Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İmamoğlu: Onları gönderecek 6 siyasi partinin lideri burada!

Altılı Masa; YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla 2 yıl 7 ay 15 gün hapse mahkûm edilen ve bu cezanın kesinleşmesi durumunda siyasi yasaklı hale gelecek olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek için Saraçhane'de İstanbullularla buluştu.


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve doktor randevusu nedeniyle mitinge katılamayan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu temsilen Genel Başkanvekili Sabri Tekir alana giriş yaptı.

Saraçhane meydanını dolduran binlerce kişi, “Hak, hukuk, adalet”, “Ekrem Başkan”, “Hükûmet istifa”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları attı. Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen Millet İttifakı’nın belediye başkanları da Saraçhane’de halkı selamladı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, yayını paylaştığı tweetinde “Millet İttifakı olarak 16 milyon İstanbullunun iradesine sahip çıkmak için Saraçhane’deyiz! Bizim mücadelemiz adalet mücadelesidir” dedi. Liderler sahneye çıkmadan 10. Yıl Marşı okundu.

Kürsüye çıkan ilk isim olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamasından satır başları şöyle:

“Burası sizin eviniz. Siz ne derseniz o olur. Önce sizlere soru sormak istiyorum. Bu ülkeyi yönetenlerin, milletimizle, sizinle ne alıp veremediği var? Sizden ne istiyorlar? 31 Mart’ta oyunuzu kullandınız, saymadılar. 4 oy pusulasından 3’ü geçerli, büyükşehir belediyesi için olan geçersizdir dediler. Sizin helal oyunuzu iptal ettiler, seçimi yenilediler. Sizin seçtiğiniz büyükşehir belediyesine; bizden bir gün önce, kamu bankalarına bol bol kredi verirlerdi. Sizin seçtiğiniz yönetime tam 3,5 yıldır bu millete ait bankalardan bir kurul vermiyorlar. Sizin seçtiğiniz yönetim çok daha uygun koşullarda, bizler, dışarıdan fonlar bulup getiriyoruz. Uydurma bahanelerle aylar, yıllar geçiyor. Bir imza atıp onay vermiyorlar. Sizinle alıp veremedikleri ne var bunların? 

Mesela, eskiden bu şehirde taksilerle ilgili kararları büyükşehir belediyesi alırdı. Artık taksi konusundaki kararlar İstanbul’dan değil Ankara’dan alınacak diyorlar. Eskiden Gezi Parkı’nın mülkiyeti büyükşehir belediyesine aitti, Gezi artık bir vakfa ait olacak, biz yöneteceğiz dediler. Daha onlarca örneği sayabilirim ama vaktinizi almayacağım. Siz, bir kere değil, iki kere üst üste belediye başkanı seçtiniz! 

Allah’ım sizin seçtiğiniz belediye başkanını görevden alıp hapsetmek için mahkemeden karar çıkarttılar. Baktılar mahkemenin hakimi istedikleri gibi karar vermeyecek, onu sürüp başka bir hakim getirerek karar çıkarttılar. Allah aşkına, ey vatandaşlarım; bu ülkeyi yönetenlerin sizinle alıp veremedikleri ne var! 

Onları gönderecek 6 siyasi partinin lideri burada! Bu ülkeyi yönetenlerin sizinle derdi ne biliyor musunuz? Bunlar hasta hem de çok hasta! Sizlere söyleyeyim. Bunlar milletin iradelerine karşı alerjisi olan insanlar! Milli irade kendilerinden yana bir karar verirse hiç sorun yok. Ama başka türlü bir karar çıkarsa, bütün arızalar başlıyor. Milli iradeyi geçersiz kılmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yapsınlar, nafile! 

Ne hukuk, ne ahlak gözetiyorlar. Ne din ne iman gözetiyorlar. Her şeyi yok sayıyorlar! Gözleri hiçbir şeyi görmüyor. Bugün burada büyük kalabalığı harekete geçiren sizlerin ortak vicdanıdır. Hepimiz birbirimiz için buradayız. Haksızlığa karşı buradayız. Milyonlarca insan demokrasi ve özgürlük için; hak, hukuk, adalet için ayağa kalkıyor. Bu bir adalet refleksidir. Milletin iradesine alerjin varsa, seçim sonuçlarını hazmedemiyorsan tavsiyemiz siyaset yapmayacaksınız. 16 milyon İstanbullu senin gözünde bir ve eşit değilse, 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını bir ve eşit görmüyorsan; siz bu ülkeyi yönetiyorum diyemezsiniz. Bu ülkeyi yönetmiyorsunuz. Birtakım çıkar gruplarını, seçilmişleri, karanlıklık odakları yönetiyorsunuz.

İstanbul’da bir israf düzeni kurdular ve sonsuza kadar sürsün istiyorlar. Bir avuç insanın zenginliğine zenginlik katan İstanbul’un canına okuyan bir düzendi bu. Ben seçimden önce hemşehrilerimden yetki istersen ‘görevi verin, bu israf düzenini yok edelim’ dedim. Hepimize hesap vereceğimizi ilave ettim. Kişilere, gruplara, derneklere, vakıflara, cemaatlere, partilere, kişisel yakınlığınızın olduğu, kayırmacılık yaptığınız bu tarz gruplara ve kurumlara yakın olmayacağız, herkese eşit olacağız dedik. İstanbullular beni bunun için seçtiler. İsraf düzenine son verdik. Belediye kaynaklarının yönünü değiştirdik. Bütçemizi 16 milyon İstanbullunun emrine sunduk. Bir avuç insan, avucunu yalar oldu! Bugün yaşadıklarımız işte bu yüzden! Bu sadece israf düzenine son vermekle kalmadık. İstanbul’da insaf düzeni kurduk. Onların bilmediği şeydir insaf düzeni; vicdana, mantığa dayanan adalet demektir! 

İstanbul, 3,5 yıldır vicdana ve mantığa uygun şekilde yönetiliyor. Artık İstanbullu, kaynağını heba edecek düzene izin vermeyecek; insafsız bir düzene tahammülü yok. Bu ülkede bu şiarla görevini yapan 11 büyükşehir belediye başkanımız sayesinde, artık milletimiz bu israf düzenini milletimiz istemiyor. Vatandaşın iradesini yok saymak için binbir iş çeviriyorlar. 

Cumhuriyet çok değerli bir rejim. Yöneticilerin hadlerini bildiği bir rejimdir. Kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun halkın oyları ile seçilmiş yöneticiyi; haksız, hukuksuz bir şekilde görevden almak haddini bilmemektir! Hukukla bağdaşmaz. Yüzüncü yılına girerken gururla yürüdüğümüz Türkiye Cumhuriyeti, binbir emekle kurulmuştur. Bu topraklarda yaşayan herkes bir ve eşit olsun, onurlu yaşasın diye kuruldu. Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir. Cumhuriyet, arkada kimse kalmasın diye kuruldu. Atatürk’ün dediği gibi; toplumda en yüksek hürriyetin, eşitlik ve adaletin sağlanması ve korunması için Cumhuriyet kuruldu. Bu yüksek hürriyeti ve yüksek eşitlik ve adaleti nasıl kuracağız? Yine Atatürk ifade ediyor: Tam ve kesin milli egemenliğin kurulmasıyla diyor. Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir diyor. 

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version