Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

‘Fincancı hakkındaki yargılama süreci önceden planlandı’


İSTANBUL – İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, Şebnem Korur Fincancı hakkındaki yargılama sürecinin önceden planlandığını belirterek, “Heyet gitti, inceleme ve ölçümleri yaptı” diyen MSB’ye, suç duyurusunun sorulması gerektiğini belirtti.

 

Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’nin Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda ortaya çıkan kimyasal silah kullanımı görüntülerine dair yaptığı açıklamalardan hemen sonra iktidar odakları tarafından hedef gösterilen Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 27 Ekim’de tutuklandı. İlk duruşması 23 Aralık’ta Çağlayan’da bulunan İstanbul 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Fincancı, hakikatleri ortaya çıkarmaya çalıştığını belirterek, çalışmalarının devleti rahatsız ettiğini dile getirdi. 

 

Fincancı’ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, bir sonraki duruşmayı 29 Aralık’a erteledi. Duruşmayı takip eden Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Metin Bakkalcı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, davaya ve mahkemenin kararına dair konuştu.

 

‘BAĞIMSIZ HEYET BÖLGEYE GİTMELİ’

 

Fincancı’nın dünyaca tanınan bir hekim ve bilim insanı olduğunu belirten Bakkalcı, hakkında soruşturma açılmasının dahi doğru olmadığını söyledi. Fincancı’nın tutuklamasına gerekçe gösterilen açıklamalarına değinen Bakkalcı, “Beyanları kendi uzmanlık alanıyla ilişki yaptığı değerlendirmelerdi. Ve doğal olarak bu değerlendirmeler bilimsel özgürlük bağlamında bilimsel ortamlarda tartışılabilir” dedi. Bakkalcı, ertelenen duruşmada Fincancı’nın tahliye olması gerektiğinin de altını çizdi. 

 

Söz konusu bölgelerde kimyasal silah kullanımına ilişkin Fincancı’nın bağımsız heyet gönderilmesi talebini yineleyen Bakkalcı, Milli Savunma Bakanı (MSB) Hulusi Akar’ın konuya ilişkin, “24 Kasım’da heyet teşkil ettik. Heyet gitti, inceleme ve ölçümleri yaptı… Hiçbirinde hiçbir şekilde kimyasal olmadığı raporu şu anda elimizde” sözlerine işaret ederek, “Şebnem Hoca ve insan hakları alanında diğer çalışan herkes burada ayrı bir şeyi talep ediyor. Bağımsız heyet tarafından araştırma yapılmasının gereğini bekliyor” ifadelerini kullandı. MSB’nin yaptığı araştırmanın kendi içerisinde düzenlediği bir “iç araştırma” olduğunu dile getiren Bakkalcı, bu konuda yapılması gerekenin iç araştırmadan öte bağımsız bir heyet araştırması olduğunu yineledi. 

 

DEVLETİN FİNCANCI KORKUSU

 

İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, duruşmadaki polis ablukasını hatırlatarak, şöyle dedi: “Bir bilim insanının duruşmaya getirilmesi halinin devlette bu kadar korku ve gerginliğe sebep olmasını anlamak gerçekten imkan dahilinde değil.  Adliye önündeki açıklamamızın engellenmesi ve yaşanan polis ablukası her şeyin önceden planlandığını gösteriyor. Ancak tüm bunlara rağmen Fincancı herkes tarafından sahiplenildi. Ankara’dan İstanbul’a elleri kelepçeli bir şekilde adliyeye getirildi. Bu kabul edilemez bir durumdur.” 

 

‘HERŞEY PLANLIYDI’

 

Yoleri, duruşmada hakimin dahi Fincancı’ya yönelik saygı kurallarını ihlal eden bir tutum sergilediğine dikkat çekerek, “Hakimin avukatlara siz diye hitap ederken, Şebnem Hoca’ya ‘sen’ diye hitap etmesi bunun bir örneğiydi” diye belirtti. Her şeye rağmen Fincancı’nın kendini savunduğunu belirten Yoleri, duruşma boyunca savcının yaklaşımının da dikkat çekici olduğunu söyleyerek, ekledi: “Savcı davaya ilişkin mütalaayı duruşma öncesi hazırladı. Bir mütalaanın hazırlanması ancak yargılanan kişinin ve avukatlarının beyanları, toplanan deliller üzerinden bir değerlendirme yapıldıktan sonra oluşturulacak bir şeydir. Ancak, mahkeme başkanının savcıya dönerek ‘tutukluluk konusunda mütalaanızı hazırlamak için süre istiyor musunuz’ sorusuna savcının mütalaanın hazır olduğunu söylemesi bunu doğrular niteliktedir”  diyerek, yargılama sürecinin önceden planlandığını vurguladı. 

 

‘MSB’YE SORMAK GEREKİYOR’

 

Fincancı’nın değerlendirmelerinden sonra MSB’nin “araştırma yapıldı” açıklamasını hatırlatan Yoleri, “Zaten bir araştırma yapılması gerekiyormuş. Dolayısıyla bir araştırma yapılması gerekiyorsa ‘MSB neden Şebnem Hoca’nın bu talebini şikayet etti ve suç duyurusunda bulundu’ sorusunun kendilerine sorulması gerekiyor”  dedi. Var olan tablonun hukuksuzluğun sürdürüleceğini gösterdiğini söyleyen Yoleri, bu noktada dayanışma ve mücadelenin önemine dikkat çekti.

 

 

 

 

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version