Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Alcan: CPT derhal raporunu açıklamalı


İSTANBUL – İmralı Cezaevi’nde hukuk ve uluslararası hukukun devre dışı bırakıldığını belirten ÖHD Eş Genel Başkanı İlknur Alcan, varlığı şüpheli hale gelen CPT’nin derhal raporunu açıklaması gerektiğini söyledi. 

 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 20 aydır haber alınamıyor. İmralı Adası’nda son ziyaret Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) heyeti tarafından 20-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirildi. 20-29 Eylül tarihleri arasında Türkiye’ye gelen CPT heyeti, İmralı’yı ziyaret ederek Abdullah Öcalan ve diğer 3 tutukluyla görüştüğünü açıkladı. CPT heyeti ile 13 Ekim 2022 tarihinde yüz yüze bir görüşme gerçekleştiren Asrın Hukuk Bürosu avukatları, CPT yetkililerinin Abdullah Öcalan’ın koşullarına dair bilgi vermediğini belirtti. Açıklamada, CPT’nin ziyareti sırasında Abdullah Öcalan’ın görüşmeye çıkmadığı duyumuna sahip olunduğu belirtildi. 

 

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı İlknur Alcan, CPT’nin İmralı ziyareti ve Abdullah Öcalan’ın tutumunu değerlendirdi.  

 

HUKUK DEVRE DIŞI

 

İmralı Cezaevi’nde hukuk ve uluslararası hukukun devre dışı bırakıldığına dikkat çeken Alcan, İmralı Cezaevi’nin Şubat 1999’dan bugüne kadar kişiye özel statü ve uygulamalarla yönetildiğini hatırlattı. Öcalan ile aynı hapishanede kalan Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın da olağanüstü tecrit koşullarında tutulduğunu ifade eden Alcan, Öcalan’la 25 Mart 2021 tarihinden bu yana hiçbir şekilde iletişim kurulamadığını vurguladı. Alcan, şöyle devam etti: “İmralı’da yasadan doğan asgari haklar bile kullanılmamaktadır. CMK’daki avukat ile müvekkil görüşmelerine yönelik açık hükme rağmen, idarece haksız ve hukuka aykırı bir şekilde görüşme talepleri reddedilmektedir. Hukuk kuralları herkes için genel olarak düzenlenen normlardır. Ancak, belli bir kesim ve kişiler için bu hakların kısıtlanması veya uygulanmaması ulusal ve uluslararası mevzuata aykırı olduğu gibi, eşitlik ilkesine de aykırıdır. Sayın Öcalan hükümlü olarak bulunduğu hapishanede, diğer hapishanelerde bulunan hükümlülerle aynı haklara sahiptir. Aksi durumda, eşitlik ilkesinden bahsedilemez, hukuk devleti ilkesinden bahsedilemez, ayrımcılık uygulanmadığından bahsedilemez. Hukuk kuralları ile en bağlı olan kesim hukuk uygulayıcıları ile idarecilerdir. Ancak, mevcut durumda en ağır ihlalleri gerçekleştirenlerin de hukuk uygulayıcıları ile hapishane idarelerinin olduğu açıkça ortadadır.”  

 

YASALAR ASKIDA

 

2011 yılından beri Öcalan’ın avukat ve aile görüşünün engellendiğini vurgulayan Alcan, “Sayın Öcalan, Türkiye’de normal bir tutuklunun sahip olduğu hiçbir haktan yararlanamıyor. Avukata erişim hakkı engellendiği için aldığı disiplin cezasını dahi avukatları tesadüfen infaz hakimliğinden öğreniyorlar. Avukatları disiplin cezalarına karşı hukuki olarak bir başvuru yapamıyor. Bu durum sadece Sayın Öcalan için değil İmralı’da bulunan diğer tutuklular için de böyle. İmralı Hapishanesi’nde tamamen istisnai, keyfi ve özel hukuk uygulamalarıyla karşı karşıyayız. Artık ne yasa ne de anayasa uygulanmıyor, hata uluslararası hiçbir yasa uygulanmıyor” şeklinde konuştu.

 

ÖCALAN’IN TUTUMU

 

Asrın Hukuk Bürosu’nun “Sayın Öcalan CPT ile görüşmedi” duyumuna ilişkin ise Alcan, şunları söyledi:  “Asrın Hukuk Bürosu açıklamasına göre, CPT’nin, programında olmamasına rağmen İmralı’ya bir ziyaret gerçekleştirildiğini duyurdu. Ziyaret sırasında Sayın Öcalan’ında kendileriyle görüşmek istemediği yönünde duyumlar aldığını da ifade etti. Daha önce devlet yetkilileri, Sayın Öcalan’ın kardeşiyle yaptığı telefon görüşmesini yarıda kesti. Öcalan’ın da CPT ile görüşmeme duyumunun buna karşı da bir tavır olarak yorumlayabiliriz.  Bu çok doğal bir haktır ve bu tutuklu kim olursa olsun bu haktan yararlanmalıdır. Ancak ne yazık ki CPT daha önceki yaptığı ziyaretlerde, İmralı Cezaevi’nde uygulanan tecridin, işkence yasağına aykırı olduğunu, tecrit içinde tecrit olduğunu, İnkominado hali olduğunu kendisi belirlemesine rağmen o günden bu güne değişen hiçbir şey olmadı, hatta İmralı tecrit koşullar daha da kötüye gitti.”

 

CPT’NİN VARLIĞI ŞÜPHELİ HALE GELİYOR

 

CPT’nin görev ve sorumluluğunu yerine getirmediğini dile getiren Alcan, CPT’nin, İmralı Cezaevindeki yaptığı tespitler doğrultusunda hazırladığı raporunu kamuoyuyla paylaşması gerektiğinin altını çizdi. Alcan,  “CPT’nin görevi gereği,  gelip cezaevlerinde incelemesini yapıyor ve raporunu altı ay sonra açıklıyor. Ziyaret ettiği ülke hangisi ise o ülkenin açıklayıp açıklamaması sorumluluğunu yine o ülkenin inisiyatifine bırakıyor. Durumun böyle olması komiteyi şüpheli bir duruma düşürüyor. CPT’nin daha önceki gelişlerinde İmralı Adası’nda işkence yasağına aykırı olduğuna dair tespiti var. Bunun ortadan kaldırılması için CPT’nin  bu raporu açıklayıp kamuoyuyla ve uluslararası kurumlarla paylaşılması gerekiyor. Kamyonun da buna ses çıkarması ve girişimlerde bulunması gerekiyor. Avukatların müvekkilleriyle görüşmelerinin engellenmesi yasağı hem kendi yasalarına hem de uluslararası sözleşmelere aykırıdır” cümlelerini kullandı.

 

‘BAROLARIN ASLİ GÖREVİDİR’

 

 ÖHD başta olmak üzere Türkiye genelinde her ilde, toplam 775 avukatın Abdullah Öcalan’la görüş sağlanması için başvuruda bulunduğunu aktaran Alcan, “Her ilde arkadaşlarımız bağlı bulundukları barolara başvuruda bulunarak müvekkilleriyle görüşme talebinde bulundu. Biz de geçen hafta İstanbul Barosu’na başvuruda bulunduk. Ancak yaptığımız başvurular henüz bir yanıt alamadık. Bu nedenle önümüzdeki hafta İstanbul Barosu’na yaptığımız başvuruya dair bir cevap vermesini isteyeceğiz. Çünkü bir avukat müvekkil ile görüşemiyorsa bu baronun sorumluluğundadır. Bu konuda bir hukuki çalışma yürütmesi, Türkiye Barolar Birliğine başvuruda bulunması gerekir. Bu doğalında baroların asli görevidir” dedi.   

 

BAŞVURULAR SÜRECEK 

 

Abdullah Öcalan üzerindeki tecritti ülkenin genel siyasi gündeminden ayrı değerlendirilemeyeceğinin altını çizen Alcan, şu ana kadar yaptıkları tüm başvurulara bir dönüş sağlanmadığını, ancak dernek olarak girişimleri sürdüreceklerini kaydetti. 

 

MA / Esra Solin Dal 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version