İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nda yaşanan çocuk istismarı skandalına ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “münferit” açıklamasında bulundu.
Erdoğan, “Münferit bir hadise üzerinden milletimizin inancına saldıranlar, vakıf ve derneklerimize alçakça iftira atanlar çıkardıkları gürültü ile gerideki bu vahim tabloyu gizlemeye çalışmaktadır” dedi.
“Hiçbir zaman kız evlatlarımızın hukuki olarak reşit hale gelmeden evlendirilmesini tasvip etmedik, tasvip etmiyoruz” diyen Erdoğan, “Zaten kendi aile hayatımızda da bunu bir örneği yoktur. Çocuk yaşta cinsel istismar ne İslami ne de insani olarak asla kabul edilebilecek bir şey değildir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, “Ülkemizde küçük yaştaki evliliklerle ilgili sıkıntılar maalesef eskiden beri yaşanıyor. Son dönemde çok istisnai örnekler dışında sorun önemli ölçüde çözülmüştür. TV’deki programların etkisiyle çocuk yaştaki evlatlarımızın her alanda ciddi savrulmalar yaşadıklarına şahit oluyoruz. Münferit bir hadise üzerinden milletimizin inancına saldıranlar, vakıf ve derneklerimize alçakça iftira atanlar çıkardıkları gürültü ile gerideki bu vahim tabloyu gizlemeye çalışmaktadır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanımız @RTErdogan, Kadın Emeği Zirvesi’nde katıldı.
“Kadınlara her alanda pozitif ayrımcılık yaparak onların enerjilerini ve emeklerini hayalleriyle buluşturmaya önem veriyoruz.” pic.twitter.com/LCoE5a3HaU
— Erdoğan Dijital Medya (@RTEdijital) December 19, 2022
Erdoğan’ın konuşmasının öne çıkan bölümleri şöyle:
“Geçmişte ülkemizde sözde modernlik iddiasıyla kadınlarımızı inançlarından, cinsiyetlerinden dolayı dışlayan zihniyetin bu ülkede nobranlıklarına şahit olduk. Bu karanlık günleri AK Parti’nin demokrasi reformları sayesinde geride bıraktık. Geçtiğimiz yıllarda bir gece yarısı videosuyla yeniden gündeme getirilen başörtüsüyle ilgili yasal düzenleme teklifi hepimize o meşum günleri hatırlattı. Birileri hala o karanlık dönemin özlemiyle yanıp tutuşuyor. Tabii anayasa değişikliği Genel Kurul’da üçte iki çoğunluk gerektirdiği için teklifimizi Meclis’teki partilere götürdük. Teklifimizi Meclis’e sunduk. Meclis’teki süreçleri bekliyoruz. Kimlerin kadın haklarının istismarcısı olduğu bu süreçte bir kez daha belli olacaktır.
‘NE İNSANİ NE DE İSLAMİ OLARAK ASLA KABUL EDİLEMEZ’
Bu süreçte yeni bir istismar konusu ortaya atılmış, uzunca süredir takibi yapılmış bir husus bir anda ülkenin gündeminde öne çıkarılmıştır. Biz hiçbir zaman kız evladımızın hukuki olarak reşit hale gelmeden evlendirilmesini tasvip etmedik, etmiyoruz. Çocuk yaşta cinsel istismar, ne İslami ne insani olarak asla kabul edilebilecek bir davranış değildir. En başından itibaren tüm kurumlarımız gerekli takipleri yapmıştır. Ülkemizde küçük yaştaki evliliklerle ilgili sıkıntılar maalesef eskiden beri yaşanıyor. Son dönemde çok istisnai örnekler dışında sorun önemli ölçüde çözülmüştür. TV’deki programların etkisiyle çocuk yaştaki evlatlarımızın her alanda ciddi savrulmalar yaşadıklarına şahit oluyoruz.
Kandil’in hesabını bugüne kadar sordunuz mu? Diyarbakır Anneleri acaba hangi partinin kapısında gözü yaşlı olarak ağlıyor? Kandil’de o kız çocuklarımızı kaçıranlar kimler? Seçimlere beraber girmeyi düşündüğünüz partinin mensupları değil mi? Ankara’dan İstanbul’a onlarla beraber yürüdün. Önce sen oradaki hasarı bir gider ondan sonra konuş.
‘SİCİL DOSYALARINIZ ELİMİZDE’
Münferit bir hadise üzerinden milletimizin inancına saldıranlar, vakıf ve derneklerimize alçakça ifitra atanlar çıkardıkları gürültü ile gerideki bu vahim tabloyu gizlemeye çalışmaktadır. Bunların taciz ve tecavüz iddialarının ayyuka çıktığı, bunların hesabını verdiniz mi ya.. Bakıyorsunuz belde başkanı tecavüzde bulunmuş. Aile Bakanım hepsini belgeleriyle anlattı. Hepsi sicil dosyanızda var. Bunları gayet iyi biliyor, yakından da takip ediyoruz. Sicil dosyalarınız elimizde. Seçime kadar da bunları meydanlarda anlatacağız. Sosyal medya mecralarındaki rezaletleri bunların dile getirdikleri vaki mi? Değil.
Ne kız çocuklarımızın istismarına izin vereceğiz ne de milletimizin rencide edilmesine göz yumacağız. Çocukların sorunlarıyla ilgilenenlerin asıl üzerinde durmaları ve çözüm aramaları gereken mesele, evlatlarımızı tehdit eden sapkın akımlardır. LGBT denilen olay, bizim kitabımızda yok. Fakat CHP’nin kitabında var mı? Var. Diğer yavru muhalefetin kitabında var mı? Var. Onlarla beraber yürüyorlar mı? Yürüyorlar. Bizim böyle bir şeye ihtiyacımız yok. İnşallah önümüzdeki dönem bakanlıklarımızla, STK’larımızla bu büyük tehlikelere karşı daha müteyakkız şekilde mücadele edeceğiz.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***