Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Dünya Tabipler Birliği, Fincancı’nın serbest bırakılması için çağrıda bulundu

Dünya Tabipler Birliği, Fincancı'nın serbest bırakılması için çağrıda bulundu


Yağmur KAYA


Artı Gerçek- Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya uluslararası destek geldi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi (MK) Başkanı Fincancı’nın tutuklu olarak yargılandığı davanın, 23 Aralık 2022 Cuma günü İstanbul Çağlayan Adliyesi 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 09.30’da görülecek ilk duruşması öncesi İstanbul Tabip Odası Cağaloğlu binasında duruşmaya destek için gelen uluslararası kuruluş temsilcilerinin de katıldığı ulusal ve uluslararası katılımlı bir panel/forum düzenledi.

Panele uluslararası heyetin yanı sıra, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Necdet İpekyüz, Emek Partisi MYK üyesi Levent Tüzel, İllerin Tabip Odaları Temsilcileri, KESK Eş Başkanları Mehmet Bozgeyik, Şükran Kablan Yeşil, DİSK Temsilcisi, TMMOB Temsilcisi, TDB Temsilcisi, TİHV Temsilcisi, Uluslararası Af Örgütü, Erika Dailey – PHR (İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü), Roberto Frifrini – IRCT (İşkence Görenler için Uluslararası Rehabilitasyon Konseyi), Bettina Birmanns – PCATI (İsrail’de İşkenceye Karşı Toplumsal Komite), Dr. Ole Johan Bakke – CPME (Avrupa Hekimler Daimî Komitesi) Başkan Yardımcısı ve çok sayıda hak savunucusu katıldı.


Panelde, Uluslararası insan hakları grupları, yetkililere, Prof. Dr.Korur Fincancı’nın serbest bırakmaları için çağrıda bulundu. Fincancı’nın, Bosna’da Birleşmiş Milletler (BM) adına toplu mezarları açan Türkiye’de ve yurtdışında diğer yüksek profilli adli soruşturmalar yürüttüğü vurgusu yapan temsilciler, Fincancı’nın ülkenin önde gelen adli tıp doktorlarından biri ve önde gelen tıp ve insan hakları kuruluşlarının uzun süreli ortağı olduğunu belirtti.

BAKKE: HAKSIZ ŞEKİLDE TUTUKLANMASINI KINIYORUZ

CPME (Avrupa Hekimler Daimî Komitesi) Başkan Yardımcısı Dr. Ole Johan Bakke yaptığı konuşmada, “Şebnem Korur Fincancı’nın görüşlerini açıklamasından dolayı haksız bir biçimde tutuklanmasını kınıyoruz” dedi.

DAİLEY: ADİL BİR DURUŞMA BEKLİYORUZ

PHR’nin savunma ve politika direktörü Erika Dailey ise, “Yarınki duruşmada Türk mahkemesi, yalnızca Şebnem Korur Fincancı için değil, bütün insan hakları savunucuları için çok büyük bir yanlışı düzeltebilir” şeklinde konuştu. “Tanınmış bir adli tıp doktoru olan Korur Fincancı, hayatının büyük bir bölümünü Türkiye’de ve dünyada işkence ve kötü muameleyle mücadeleye adamıştır. Şimdi, bu düzmece suçlamaların düşürülmesini ve onun derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını sağlayacak adil bir duruşma talep ediyoruz.”

HEİSLER: BÜTÜN SAĞLIK PERSONELLERİ KUŞATMA ALTINDAKİ MESLEKTAŞLARININ YARDIMINA KOŞMALI

PHR’nin Tıbbi Direktörü Dr. Michele Heisler, “Dr. Korur Financı, son yıllarda yalnızca sağlık ve insan haklarını savunduğu için zulüm gören Türkiyeli doktorlardan sadece bir tanesidir” şeklinde konuştu. “Türk hükümetinin baskısı bir yandan da, ülkedeki doktorların yaklaşık yüzde 60’ını temsil eden bağımsız Türk Tabipler Birliği’nin yasama el çabukluğuyla özerk olan liderliğini ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Bütün sağlık profesyonelleri, Türkiye’de kuşatma altındaki meslektaşlarının yardımına koşmalı.”

“Şebnem Korur Fincancı’nın keyfi olarak tutuklanması, Türkiye’de ve dünyada bir adli tıp uzmanı ve bir insan hakları savunucusu olarak ağır insan hakları ihlallerini soruşturmak için uzun süredir devam eden çalışmalarını itibarsızlaştırmak için hükümet tarafından uygulanan kasıtlı bir stratejinin parçasıdır.

HENRY: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN AÇIK BİR İHLALİ

IRCT Genel Sekreteri Lisa Henry, Fincancı’nın tutuklanmasının ifade özgürlüğünün açık bir ihlali anlamına geldiğini ve ülkede insan haklarına yönelik süregelen baskıyı bir kez daha kanıtlamış olduğunu vurguladı.

MONTGOMERY: ÇALIŞMALARI ALKIŞLANMALI

Dünya Tabipler Birliği Konseyi Başkanı Prof. Frank Ulrich Montgomery, “Çalışmaları cezalandırılmamalı, alkışlanmalı” diyerek, Uluslararası Af Örgütü, DIGNITY, İnsan Hakları İzleme Örgütü, IRCT, PHR, REDRESS ve Dünya Tabipler Birliği, Şebnem Korur Fincancı’ya yöneltilen tüm suçlamaların düşürülmesini ve Türkiye’de hekimlerin, muhaliflerin haksız yere hedef alınmasına son verilmesi çağrısında bulundu.

Panelde, Profesör Frank Ulrich Montgomery, WMA Konsey Başkanı Dr. Christiaan Keijzer, CPME Başkanı Dr. Erich-Theo Merholz, AEMH Başkanı Dr., CEOM Başkanı José Santos, UEMO Başkanı Dr. Calin Bumbulut, UEMS Başkanı Profesör Vassilios Papalois, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a Korur Fincancı’nın serbest bırakılmasına ilişkin mektup yazıldığı belirtildi.

‘İDDİANAMESİNİ DESTEKLEYEN HERHANGİ BİR KANIT YOK’

Mektupta yazılanlar şu sözlerle ifade edildi:

“Ekselansları, size, Avrupa ve dünyanın dört bir yanında, tıp etiği, insan hakları ve barışa ortak bir mesleki bağlılık paylaşan milyonlarca hekimi temsil eden Dünya Tabipleri Birliği (WMA), Avrupalı Hekimler Daimi Komitesi (CPME) ve aşağıda imzası bulunan Avrupa Tıp Örgütleri1 [1Avrupa Uzman Hastane Hekimleri Birliği (AEMH), Avrupa Tıp Örgütleri Konseyi (CEOM), Avrupa Pratisyen Hekimler/Aile Hekimleri Birliği (UEMO), Avrupa Tıp Uzmanları Birliği (UEMS)] adına yazıyoruz.

Türk meslektaşımız, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Şebnem Korur Fincancı, kimyasal silah kullanımı iddiasıyla ilgili bağımsız bir soruşturma yürütülmesi çağrısında bulunduğu bir röportajın ardından, 26 Ekim 2022 tarihinden bu yana tutuklu. Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi Prof. Şebnem Korur Fincancı’nın ‘terör örgütü propagandası’ suçlamasıyla tutuklanması kararını verdi. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkili olduğunu kabul etmesiyle Prof. Fincancı’nın dosyası İstanbul’a nakledildi, ilk duruşma tarihi olarak 23 Aralık 2022 belirlendi.

Profesör Fincancı’ya yönelik bu suçlamadan ötürü derinden kaygılıyız ve iddianamesini destekleyen herhangi bir kanıt görmüyoruz. Bu davada öne çıkan tek öğe, suçlamaların keyfi doğasıdır.

Bizler uzun yıllar boyunca Profesör Fincancı’yla birlikte çalıştık ve onun organizasyonlarımıza yaptığı önemli katkıya değer veriyoruz. Profesör Şebnem Korur Fincancı Türkiye’de ve küresel olarak iyi tanınan bir adli tıp hekimidir, dürüstlüğü ve mesleğimizin etik değerlerine bağlılığı tartışılamaz.

‘TUTUKLULUĞU KEYFİDİR’

Profesör Fincancı sadece bir görüş ifade ettiği için tutukludur. Özgürlüğün bu şekilde kısıtlanması ifade özgürlüğünün ağır bir ihlalidir. Profesör Fincancı’nın tutukluluğu keyfidir, tacizkardır ve Türkiye’nin 2003 yılında kabul ve tasdik ettiği Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin güvence altına aldığı en temel adil yargılanma ilkelerine aykırıdır.

‘TUTARSIZ GELİYOR’

Size ayrıca saygıyla hatırlatmak isteriz ki kimyasal silah kullanımı, Türkiye’nin 1997 yılında kabul ve tasdik ettiği uluslararası kanunla yasaklanmıştır. Türk yetkililerin tam da yasaklama taahhütünde bulundukları silahların kullanımıyla ilgili soruşturma yürütülmesini öneren bir yurttaşını cezalandırması, bize en hafif ifadeyle tutarsız geliyor.

‘ADALETİ ADİL BİR ŞEKİLDE YERİNE GETİRMEYE DAVET EDİYORUZ’

Uluslararası tıp topluluğu sizi adaleti adil ve tarafsız bir şekilde yerine getirmeye davet ediyor ve Profesör Şebnem Korur Fincancı’nın derhal serbest bırakılması ve ona yönelik tüm suçlamaları düşürme çağrısında bulunuyor.

Saygılarımızla,”

Panele katılan uluslararası kurumlar;

Ruh Sağlığı ve İnsan Hakları Merkezi (CINTRAS), Şili.
İşkencenin Engellenmesi ve İşkence Mağdurlarının ve Ailelerinin Tedavi ve Rehabilitasyonu Merkezi (CPTRT), Honduras.
Psikososyal Bakım Merkezi (CAPS), Kolombiya.
Psikososyal Bakım Merkezi (CAPS), Peru.
İşkence ve Cezasızlığa Karşı Kolektif (CCTI), Meksika.
Arjantin Psikososyal Çalışma ve Araştırma Ekibi (EATIP), Arjantin.
Toplum Araştırmaları ve Psikososyal Eylem Ekibi (ECAP), Guatemala.
Şiddet Mağdurlarının Kapsamlı Rehabilitasyonu Vakfı (PRIVA), Ekvator.
İşkence ve Devlet Şiddetinin Sonuçları Üzerine Terapi ve Araştırma Enstitüsü (ITEI), Bolivya.
Guatemala Başpiskoposluğu İnsan Hakları Ofisi (ODHAG), Guatemala.
Çocuk ve Aile Ağı (REDINFA), Peru.

Panel, Uluslararası kurum temsilcilerinin konuşmalarının ardından, “Meslek Örgütü Özerkliği ve Mesleki Bağımsızlık” başlığıyla konuşulmasıyla sona erdi.

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version