Hulusi Akar 16 Temmuz’da saat 15.00’e kadar Mehmet Dişli’nin kriz merkezini yönetmesine sessiz kalmış.

“NEDEN SENİ REHİN ALDIĞINI İDDİA ETTİĞİN GENERALLE AYNI HELİKOPTERE BİNDİN?”

Salim Şen, önce Hulusi Akar’ın 15 Temmuz’da yaşadıklarını hatırlattı. Şen, Akar’ın 15 Temmuz’dan bir gün sonra neden Mehmet Dişli ile aynı helikoptere binip ardından Başbakanlık Kriz Merkezi’ni yönetmesine izin verdiğini sordu. Şen şunları dile getirdi:

“Bakın 84 milyonun huzurunda Hulusi Akar’a bir kez daha soruyorum. Hepsini geç. Esir edilmiş olabilirsin, cesaretin yetmemiş karşı çıkamamış, farklı düşüncelerle bunu da atlatayım demişsindir, bunların hepsi insani tavırlar kabul ediyorum. Bana şunu anlat; 16 Temmuz sabahı 15 Temmuz tamamen pasifize edilip bitirildiğinde saat 10’da bulunduğun Akıncılar Kışlası’ndan helikopterle havalanıp Çankaya Köşkü’ne indin. Hemen yanında birlikte inen kişi Mehmet Dişli’ydi. “Bir gece önce seni esir alan, sana tebliğde bulunan sizi kanaat önderimizle konuşturalım başımıza geçin diyen 12 saat rehin alan kişi. Boynuna ilmik geçirenler.” Helikopterle Dişli ile indikten sonra sol arkasında adeta bir yaver gibi birlikte emin adımlarla Çankaya Köşkü’ne girip öğleden sonra saat 3’e kadar Dişli’nin 5 saat Başbakanlık Kriz Merkezi’ni yönetmesine neden sessiz kaldın? Niçin o kişinin öğleden sonra gözaltına alınması talimatı verdin?”

Tele 1’de Gökmen Karadağ’ın sunduğu Açıkça programında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Türk askerine çuval geçiren Amerikan generalinden madalya alması da konuşuldu. Hukukçu Salim Şen, meselenin madalya değil madalyayı takan kişi olduğunu vurguladı.

“SENDEN BEKLENEN HESAP SORMAKTI”

“Bu liyakat madalyası daha önce başka genelkurmay başkanlarına da verildi. Burada konu olan madalya değil madalyayı takan kişi. O madalyayı takan kişi, senin komuta ettiğin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin onurlu subaylarının başına çuval geçiren alçak.”

“Bunu reddetmek ne kadar onurlu duruştur? Bize bunu Akar anlatmadı. Biz madalyadan değil bu kişiden bahsediyoruz. Senden beklenen fırsatı bulup hesap sormaktı.”