Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

EMEP: Anayasa değişikliği teklifine ‘Amasız hayır’ çağrısı yapıyoruz

EMEP: Anayasa değişikliği teklifine 'Amasız hayır' çağrısı yapıyoruz


AKP ve MHP’nin “başörtüsü” ve “aile tarifini” yeniden tanımlayan anayasa değişikliği teklifi hakkında Emek Partisinden (EMEP) açıklama geldi. Anayasanın 24. ve 41. maddelerinde değişiklik yapılmasını öngören teklifin ayrımcı, nefret suçu içeren, eşitliğe ve laikliğe tamamen aykırı bir teklif olduğunun belirtildiği açıklamada, yaşananın haklar ve özgürlükler bakımından sorunlu hale getirilmiş Anayasa içinde yeni bir delik açma hamlesi olduğu belirtildi.

Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan imzası ve “Ayrımcı, cinsiyetçi, laiklik karşıtı anayasa değişikliği teklifine “amasız” “fakatsız” hayır!” başlığıyla yayımlanan açıklama şu şekilde:

“Haftalardır sürdürülen tartışma 9 Aralık günü Anayasa değişikliğinin Meclis’e sunulması ile somut bir gündem haline geldi, getirildi. Anayasanın 24. ve 41. maddelerinde değişiklik yapılmasını öngören teklif; ayrımcı, nefret suçu içeren, eşitliğe ve laikliğe tamamen aykırı bir teklif olarak önümüzde duruyor. Bu, haklar ve özgürlükler bakımından delik deşik hale getirilmiş Anayasa içinde yeni bir delik açma hamlesidir. Hukuki de meşru da değildir.

Anayasada iki madde için hazırlanan değişiklik önerisi; toplumda söz konusu değişikliklere ihtiyaç olmamasına, bu şekilde bir talep ve istek dile getirilmemesine rağmen tamamen siyasal iktidarın ihtiyaç ve çıkarları için bir dayatma olarak toplumun önüne kondu.

‘LAİKLİĞE, DİN VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNE, EŞİTLİĞE DE TÜMÜYLE AYKIRI’

24. Maddeye dair teklif; başörtülü kadınlara yönelik ayrımcılığı engelleme iddiası ile aslında inanç temelli giyim kuşamı bir dayatma olarak karşımıza çıkaran, bunun dışında kalanları tamamen korumasız hatta risk altında bırakan bir düzenlemedir. Madde sadece kadınlara ilişkin bir düzenleme içermesiyle, cinsiyet ayrımcılığı yaratıyor, sadece bir dini inancın mensuplarını korumasıyla da laikliğe, din ve inanç özgürlüğüne, eşitliğe de tümüyle aykırı bir teklif olarak sunuluyor.

Teklifin gerekçesinde dahi ülkede kamu hizmeti alan ve veren kadınların başörtüsü açısından bir sorun yaşamadığı dile getirilirken, teklifin tam da bu dönemde ülke gündemine getirilmesi hem bir seçim hamlesi hem de AKP iktidarının kadınların medeni haklarına yönelik çok ciddi olumsuz sonuçlar yaratabilecek bir ayrımcılık ve de düşmanlaştırma tutumuna da işaret ediyor.

Kamu hizmeti alan ve veren kadınlardan dini inanca işaret etmeyen kıyafetleri nedeniyle uğrayabileceği ayrımcılık, şiddet hatta kötü muameleye zemin açabilecek teklifi İran’da kadınların aylardır sürdürdüğü mücadele ile birlikte düşünmeliyiz. Devletin istediği, tarif ettiği biçimde örtünmeyen kadınların ölüme varan şiddete maruz kaldığı, Afganistan’dan İran’a, din temelli hukuk sisteminin yarattığı ağır eşitsizliklere karşı verilen kıyasıya mücadelenin bir “yaşam hakkı” mücadelesine dönüştüğü unutulmamalı.

‘GERÇEK BİR LAİKLİK’

AKP iktidarı, bir dini inancın gerektirdiği biçimde örtünmeyen ve giyinmeyen kadınları Anayasal korumadan mahrum bırakmak isteyen teklifini istediği kadar “özgürlük” kisvesine büründürmek istesin; biliyoruz ki kimsenin kıyafetleri nedeniyle ayrımcılığa uğramamasının garantisi, inanan ve inanmayan herkesin özgür yaşamasının, kaygı duymamasının en önemli güvencesi gerçek bir laikliktir. Esası güvence altında olmayan hiçbir hak, istisna cümlelerle garanti altına alınamaz.

‘TEKLİF AYRIMCILIK YAPIYOR, NEFRET SUÇU İŞLİYOR’

Anayasanın 41. Maddesine dair yapılan değişiklik teklifinde de derin bir ayrımcılık ve eşitsizlik söz konusu. ‘Aile, kadın ve erkekten oluşur’ tanımı getirilerek yapılmak istenen değişiklik, LGBTİ’lerin varoluşlarını, birlikte yaşamalarını tümüyle ‘kanundışı’ hale getirmenin önünü açıp devlet eliyle büyütülmeye çalışılan nefrete ‘anayasal bir form’ kazandırmayı amaçlıyor. İlgili madde değişikliği gerekçesinde; ailenin her türlü tehlike, tehdit, saldırı, çürüme ve sapkınlığa karşı korunması biçiminde yapılan açıklamayla da Anayasa yoluyla net bir ayrımcılık yapılıyor ve nefret suçu işleniyor.

Bu maddedeki değişiklik aynı zamanda kadınlar için de büyük bir tehlike yaratıyor, yıllarca süren mücadele ile hukuk mevzuatından kaldırılan “Ailenin reisi erkektir” hükmü dahil, eşitliğe dair kadın hareketinin çok önemli kazanımlarına yönelik ciddi bir tehlike anlamına geliyor. Teklif evlenme yaşına dair bir düzenleme içermezken, dini nikâhın meşrulaştırılmasına da olanak sağlıyor.

Ülkedeki cemaat, tarikat örgütlenmesinin önünün açılmasının kız çocuklarının eğitim hakkından yoksun, 6 yaşından itibaren tecavüze uğradığı bir hayat yaşamasına neden olduğunun somut ve acı bir şekilde ortaya çıkmış olduğu günlerde Meclis gündemine taşınan bu Anayasa değişikliği, kadınların ve kız çocuklarının hayatını ipotek altına alma girişimidir.

Tarikat- cemaat örgütlenmelerinin devlet eliyle gündelik hayatta, bürokraside, eğitim ve sağlık alanında yarattığı yıkım ortada iken, din temelli kılık kıyafeti Anayasal koruma altına almaya çalışmak, evlilik birliğini yine AKP’nin tariflediği ve devlet politikası olarak ifade ettiği ailenin sınırları içine yerleştirmeye çalışmak bu ülkede ihtiyacımız olan en son şeydir.

Anayasada yapılmak istenen ayrımcı, eşitliğe karşı, din istismarcısı, cinsiyetçi düzenleme ülkede başörtülü başörtüsüz her kadının, eşitsizliğe, ayrımcılığa karşı olan her erkeğin, tüm Türkiye halklarının karşı çıkması ve izin vermemek için mücadele etmesi gereken acil ve ertelenemez bir görevdir.

Ülkedeki emekçilerin, kadınların öncelikli sorunlarına yanıt vermek yerine, ayrımcılık ve eşitsizliğe Anayasal zemin hazırlamaya çalışmak, başörtülü başörtüsüz kadın ayrımını Anayasa yoluyla yapmaya çalışan siyasal iktidar son derece karanlık bir yol içerisindedir.

Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi durumunda sözünü etmiş olduğumuz düzenlemeler ülkenin temel normu haline gelecek ve bunun arkasından Medeni Kanun başta olmak üzere kadınların tüm kazanımlarını yok etmek üzere yapılacak yasa tartışmaları gündeme gelecektir. Bu nedenlerle tehlike son derece ciddi ve önemlidir.

‘DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİ REDDEDİLMELİ’

Ülkemizin kadın erkek tüm emekçilerini, emek demokrasi güçlerini, sendikaları, siyasi partileri Anayasa değişikliğini derhal ve tamamen reddetmeye ve bu değişikliklerinin gerçekleşememesigyk için mücadele etmeye davet ediyoruz. Bu değişikliğin müzakere edilmesi, konuşulması, gündemde yer alması dahi kabul edilebilir değildir.

Emek Partisi olarak tüm muhalefet partilerini, emek ve demokrasi örgütlerini, hak mücadelelerinin tarafı olan tüm örgütlü güçleri bu anayasa değişikliğine tartışmasız bir biçimde “Hayır” demeye çağırıyoruz. (HABER MERKEZİ)

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version