Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Avukat Selin Nakıpoğlu: Torba kanun gibi içine sadece muktedirin zihniyeti yerleştirilmiş

Avukat Selin Nakıpoğlu: Torba kanun gibi içine sadece muktedirin zihniyeti yerleştirilmiş


Yağmur KAYA


Artı Gerçek- AKP’nin ‘başörtüsüne anayasal güvence ve ailenin korunması’ gerekçesiyle hazırladığı teklif Meclis’e sunuldu.

Başörtüsü düzenlemesini de içeren anayasa değişikliği teklifini SPoD Siyasal Katılım Ekip Sorumlusu Marsel Tuğkan Gündoğdu, gazeteci-yazar Emine Uçak Erdoğan, AKP’nin eski genel başkan yardımcısı, siyaset bilimci ve insan hakları savunucusu Fatma Bostan Ünsal, avukat Selin Nakıpoğlu ve Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) üyesi avukat Yelda Koçak ile konuştuk.

Yazı dizisizin üçüncü konuğu Avukat Selin Nakıpoğlu.

“Böyle tuhaf bir Anayasa değişikliği teklifi görmedik” diyen Nakıpoğlu, yasa teklifini neden tuhaf bulduğunu şu sözlerle aktardı:

“Zira torba kanun gibi, içine sadece muktedirin zihniyeti yerleştirilmiş. Ayrıca Anayasa metinleri açık olmalıdır, ucu açık ifadeler içermemelidir.”

Başörtüsü düzenlemesini de içeren anayasa değişikliği teklifinin herhangi bir demokratik, hukuk devleti ile alakası bulunmadığını vurgulayan Nakıpoğlu, yasanın mecliste kabul edildiği takdirde laiklik ve eşitlik ilkelerinin ortadan kaldırılmasının en önemli ve en ciddi adımlarından biri olacağını savundu.

ANAYASADA KIYAFET TANIMI OLMAZ, KADINLARI SINIFLARA AYIRMAK ANAYASA DA TASNİF EDİLMEZ

“Anayasada kıyafet tanımları olmaz” diyen hukukçu Nakıpoğlu, kadınların, Anayasa da örtülü-örtüsüz, inançlı-inançsız diye sınıflara ayırmanın aykırı olduğunun altını çizerek, “Bu şekilde yaşam dayatmasına topyekun karşı duruş sergilemek gerekir.

“Kaldı ki Akp’nin Anayasa 24. ve 41. maddeleri için söylenen saiklerle bir anayasa değişikliği yapılmasına gerek yoktur. Hem Akp Anayasa’yı defalarca ihlal eden bir politika yürütmektedir. Anayasaya uymayıp neden Anayasayı değiştirmeye çalışıyorlar, diye düşünmek gerekir” diye konuştu.

“Ya neden kadınlar?” diye soran Nakıpoğlu, “Kadınlara mahsus anayasal tanımlı kıyafet yapılamaz. Bu evrensel hukukun tüm dinamiklerine aykırı ve kabul edilemez. Örnegin erkeklerin ne giyip giyemeyeceği, nerelerini örtüp örtemeyeceği düzenleniyor mu? Kadınların kılık kıyafetlerinin bir norm konusu yapılmasının son derece tehlikelidir, ayrımcılıktır.”

Nakıpoğlu, söz konusu teklifte Anayasanın 41’inci maddesinin başlığında ve birinci fıkrasında değişiklik yapılmasının öngörülmesine ilişkin ise şu çarpıcı değerlendirmelerde bulundu:

“Evlilikle ilgili Medeni Kanun’daki maddelerin lağvedilmesinin ve erkek çok eşliliğinin önünü açma riski barındırmaktadır.

‘YOKSA AYRIMCILIĞI BİR NEFRET SÖYLEMİ HALİNE Mİ GETİRMEYE ÇALIŞIYORLAR?’

LGBTİ+lara yönelik nefret politikasını geniş kitlelere yayma saiki belirgindir. Evlilik eşitliği ilkesi yok edilmeye çalışılmaktadır. Gerekçesinde sapkın ve çürüme geçen bir teklif bizatihi hukuka aykırıdır. Yoksa nefret söylemini ve ayrımcılığı Anayasa’nın bir parçası haline getirmeye mi çalışıyorlar? Anayasaların toplum sözleşmesi niteliğinde olduğunun farkına varılması gerekiyor. Ayrıca başka türlü aile yok mu? Örneğin çocuğu ile yalnız yasayan kadın ya da erkek yok mu? Onlar aile değil mi?”

‘MUHALEFET TARTIŞMASIZ HAYIR DEMELİDİR’

Hukukçu Nakıpoğlu muhalefet partilerine ise şu çağrıda bulundu:

“Muhalefet partisi milletvekillerinin teklifin görüşüleceği komisyon ve meclis oturumlarına katılmamalı, boykot etmelidir. Zira bu teklif müzakere bile edilmemelidir. Tarih önünde sorumlulukları vardır. Beklediğimiz söz ‘Tartışmasız hayır!’ demeleridir.”

AKP’NİN TEKLİFİ NASIL ORTAYA ÇIKTI?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Ekim’de başörtüsünü gündeme getirerek, “Kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız” demişti.

Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasının ardından CHP’li vekiller üç maddelik bir kanun teklifi vermişti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise kısa süre sonra “Başörtüsüne yasal güvence” açıklamasını yapmış, Kılıçdaroğlu’na düzenlemeyi anayasal düzeye taşımaya çağırmıştı.

Erdoğan, CHP liderinin bahsettiği tarzda bir sorunun bulunmadığını savunarak, muhalefete, “Gelin çözümü anayasa düzeyinde sağlayalım” diye seslenmişti. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu’ndan “Eğer arkasında yine kurnaz bir ajanda çıkmazsa her türlü desteği vermeye hazırız” yanıtı gelmişti. Erdoğan, sonrasında düzenlemeye aile tanımını ve LGBTİ+ bireyleri de ekleyeceklerini söylemişti.

Erdoğan’a Kılıçdaroğlu’ndan “Çakma Orban” yanıtı gelmişti.

Son olarak AKP’nin “Başörtüsüne anayasal güvence ve ailenin korunması” gerekçesiyle hazırladığı anayasa değişikliği önerisi, 9 Aralık tarihinde ittifak ortakları ile birlikte 336 milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulmuştu.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise 24 Aralık tarihinde yaptığı açıklamada, 10 Aralık tarihinde Meclis Başkanlığına sunulan başörtüsü anayasa değişikliği teklifine ilişkin, “Çok net söylüyoruz; değişiklik 400 ve üzeri bir oyla kabul edildiği zaman halk oylamasına gitmeyeceğiz” demişti.

YARIN: Gazeteci-yazar Emine Uçak Erdoğan: Kapsayıcı bir Anayasa olacağını düşünüyorum

Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version