Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kılıçdaroğlu: İmamoğlu ile baba oğul gibiyiz

Kılıçdaroğlu sordu: Sanıkların Soylu'nun oğlu ile ne bağlantısı var?


CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında yaptığı konuşmada, dün HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’a yönelik polis ablukasını “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” diyerek eleştirdi. Grup toplantısına da katılan Ekrem İmamoğlu’na destek veren Kılıçdaroğlu, “İmamoğlu büyük lokma, yutamazsınız, boğulursunuz” dedi. İmamoğlu ile ‘Baba-oğul’ gibi bir ilişkiye sahip olduklarını belirten Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

“Önce düzmece bir dava açtılar mı, evet açtılar. Sonra saray bu mahkemeye müdahale etti mi, evet etti. Buradan asla çıkmayacak, çıkarılamayacak bir kararı bu mahkemeden çıkardılar mı, evet çıkardılar. Her şeyi gizli kapaklı değil, her şeyi alenen yaptılar, herkesin gözü önünde yaptılar. Adaleti açıkça katlettiler. Malum sarayın bir de fotoromanı var, o da başka bir pisliğin içinde. Bir bakıyoruz o da cesaretlendirmiş. Efendim neymiş 16 milyon insanın sevgilisini görevden alacakmış. Beyefendiye bakın, sen kimsin. Ekrem İmamoğlu’nun tırnağı bile olamazsın. Ekrem imamoğlu’nun adına adını ağzına alman için önce ağzını bir yıkaycaksın. Sen kendini nasıl onunla kıyaslarsın? Sen atamayla gelmişsin, o seçimle gelmiş. Senin ne haltlar işlediğini ben biliyorum. Kripto dolandırıcıları senin yanında, mafyaya haber uçurmak senin görevin, uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirirsin, kirli paranın da bir numaralı adamısın. Ben bunları bilmiyor muyum! Tamamını biliyorum. Yine söyleyeyim., İmamoğlu size büyük lokmadır. Boğazınıza takılır boğulursunuz. Boğarız sizi boğarız!”

“Ben Ekrem İmamoğlu ile baba oğul ilişkisi gibiyiz. Kendisi CHP’ nin evladı olduğu kadar benim de evladımdır. Ona sahip çıkmak benim de boynumun borcudur. Şimdi yan kesici saraylara sesleniyorum, çekin arabanızı, bu kantar sizi çekmez.”

‘HERKES BAY KEMAL’İ BEKLESİN’

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tekrar aday olacağını yönelik açıklamalarını da eleştirdi. Erdoğan’ı ihtiraslı olmakla suçladı ve “Herkes Bay Kemal’i beklesin” dedi:

“Erdoğan’a da insani olarak söylemek isterim. İhtiras doymak bilmeyen bir canavardır. İhtirasının esiri olma. Kin kusma ve öfke kusma, adaletli olmaktan adil olmaktan ayrılma. Sana öğretmediler mi adaletin ne olduğunu. Sana öğretmediler mi dürüstlüğün ne olduğunu. Süren dolmak üzere.”

“Çok işimiz var bu saçmalıklara ayıracak vaktimiz yok. Bugün olmasa yarın adalet tecelli edecektir. Bu işlerle elbette uğraşılacak. Şundan bütün vatandaşlarımın emin olmasını isterim, Türkiye güzel bir ülke ekibimizi kurduk paramızı bulduk Türkiye’yi hızla kalkındıracağız. türkiye’nin demokrasiye ihtiyacı var, büyümeye, kalkınmaya, adalete, kucaklaşmaya ihtiyacı var. Bütün bunların tamamını mutlaka ama mutlaka yapacağız. Göreceksiniz bunların tamamını aşama aşama büyük bir kararlılıkla hayata geçireceğiz. Herkes Bay Kemal’i beklesin.”

‘HAKSIZLIĞA KARŞI SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR’

CHP lideri, dün HDP Eş Genel başkanı Mithat Sancar’a yönelik polis ablukasıve HDP’li milletvekillerine polis şiddetini de eleştirdi. Kılıçdaroğlu, birlikte mücadele mesajı verdi ve şöyle dedi:

“Sayın Genel Başkan İstanbul’da Kadıköy’de kendi ilçe binasına giremiyor. Niçin talimat verilmiş? 6 milyon oy alan bir siyasi partinin Genel Başkanı kendi ilçesine giremiyor. Ne söyledim: Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Onlar şeytanlar ve bunu yapıyorlar ve bizler beraber mücadele edeceğiz”

“Tabii bunu yaparken polis arkadaşları aslında suçlamıyorum. Bu işin sorumlusu talimat veren. Talimat verenin kim olduğunu, gücünü saraydan aldığını da çok iyi biliyorum. O nedenle taşkınlığa kapılmadan, sağduyulu hareket ederek sandığı bekleyeceğiz. Sandık gelecek gideceğiz oyumuzu kullanacağız, saray ve şürekasını yolcu edeceğiz. Hep beraber yolcu edeceğiz.”

’90 YAŞINDAKİ İNSAN HAPİSTE TUTULMAZ’

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında öne çıkan diğer başlık da adaletti:

“90 yaşında insan hapiste tutulmaz. Yazıktır, günahtır. Tuvalete gidemeyecek bir kişi hapiste tutulmaz. Devlet intikamla yönetilmez. Devlet adaletle yönetilir, bilgiyle yönetilir, birikimle yönetilir. Eğer insanların 85-90 yaşında ben sizi hapislerde öldüreceğim derseniz, demokrasinin olmadığı insan haklarının olmadığı algısı çok daha güçlü bir şekilde ortaya çıkar.”

‘TÜRKİYE’YE DEMOKRASİYİ GETİRECEĞİZ’

CHP lideri konuşmasının başında demokrasi vurgusu yaptı ve Altılı Masa liderleri ile Türkiye’ye demokrasi getireceklerini söyledi:

“Bize düşen görev Türkiye’yi bugün içinde bulunduğu zorlu atmosferden çıkarmak. Türkiye’ye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek, Türkiye’de devletin kurumlarını liyakatli kişilerin yönetebileceği bir sürece evrilmek. Bütün bunları kararlılıkta sabırla gerçekleştireceğiz. 6 lider bir aradayız. 6 genel başkan bir aradayız. Hepimiz aynı şeyleri düşünüyoruz, demokrasiyi savunuyoruz. Bu ülkeye demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz. Beraber getireceğiz.”

’40 HARAMİLERİN LİDERİ KİM? KİM OLDUĞUNU BİLİYORUM’

Kılıçdaroğlu, Van Büyükşehir Belediyesi’nde sözlü sınavlarla elenen 306 işçinin durumunu da basın toplantısına taşıdı:

“Dramatik bir olayı sizlerle paylaşmak isterim. Van Büyükşehir Belediyesi’nde 306 taşeron işçisi var. 306 arkadaş kararnamenin gereği olarak sınav açılıyor, sözlü sınava giriyorlar. Bir kişi bile kazanamıyor, tamamını eliyorlar. Yargıya gidiyorlar. Yargı işçilerin hakkını teslim ediyor. Bunun üzerine ikinci kez sözlü sınava alınıyorlar, ikinci sınavda da aynı numara çekiliyor. Bir kişi bile kazanamıyor. Bunlar da din, iman var mı? Yine itiraz ediliyor. Üçüncü kez tekrar sınava giriyorlar. 24 Kasım 2022 tarihinde yine bu sınavda bir kişi bile sınavı kazanamıyor. Bu kadar büyük vicdansızlık olur mu? Kul hakkı yenir mi? Bunların aileleri, çoluk çocukları var. Bu süreçte 6 işçi hayatını kaybetti. Bir kişi, cumhurbaşkanı danışmanını kurtarmak için gitti gönüllü olarak o kişi hayatını kaybetti. Devlet ona hakkını teslim etmiyor ama o bir kişi çığ altında kalmasın diye gönüllü gidiyor ama kendisi hayatını kaybediyor. Vebali kimin omuzlarında? Bütün muhafazakar kardeşlerime sesleniyorum. Bunun vebali kimin omuzlarında? Mesut Babat intihar ediyor. Hüsnü Timur, icra memurları geliyor kapısına kalp krizi geçiriyor. Hasan Turgut kanserden, İdris Karaca beyin kanamasından yaşamını yitiriyor. Hangi vicdan kabul eder bunu? 306 kişinin sınavı geçememesi hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur.

Peki sınavda neler soruluyor? Onu da öğrendik: Barbie bebeğin yanındaki sevgilisi kim? Soruya bakın soruya bakın Allah aşkına. 40 haramilerin lideri kim? Ben olsaydım kim olduğunu biliyorum da ama bunlar onu söyleyemezler.”

HİRANUR VAKFI’NDAKİ ÇOCUK İSTİSMARI

CHP lideri Hiranur Vakfı’nda H. G. K.’nin 6 yaşından itibaren istismara maruz kaldığı olayı da grup toplantısına taşıdı.

“Merkez bankasının önüne Kılıçdaroğlu niye gitti? enflasyonla mücadele edin diye girdim. İradenizi Saray’a ipotek etmeyin diye girdi. Yasanın sana verdiği görevi yerine getir diye gitti. Yapmadılar. Kılıçdaroğlu TÜİK’e gitti, işçinin emekçinin enflasyonunu düşük gösterecekler, işçinin emekçinin hakkını teslim edin diye gitti. MEB’in önüne niye gitti? Dayısı olmayanın arkasında durmak için, onların hakkını korumak için gitti. Et ve Süt Kurumu’na niye gitti. Bu ülkenin çocukları süte ihtiyaç duyuyorlar, ete ihtiyaç duyuyorlar, bu çocukların büyümesi lazım, yeterli proteini alması lazım. Ve son olarak Adalet Bakanlığı’na bütün milletvekili arkadaşlarımızla beraber yürüdük. 6 yaşındaki bir çocuğa sistemli tecavüz edilmesi ve bunun karşısında iktidarın suskun olması. Ya diyorum ya bunlarda vallahi de billahi de vicdan yok, erdem yok bunlarda. Küçük bir çocuk sistematik tecavüze uğramış bakan geliyor diyor ki 2 yıldır olaydan haberimiz var, 2 yıldır yani devletin savcıları çalışmadılar, polisleri çalışmadılar, sahte raporları aldırdılar. Bir çocuğun hakkı hukuku için gittim ben oraya.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version