– AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Meclis’e getirdikleri başörtüsüne dair anayasa değişikliği teklifi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu verilen ceza, Hiranur Vakfı’nda ortaya çıkan çocuk istismarı ve erken seçim tartışmalarına dair açıklamalar yaptı.
‘REFERANDUMA GİTMEDEN ÇÖZÜLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM’
CNN Türk’te Dicle Canova’nın sorularını yanıtlayan AKP’li Zengin’in açıklamaları şöyle:
“(Başörtüsü teklifi) Bir tur daha yapmayı düşünüyoruz. Arkadaşlarımızın ellerinde bir metin yoktu. Şimdi teklifi verdik. Metin ellerinde. Bir ziyaret turu daha yapmak, yılbaşında ocak ayı itibarıyla bir ziyaret gerçekleştireceğiz. Düzenlemenin TBMM’de kabul edileceğini düşünüyorum. Meclis’ten geçerse referanduma ihtiyaç yok. Referandum aralığında geçer zaten bize başka şans bırakmıyor. Ben bugüne kadar hiçbir siyasi partinin yasaklayalım dediğini görmedim. Referanduma gitmeden çözüleceğini düşünüyorum.
Bir kadını bir haktan yararlanması için başı örtülü ya da açık bir sınırlamaya tabi olamayacağı belirtiliyor. Bir sitede ev kiralayacaksınız size ev veremiyor, havuza gideceksiniz size izin vermiyorlar. Dini inançla ilgili bir kaygı varsa, aynı kaygıyı giyinmemeye yönelik de olması gerekiyor. Amaç kadınların başı açık ya da kapalı hiçbir uygulamaya tabi olmaması. Evlilik birliğinin bir kadın ve bir erkeğin hukuki sözleşmesi olarak kanun teklifine koyduk.”
6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN İSTİSMARI: HSK’DE SORUŞTURMA BAŞLATILDI
“Meclis’te o gün nöbetçiydim. Önemli bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Beni arayan erkek milletvekillerimiz vardı kız çocukları olan. ‘Elimizden gelen her şeyi yapalım. İğrenç bir şey. Hepimiz toplanalım. Bir araştırma komisyonu kuralım.’ Genel Kurul’a tekrar döndüğümüzde ortak olarak araştırma komisyonu kurmaya karar verdik. Önümüzdeki hafta Meclis’e getireceğiz.
Muhakkak araştırma, soruşturma ve kovuşturma yapmak lazım. Bir defa bu konuda iddianameyi okuduktan sonra kızımızın avukatıyla da uzun bir konuşma yaptım. O genç kadını, avukatın çok büyük rolü var. Önce boşanma gerçekleşiyor. Boşanmadan sonra bu süreç başlıyor. O koruma ortamının çok büyük bir anlamı var.
Devam eden başka soruşturmalar da var. İlk defa şikayetler yapıldığında 2012’de o dönem savcılar tarafından talepleri reddedilmiş. HSK’de de soruşturma başlatıldı.
Gazeteci arkadaşlar nereden öğrendi? İddianameden öğrendi. Bu işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorum. Cemaat olduğu zaman bir şey engellenebilir mi? Hiç kimseyi aklamayı da doğru bulmuyorum. Bu dava Türkiye’nin en önemli davalarından bir tanesi. Kimden gelirse gelsin. Bu cemaat olabilir, siyasi olabilir kim olursa olsun hukukun yapması gereken yapması.”
‘MEDENİ KANUN NEYSE BİZ ONU UYGULUYORUZ’
“Dine çok ağır bir itham. İslam dini bunu söylemiyor. MEB dönüp bakmalı. Çocuk neredeydi, okula neden gitmedi? Bir arkadaşı hiç mi görmedi? Evlilik yaşı çok nettir. Medeni Kanunu’nda neyse biz ona tabiyiz. Bir çocuk bunu yaşıyorsa içinde bulunduğu çevrenin dehşet itiraz etmesi gerekmiyor mu? İhbarda bulunması gerekmiyor mu? Medeni Kanunu’nda hükümler neyse biz onu uyguluyoruz. 18 yaşına geldiğinde kendi isteğiyle evlenmesi. Benim görüşüm 18 bitsin kimse ne mahkeme kararıyla ne ailenin izniyle evlenmesin. Diğerleriyle alakalı bizler hiçbir şeyi savunamayız. Bize düşen neyse biz onu yapmamız lazım.”
İMAMOĞLU KARARI: BİZİM SİYASETEN KURGU YAPMAMAZIN İHTİYACI YOK
“(Ekrem İmamoğlu’nu verilen ceza) Bir yargı kararının her zaman sonuçları olur, siyasi sonuçları da olur. Buradaki niyet çok önemli. Ortada bir suç var mı, bu suçun cezası ne kadardır? Bizim açımızdan bakıldığı zaman bizim siyaseten böyle bir kurgu yapmamızın ihtiyacı yok hem de bizim hayatımız bunlarla mücadeleyle geçti. Biz AK Parti olarak, özgür alanda siyaset yapalım diye uğraştık. Bunlar bizim için slogan değil, hakiki gerçekler.
Cumhurbaşkanımızın 99 yılında hapse girmesiyle, yaşanan süreçle bir paralellik kurulmaya çalışılıyor. İkisi arasında o kadar temel farklılıklar var ki… Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili olay olduğunda karar kesinleşmişti.
Kararı daha istinaf ve Yargıtay aşamaları var. Temyiz hakkını da veren biziz. Cumhurbaşkanımız için karar kesinleşmişti. Bütün siyasi hayatı bitmişti. “Muhtar bile olamaz” manşetleri laf olsun diye atılmıyordu. Bugün öyle bir durum yok. Kesinleşmiş bir karar var mı? Yok. Bugün bu karar kesinleşmeden var olmuş gibi hareket içinde olmak hakikaten büyük haksızlık.”
‘HERHALDE İMRENİYOR, ÖYLE BİR HİKAYESİ OLSUN İSTİYOR’
“İBB Başkanı seçildiği günden itibaren kendi siyasi duruşuyla, Cumhurbaşkanımız arasında bir korelasyon kurmaya çalışıyor. Herhalde imreniyor, öyle bir hikayesi olsun istiyor. Ama herkesin hikayesi biricik. Tayyip Erdoğan’ın hikayesi ona özgü, onun için biricik. Eğer bir hikaye isteniyorsa, herkes kendi hikayesini kendi yazmalı.”
‘AKŞENER İMAMOĞLU’NUN ADAYLIĞINI SİVRİLTİYOR’
“Meral Akşener, buradan İmamoğlu’nun adaylığını sivriltiyor. Onlar kendi aralarında bilecekler. Doğrusu tam bilemiyorum. Adaylık sürecine baktığımızda sürpriz bir isim bekliyorum. Büyükşehir belediye başkanlarını aday yapabilirler. Kendileri karar verirken bizi bir parçası yapmasınlar.”
‘MAYISTA OLURSA ERKEN SEÇİM DENMEZ’
“Seçim nisandan sonra olacak. Mayısta olursa buna erken seçim denmez. Seçim öne gelirse 1-2 hafta öne gelebilir. Seçim öne gelirse de birkaç hafta öne gelebilir.” (HABER MERKEZİ)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***