca şu anda cenazelerin bulunduğu yere isim de verilmesini isteyen Tekin, ismin de Xerzan olmasını talep etti. Ailelere seslenen Tekin, DNA testi için kan örneği verme çağrısında bulundu.

 

‘VAR OLDUĞUM SÜRECE’

 

Daha sonra söz alan 2003’te yaşamını yitirdiğini öğrenilen Nejat Yalvaç’ın (Mazlum Ciwan) annesi Arife Yalvaç, Ciwan’ın kemiklerini bulmak için Xerzan’da kan verdiğini ancak sonuç alamadıklarını belirtti. Yalvaç, var oldukları sürece kemiklerini aramaya sürdüreceğini belirtti.

 

NEDEN SAVAŞ POLİTİKALARI

 

HDP Milletvekili Züleyha Gülüm de, AYM ve AİHM’e yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını dile getirdi. Kürt halkına yönelik uygulamaların düşman hukukunu dahi geçtiğini belirten Gülüm, düşman hukukunda bile gömme hakkının olduğunu söyledi. Cenazeye ve yas tutmaya da saygı olduğunu ifade eden Gülüm, “Bütün bunlar Kürt sorununda savaş politikalarından kaynağını alıyor. Barış ve müzakerelerin olduğu dönemde normalleşme yaşandığı ve en azından bu konularda da adımlar atıldığını gözlemlemiştik. Ama bugün savaş politikalarına dönen iktidarın bütün alanlarda benzer savaş politikaları yürütüyor. Sorunun çözümü Kürt sorunun demokratik çözümünden geçiyor. Halkların bir arada ve eşit koşullarda yaşadığı toplum ve ülke anlayışından geçiyor. Bir an önce bu savaş politikalarından vazgeçilmesi gerekiyor” diye kaydetti.

 

Ailelerin cenazelerinin verilmesini isteyen Gülüm, ayrıca DNA vermek isteyen ailelerden anne ve baba DNA’sı istendiğini ve bazı anne ve babaların yaşamını yitirdiğini, bu nedenle mezarların açıldığını söyledi. 

 

SİYASİ SAİK

 

Xerzan’dan çıkarılıp Kilyos’a gömülen cenazelerin usullüne göre çıkarılmadığını, mezarların kepçe ile açıldığını ve cenazelerin rast gele torbalara gömüldüğünü belirten ANYAKAYDER Eşbaşkanı Evin Genç, “Olayın rapor ile kamuoyunda duyulmasının akabinde Bitlis Valiliği bir açıklama yaparak tüm sürecin Hukuki prosedürlere uygun yapıldığını, cenazelerle ilgili yapılan tüm işlemlerin Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile yapıldığını, cenazelerin kimlik tespiti için mezarlıktan çıkarıldığını, tüm cenazelerin İstanbul Adli Tıp kurumunda bulunduğunu belirten bir açıklama yapmıştı. Bu açıklama her ne kadar olayın hukuki süreçle örtbas edilmeye çalışıldığını gösterse de aslında yapılan işlemlerin hukuki olmadığını, siyasi saiklerle yürütüldüğünü, ailelere yaşamını kaybedenlerin ardından yeniden bir acının yaşatılmaya çalıştığını amaçladığı görülmektedir. Daha sonra çeşitli birkaç kurumla beraber bu süreç yürütülmüştür” diye kaydetti.

 

USULE AYKIRI DEFİN

 

Süreç ilerlerken milletvekilleri ve avukatlarla birlikte adli tıp ziyaret edildiğini anımsatan Genç, “Konu ile ilgili adli tıp başkanı kendilerine torbaların içerinde 280’e yakın cenaze getirildiğini, talebin Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapıldığını ve mezarlıktan çıkarılan cenazeler için kimlikleme işlemlerinin yapılması talep edilmiştir şeklinde beyanda bulunulmuştur. Bu süreçte aileler cenazelerinin teslimi için Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuş, 50 küsur kişinin başvurusu neticesinde 22 aileye cenazeleri teslim edilmiştir. Savcılık dosyası devam ederken kimliklime işlemi biten tüm cenazeler Kilyos kimsesizler mezarlığına defnedilmiştir. Cenazesini teslim almaya giden ailelerden birinin fark etmesi üzerine cenazelerin aslında mezarlıklara değil, kaldırım kenarında sulak alanlara kutular içerisinde bırakıldığı fark edilmiştir. Kaldırım kenarına kutular içeresinde bırakılan cenazelerin hiçbirinin mevzuatta belirlenen usullere göre defnedilmediği fark edilmiştir” diye konuştu.

 

Genç, buna dair yaptıkları suç duyuruların ise sonuçsuz kaldığını ifade etti.

 

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version