Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Ertuğrul Günay, Kılıçdaroğlu’na Anayasayı hatırlattı: KHK’lılar için adil yargılama yolu da açılmalı

Eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’dan muhalefete ‘particilik ve kişisel hırs’ uyarısı


Türk siyasetinin deneyimli ismi eski Kültür ve Turizm Bakanı (hukukçu) Ertuğrul Günay, Kemal Kılıçdaroğlu’nun KHK’lılarla ilgili çıkışına önemli bir eklemede bulundu. Günay, Anayasa’nın 38. maddesini hatırlatarak, gerçek bir adalet için ‘adil yargılama yolunun da açılması gerektiğini’ söyledi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün katıldığı Karar TV’de yaptığı konuşmada, soruşturma geçirmeyen, takipsizlik ya da beraat alan KHK’lıların tamamının görevlerine iade edileceğini söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, “Devlet kin ve öfkeyle yönetilmez. Adamı mahkemeye vermişsiniz, beraat etmiş. Türkiye bir hukuk devletiyse görevine başlatmak zorundasınız. İktidara geldiğimizde bunu yapacağız.” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, ‘hiç soruşturma geçirmeyen, takipsizlik alan ya da beraat edenlerin’ görevlerine iade edileceğini söylüyor. Ancak Türkiye’deki yargılamaların ne kadar adil olup olmadığı konusunda konuşmuyor. Uluslararası mahkeme kararlarında da Türkiye’deki yargılamalarda temel insan haklarının, hukukun ihlal edildiği tescillendi. Dolaysıyla, Saray yargısının insanları ‘suç uydurarak’ mahkum ettiği uluslararası mahkeme kararlarına girmiş durumda. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi de bir çok konuşmasında Türkiye’deki mahkemelerin bağımsız olmadığını söyledi.

Kovuşturulmayan, takipsizlik veya beraat kararı alanların işlerine dönmesi yasa gereğidir.
İşlendiği sırada yasaların suç saymadığı eylemlerin cezalandırılması da hukuka (AY. Md.38/1) aykırıdır.
Bu hukuksuzlukların da ‘adil yargılama’ yoluyla düzeltilmesi gerekir. @KararHaber https://t.co/rZ2iSSAHAy

— Ertuğrul Günay (@ErtugrulGunay) December 9, 2022

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da bu noktaya dikkat çekti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun söz konusu konuşmasını alıntılayan Günay, Anayasa’nın ‘suç ve cezada kanunilik’ esasını düzenleyen 38. maddesini hatırlattı. Günay, “Kovuşturulmayan, takipsizlik veya beraat kararı alanların işlerine dönmesi yasa gereğidir. İşlendiği sırada yasaların suç saymadığı eylemlerin cezalandırılması da hukuka (AY. Md.38/1) aykırıdır. Bu hukuksuzlukların da ‘adil yargılama’ yoluyla düzeltilmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.

 

Sn @kilicdarogluk , yakın zamanda BM İnsan Hakları Komitesi KHK ile işleri, özgürlükleri ve hatta yaşamı elinden alınan; Alakuş ve Açıkkolu kararlarını verdi.
Israrla, “Hukuk Devleti” vurgusu yapıyorsunuz.
O halde bu kararları hukukçularınıza inceletiniz, Sn.Kaboğlu https://t.co/4KpqHiRA7x

— Saim Nergiz (@NergizSaim) December 9, 2022

SAİM NERGİZ: ÇARE BASİT; BM VE AİHM KARARLARINI TANIYACAĞIZ

KHK’lı hakim Saim Nergiz de Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını alıntılayarak benzer uyarılarda bulundu. Nergiz, şunları yazdı: “Sayın Kılıçdaroğlu; yakın zamanda BM İnsan Hakları Komitesi KHK ile işleri, özgürlükleri ve hatta yaşamı elinden alınan; Alakuş ve Açıkkolu kararlarını verdi. Israrla, “Hukuk Devleti” vurgusu yapıyorsunuz. O halde bu kararları hukukçularınıza inceletiniz. Sayın İbrahim Kaboğlu, sayın Sezgin Tanrıkulu, sayın Biçer iyi hukukçular ve inanıyorum ki onlar da hukuk devleti prensiplerine bağlılar. Bu aşamadan sonra inanıyorum ki bir söylem değişikliğine gitmek zorunda kalacaksınız. Hukuka aykırı kararlar veren mahkemelerin kararlarını siz de tanımayacaksınız. Diğer yandan, bu kararı veren yargıç ve savcılar dünyanın her köşesinde ‘insanlığa karşı suç’ fiillerinden yargılanırken, olası bir iktidarınızda biz bunlara sahip çıkacağız diyeceğinizi hiç sanmıyorum. Çare basit: “BM ve AİHM kararlarını tanıyacağız, yargıyı bağımsız ve tarafsız hale getireceğiz, Anayasanın 90. Maddesine uyacağız çünkü biz hukuk devletiyiz.”

SUÇTA VE CEZADA KANUNİLİK NE DEMEK?

Anayasa’nın 38. maddesinde, “Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.” deniliyor.

Aynı ilke Türk Ceza Kanunu 2. maddesinde de aynen şöyle: “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz. İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.”

Suç ve cezada kanunilik, suç ve bunun karşılığında uygulanacak yaptırımın ancak kanun ile belirlenmesini öngören bir ilke. Buna göre kanunda bir fiil suç olarak düzenlenmemiş ise o fiil suç oluşturmaz. Kanunun açıkça yasaklamadığı her fiil meşrudur.

Mesela, yasal bir bankaya para yatırmak, yasal bir kurumda çalışmak, yasal bir sendikaya üye olmak, yasal bir derneğe bağış yapmak veya şifreli bir iletişim programını indirip kullanmak suç olamaz!

Anayasaya ve yasalara göre, “5 yıl önce Bank Asya’ya para yatırmak ya da sendikaya üye olmak suç değildi ama bugün idari bir karar verdim ve suç saydım.” diyemezsiniz!

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version