Seda TAŞKIN
ANKARA – “Hayatımızı üç günlük siyasi çıkarlarını gözeten bürokratların eline bırakmamamız gerekiyor. Eğer biz hayatımızı onların eline bıraksaydık bugün Avrupa görme engelliler dalında şampiyon olmazdık.” Bu sözler 38 yaşındaki Çankaya Belediyesi Görme Engelliler Futbol Kulübü’nde yüze yakın kez forma giyen Kahraman Kurbetoğlu’na ait.
Kurbetoğlu, uzun yıllar verdiği zorlu mücadelelerin sonunda büyük başarılar elde etti.
Görme engelliler takımı B1 futbol branşı sporcusu olan Kurbetoğlu, Kırşehir’de hayata gözlerini açıyor.. Kırşehir’de hayata gözlerini açıyor. Ancak henüz küçük yaşlarda havale geçiriyor ve zaman içinde yavaş yavaş görme yetisini tamamen kaybediyor. On yılın sonunda dünya tamamen karanlığa gömülüyor onun için. Zorlu geçen çocukluk yılları anne ve babasının ayrılmasıyla daha da zorlaştı. Maddi olanaksızlıklar nedeniyle kardeşiyle birlikte yetiştirme yurduna veriliyor.
Yetiştirme yurduna geçen yıllarını Kurbetoğlu şu sözlerle anlatıyor:
“Annem ile babam ayrıldıktan sonra babam bizi terk etti. Benim için çok zorlu bir süreç başladı. Tüm bu zorlukların içinde annem hiçbir zaman beni terk etmedi. Pes etmeden çalıştı ve sürekli yanımda oldu. Hem çok zordu hem de bana öğrettiği çok şey vardı. Çünkü çok küçük yaşlarda hayat kalma mücadelesi vermeyi öğreniyordum. Tek başımaydım ve her şeyin en iyisini yapmaktan başka şansım yoktu.”
‘GÖRME ENGELLİLER OKULU ÖZGÜRLÜK ALANIM OLDU’
Yetiştirme yurdunda görme kaybı yaşarken erken aşamada kimsenin bunu fark etmediğini belirten Kurbetoğlu, ilk olarak öğretmeninin bu durumu fark ettiğini anlatıyor. Öğretmeninin durumun farkına varmasıyla birlikte Kurbetoğlu, bu defa görme engelliler okuluna geçiş yapıyor:
“Görme engelliler okulu benim için bir özgürlük alanı oldu. Hareket alanım daha da genişledi. Çocuk esirgemede kurumundan kendimi diğer çocuklarla eşit hissettiğim doğal ortamıma gelmiştim. Burada daha coşkuluydum ve oyunlar oynuyor, eğleniyordum. Buradaki arkadaşlarımdan bu defa ben 1-0 öne geçmiştim. Çünkü oradaki çocukların büyük kısmı ailesin yanından eğitim için gelmişti. Onlar sadece eğitim anlamında eksikti ama ben zorluklarla büyüdüğüm için her anlamda onların önündeydim. Zorlu bir ortamda mücadele ederek büyüdüğüm için işler benim için daha da kolaylaşmıştı.”
‘BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ HAYATIMIZI DEĞİŞTİRDİ’
Görme engelliler okuluna yeni gelen beden eğitimi öğretmeni Kurbetoğlu’nun bütün hayatının değişmesine neden oluyor. Hayatında yeni bir dönemin başladığını anlatan Kurbetoğlu, “Beden eğitimi öğretmeni benim gibi birçoğumuzun hayatını değiştirdi. Asla pes etmeden bize sürekli spor yaptırıyor ve tek tek her birimizle ilgileniyordu” diyor:
“Beden eğitimi öğretmenimiz imkanlarımız sınırlı da olsa, sürekli bizler için bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Bir gün hocamız bize ‘Dünya engelliler olimpiyatları var’ dedi ve sonra hepimiz hayaller kurmaya başladık. Bu hayaller bizi hayata tutunma nedenlerimiz oldu. Ve hocamızın dediği gibi yıllar sonra hayallerimizi gerçekleştirecektik.”
‘İLK KEZ GÖRME ENGELLİLER SPOR KULÜBÜ KURULUYOR’
Spor alanında önemli ilerlemeler kat eden Kurbetoğlu, bu aşamada sivil toplum örgütleriyle temasa geçiyor. İlk görme engeliler spor kulübü olan Altınokta Görme Engelliler Spor Kulübü’nün kuruluşunda yer alıyor ve oranın ilk sporcusu oluyor. “Devletin düşünemediği yerde STK’ları harekete geçirmek gerekiyor” diyen Kurbetoğlu 18 yaşında Altınokta Spor Kulübü’nde yönetimine giriyor.
‘ALANIMIZDA PROFESYONELLEŞMEYE BAŞLADIK’
İlk zamanlarda zorluklar yaşasalar da zamanla bunların üstesinden geliyorlar. Önce altyapı değişiyor, ardından profesyonelleşme ve peşi sıra da başarılar geliyor:
“Eskiden işitme engellileri de görme engellileri de aynı okulda okuturlarmış. Bunun bize hiçbir yararı yok, aksine zararı var. Federasyonlar bölündükten sonra müsabakalar zenginleşmeye başladı. Futbol, atletizm gibi branşlar açıldı. İlk kez 2005 yılında hiç görmeyenlerden oluşan futbol takımı (B1) kuruldu. 2006 yılında ise Türkiye Şampiyonası şeklinde düzenlenmeye başladı. Bu şekilde alanımızda profesyonelleşmeye başladık”
‘PEŞ PEŞE BAŞARILARA İMZA ATTIK’
En önemli dönüm noktalarından biri de 2012 yılı. O sene görme engelliler liginin kuruluyor. Ligin kurulmasının ardından da engelliler spor kulübü ilk defa olimpiyatlara katılıyor.
İlk kez yurtdışına bu dönemde çıkan Kurbetoğlu, o günleri şöyle anlatıyor:
AVRUPA ŞAMPİYONLUĞU GELİYOR
“Tüm arkadaşlarım çok heyecanlanmıştık. İlk defa ülkemizi temsil edecektik. Orada birçok tespitimiz de olmuştu. İyi bir futbolcu olmak için iyi beslenmenin önemini, kamp yapmanın futbolcuyu geliştirdiğini ve çeşitli takımlarla belli zaman dilimlerinde müsabaka yapılması gerektiğini anladık. 2013 yılında Avrupa 3’ncüsü olduk. Peş peşe gelen başarılar bizi daha da motive ediyordu. 2014 yılında ise dünya şampiyonasına katılarak kendimizi test ettik. 2015 yılında ise hiç kimsenin beklemediği bir şekilde Avrupa Şampiyonu olduk. Bu durum ciddi bir ses getirmişti. Adım bir adım daha da ilerliyorduk. Futbol sürekli hale geldiği için başarılar da peş peşe geldi. Artık Türkiye B1 takımı olarak dünyada hatırı sayılır bir yere gelmişti.”
‘BÜROKRATLAR BİZLERİ KULLANILIP KENRA BIRAKILACAK FAALİYET OLARAK GÖRÜYOR’
Pek çok başarıya imza atmış olsalar da engellilere yönelik hâlâ pek çok olumsuz bakışın olduğunu belirten Kurbetoğlu’na göre engellilere ayrılan bütçenin yetersizliği bunların başında geliyor. “Kaynakların günü birlik değil, planlı bir şekilde aktarılması gerekiyor. Gelecekteki alt yapı ve düzenlemelerde bizim yol gösterici olmamız gerekiyor.” diyen Kurbetoğlu’na göre bürokrasi de en büyük sıkıntılardan biri:
“Bürokratlara bizi birkaç gün kullanıp kenara bırakacağı faaliyetler olarak görülüyor. Bizim kendi alanlarımızda etkili yerlerde olmamız gerekiyor ve onlar bizim kadar derinine inemez, bizim baktığımız pencereden bakamaz” diyor.
‘İSTEK VARSA BAŞARININ ÖNÜNDE KİMSE DURAMAZ’
3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde görme engelli çocuklara mesaj veren Kurbetoğlu, alanında ilerlemek isteyenlere şu mesaj veriyor. Kurbetoğlu, “İyi bir eğitim ve istek varsa başarının önünde kimse duramaz. Ve hayatımızda olan tüm ‘engeller’ kalkar. Bize bizden başka çare olacak kimse yok. Hayatımızı üç günlük siyasi çıkarlarını gözeten bürokratların eline bırakmamamız gerekiyor. Bırakırsak reklamdan öteye, temsil faaliyetinden öteye geçmez. Ne yaparsak yapalım inanalım. Bizler de çok başarılı olabiliriz, sadece buna inanalım”
“Bir çocuğu hayata hazırlamak, davranış bozukluğunu düzeltmek için eğitim çok önemli. Şu an görme okulları çok daha aktif bir durumda ve bu beni çok mutlu ediyor. Hayatımızı belirleyecek kimi meslekler çocuk yaşlarda kazandırılıyor, özellikle bizler için erken yaşta eğitilmek çok daha büyük önem taşıyor. Öncelikle bağımsız hareketi kazanmamız gerekiyor. Benim gibi görme engelli çocukların sorunlarını çözmek ve hayata uyum sağlanması gerekiyor. Bunları sağlayamazsan hiçbir engelli çocuğa spor yaptıramazsın”
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***