Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Erdoğan’dan sistemde değişiklik mesajı: Yürütmeyi daha etkin kılmak istiyoruz

Erdoğan'dan sistemde değişiklik mesajı: Yürütmeyi daha etkin kılmak istiyoruz


– Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İslam Dünyası Anayasa Yargısı Konferansı’na katıldı. Batılı ülkeleri demokrasi ve mülteciler konusunda suçlayan Erdoğan, İslam ülkelerine karşı oryantalizm yapıldığını anlattı.

“Adalet dağıtmayan, vatandaşına adaletle hükmetmeyen bir devlet tıpkı temeli çürük bir bina gibi yıkılıp gitmeye mahkumdur” ifadelerini kullanan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde reform yapılacağından bahsetti.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

‘YASAMADAKİ UYUMSUZLUK HEM YÜRÜTMEYİ HEM YARGIYI ETKİLER’

“Hiç şüphesiz devlet de kendi içinde bir güçler dengesine sahiptir. Bu denge ne kadar sağlıklı kurulur ve işletilir ise devlet mekanizması ve onu oluşturan kurumlar da o derece iyi verimli etkin çalışır. Demokratik sistemin omurgasını oluşturan erkler arasında çekişme çatışma veya yıkıcı rekabet yaşanması halinde ise bunun zararını toplum görmektedir. Yasama yürütme ve yargı arasındaki denge kadar bunların her birinin kendi içindeki uyumu da önemlidir. Yasama organının işleyişindeki uyumsuzluk hem yürütmeyi hem yargıyı etkiler.

‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNDE EN KÜÇÜK İHMAL…’

Türkiye yakın tarihinde bu tür krizlerin acısını bizzat çekmiş, ekonomiden demokrasiye farklı alanlarda bedelini ödemiş bir ülkedir. Kimi zaman vesayet kimi zaman darbe olarak karşımıza çıkan sıkıntıları aşarken kaybettiğimiz vakit ve enerji bizi demokratik ve ekonomik hedeflerimizin uzağında bırakmıştır. Hiç şüphesiz bu tablo içinde yargının ayrı bir önemi vardır. Üstelik Türkiye bu konuda asla hatırlamak istemediğimiz, gerçekten çok kötü örnekler de yaşamıştır. Halbuki adalet hizmetlerinin sunumunda ideolojik taassuba ve bürokratik oligarşiye asla yer olmamalıdır. Çünkü adalet sadece mülkün temeli değildir aynı zamanda devlet mimarisini bir arada tutan kilit taşıdır. Devlet ancak ve ancak adalet üzerinde yükselir, gelişir, güçlenir, büyür. Adalet dağıtmayan, vatandaşına adaletle hükmetmeyen bir devlet tıpkı temeli çürük bir bina gibi yıkılıp gitmeye mahkumdur.

Hukukun üstünlüğü ilkesi hususunda oluşacak en küçük ihmal ya da ihlal yargıyla beraber yasama ve yürütmeye olan güveni de zedeleyecek, bu da devletin işleyişinde telafisi zor zararlara yol açacaktır.

SİSTEMDE DEĞİŞİKLİK MESAJI

Türkiye olarak geçmişte yaşadığımız tecrübeler ışığında son 20 yılda bilhassa adalet hizmetlerinin kalitesini artıracak pek çok adım attık. Sivil yargı askeri yargı ayrımını ortadan kaldırarak yargıda birliği temin ve tesis ettik. Ulusal yargı ağı projesi bu yapı hayata geçirerek teknolojik ve bilimsel gelişmeleri yargının hizmetine sunduk. Yargının bağımsızlığıyla birlikte tarafsızlığını da anayasal güvenceye alarak hukuk sistemimizin önemli bir eksiğini daha gidermiş olduk. Tüm bunlara ilaveten halkımızın takdir ve tensip ipleriyle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçerek tarihimizde ilk defa güçler ayrılığı ilkesinin tam manasıyla ülkemizde tesis ettik.

Önümüzdeki yıl yeni yönetim sistemimizin ilk dönem uygulaması ışığında yürütmeyi daha etkin kılma, yanında yasama ve yargıyı da güçlendirecek yeni reformları ülkemize kazandırmak istiyoruz. Elbette bu süreçte kamuoyunun farklı kesimlerinin yakından takip ettiği kimi hadiseler üzerinden yaşanan tartışmalar da olabiliyor ama bu tartışmaların her birinin kendi mecrasında köpürerek sürdükten sonra hukuk devleti ilkesi havuzunda durulup neticeye bağlanacağına inanıyoruz.

Artık 20 yılı geride bırakan iktidar yıllarımızın en önemli alameti farikası hak ve özgürlük odaklı reform iradesini asla kaybetmemiş olmasıdır. Bunca yıldır bize rehberlik eden reformcu ruhu hep diri tutmakta sürekli güçlendirmekte kararlıyız

‘BAŞ ÜSTÜNDE BAŞ BIRAKMAYANLAR SİSTEMİMİZE LAF SÖYLÜYOR’

İslam İşbirliği Teşkilatına üye kardeşlerimizin de hukuk, adalet, demokrasi ve özgürlükler alanında samimi bir gayretin içinde olduğunu biliyorum. İslam alemine ve Müslümanlara yönelik oryantalist yaklaşımlar bu hasbi gayretleri, atılan kritik adımları çoğu zaman perdelemektedir. İslam dünyası bilhassa hukuk ve adalet konusunda çoğu haksız temelsiz ve insaf sınırlarını aşan eleştirilere maruz kaldı. Sömürgeci döneme ait bir hastalık olan oryantalizm sadece akademide değil uluslararası siyaset ve hukuk camiasında da mevcudiyetini koruyor. Kendi sömürgeci geçmişleriyle yüzleşmeye erdemini gösteremeyenler ağızlarını her açtıklarında bize insan haklarından hukukun üstünlüğünden bahsediyor. Dünyanın birçok ülkesinde eli kanlı terör örgütlerini desteklemekte hiçbir beis görmeyenler bizlere insan hayatının kutsallığına dair tutup çekiyor söz konusu kendi güvenlikleri olunca taş üstünde taş, gerektiğinde baş üstünde baş bırakmayanlar, bizim hukuk ve adalet sistemimize laf söylüyor.

YUNANİSTAN’A GÖÇMEN TEPKİSİ

Şimdiye kadar bir milyonu aşkın Suriyelinin hayatına mal olan bu kriz karşısında maalesef insanlık iyi bir imtihan veremedi. Batılı ülke ve kurumlar Suriye’deki insanlık trajedisine ancak mülteciler kapılarına dayandığı zaman tepki göstermişlerdir. Sınırlarının dışındaki mazlumları görmezden gelenlerin konu kendi güvenlik ve refahlarını olunca faşizmin en ilkel reflekslerini sergilemelerini ibretle takip ediyoruz.

Batı komşumuz Yunanistan’ın göçmenlere karşı sergilediği tavır artık vahşet boyutuna varmıştır. Mülteci botlarının denizin ortasında bastırılmasından göçmenlerin işkence edilerek ve soyularak geri itilmesine varan zulümlere her gün bir yenisi ekleniyor. Üstelik Yunanistan’ın bu şımarıklığına ve zalimliğine Batı ülkeleri kayda değer bir tepki de göstermiyor. Sınır hattında ve Nazi kamplarını andıran mülteci barınaklarından yansıyan utanç verici görüntüler karşısında sürdürülen aymazlık hepimizi derinden üzüyor.

FETHULLAH GÜLEN TEPKİSİ: HALA MALİKANESİNİN KAPISINI ÇALAN OLMADI

Benzer bir tavra terörizmle mücadele konusunda da şahit oluyoruz. Suriyeli, Iraklı, Afrikalı göçmenlere kapı duvar olan kurumlar sıra PKK’lılara ve FETÖ’cü teröristlere gelince olabildiğince hoşgörülü. 15 Temmuz gecesi 250 vatandaşımızı şehit eden darbeciler bugün birçok Avrupa ülkesinde ellerini kollarını sallayarak özgürce gezebiliyor. Verdiğimiz klasörler, bütün bu klasör dolusu belge ortada ama barındığı ülkenin güvenlik birimlerinden FETÖ ele başının malikanesinin kapısını çalan hala olmadı.” (HABER MERKEZİ)

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version