WAN – Wan’da düzenlenen panelde konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “AKP, kendisini kapatmak isteyen anlayışla, yani derin devletle anlaştı. Bu sayede 90’lardaki politikaların aynısını hayata geçiriyor” dedi.
Wan’da İnsan Hakları Haftası kapsamında “İnsan ve Hakları” konulu panel düzenlendi. Baronun Tahir Elçi Konferans salonunda düzenlenen panelin moderatörlüğünü İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Hamdi Bayhan yaptı. İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, araştırmacı-yazar Prof. Dr. Fatma Gök ve avukat Ümit Dede de konuşmacı olarak panele katıldı.
KESKİN: YÜZDE 15’İZ
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, yaşanan tüm sorunların kaynağında “soykırımın” olduğunu söyledi. Keskin, “Burada katliam yapıp resmi bir ideoloji yarattılar. Bu coğrafyada bu kadar kimlik olmasına rağmen Türk-Sünni bir cumhuriyetten söz ediyoruz. Kürdistan’ın dört parçasında mücadele eden Kürt hareketi sayesinde bugün farklı bir mücadele ortaya çıktı. İktidar ve muhalefetin aynı şeyden beslendiği, birçok konuda anlaştıkları bir coğrafyada yaşıyoruz. Biz, Kemalistler ve İslamcılar arasına sıkışmış yüzde 15’iz” dedi.
‘AKP DERİN DEVLETLE ANLAŞTI’
İnsan hakları mücadelesinin yüzyıllardır verilen bir mücadele olduğunu vurgulayan Keskin, “Bizler, insan hakları savunucuları olarak hep 90’lar kıyaslamaları yaparız. Kürdistan’da savaş vardı, köyler yakılıyor, insanlar katlediliyordu. Biz o dönem çok yalnızdık. O dönem tüm kararlar militaristler ve askerler tarafından veriliyordu. Şuan farklı olan şey; Bir dönem kendilerine düşman gördükleri AKP’yi devlet yaptılar ve devlet oldu. AKP, kendisini kapatmak isteyen anlayışla, yani derin devletle anlaştı. AKP, bu sayede 90’lardaki politikaların aynısını yapıyor. 90’larda bile ifade özgürlüğü konusunda bu kadar sıkıntı yoktu. İfade özgürlüğünün bu kadar ihlal edildiği bir dönemi yaşamadık” diye konuştu.
CEZAEVLERİNDEKİ DURUM
Cezaevlerindeki durumu “korkunç bir izolasyon” olarak niteleyen Keskin, “Garibe Gezer buna itiraz ettiği için her seferinde süngerli odaya konuldu ve öldürülmek istendi. Bin 900 civarında hasta tutsak var ve bu insanlar cezaevinde her türlü hak ihlaline uğruyorlar. Yani bu insanlar öldürülerek tahliye ediliyorlar. Adli Tıp tam bir devlet kuruluşu ve siyasi iradeye hizmet eden raporlar veriliyor. İnsanlar artık cezaevinden ölerek çıkıyor. Daha dün bir hasta tutsak hayatını kaybetti” diye konuştu.
‘ANADİLİNDE EĞİTİM HAKTIR’
Akademisyen Prof. Dr. Fatma Gök, eğitim hakkı ve akademik özerklik konusunu anlattı. “Eğitimde fırsat eşitliğinin” yanlış bir kavram olduğunu belirten Gök, “Eğitimi hakkı temel bir haktır ve kaynağını insan olmaktan alır. Herkes ve her insanın eğitim görme hakkı vardır. ‘Eğitimi kim hakkediyor?’ sorusu bir soru değildir. ‘Kim daha çok insandır?’ diye bir soru sorulamayacağına göre, ‘eğitimi kim hak ediyor?’ sorusunu da soramayız. Devletin, eğitimi herkese, ayrımcı olmayan ve parasız olarak sunması gerekiyor. Eğitimin içeriğinin özgürlükçü olması gerekiyor. Anadilinde eğitim hakkı bu coğrafya için çok önemlidir. Bu ayrımcılıkların mutlaka giderilmesi gerekiyor. Hakim dil egemenliğinin ortadan kaldırılarak, herkesin anadilinde eğitim görmesi gerekiyor” diye konuştu.
‘İMRALI’DA HİÇBİR KURAL VE YASA YOK’
“Türkiye cezaevleri ve tecrit” başlığında konuşan avukat Ümit Dede ise, tecrit denince akla ilk olarak PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın içerisinde tutulduğu koşulların geldiğini belirtti. Dede, “Sayın Öcalan üzerinde yürütülen tecridin ideolojik, hukuksal ve psikolojik boyutları var. İmralı yarı açık cezaeviydi ama sonradan ismi değiştirilerek F Tipi cezaevine dönüştürüldü. Türkiye’deki ilk F Tipi Cezaevi, Sayın Öcalan için hayata geçirildi. Şuan S Tipi cezaevleri devreye sokularak, tüm tutukluların koşulları Sayın Öcalan’ın koşullarına yaklaştırılıyor. Sayın Öcalan’ın tüm hakları kısıtlandı, avukat ve aile görüşü yasaklandı. Tüm bunlar yasaya aykırı bir şekilde yapıldı. Buna karşı güçlü bir muhalefet gelişmediği için maalesef koşullar daha da ağırlaştırılıyor. Orada hiçbir mevzuat, hiçbir kural ve yasa işlemiyor. İmralı’da ne kadar hukuksuzluk yaratılmışsa bu hukuksuzluk tüm cezaevlerine uygulandı” dedi.
Panel, konuşmaların ardından soru-cevap bölümüyle sona erdi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***