Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

6 yaşındaki çocuğun ‘evlendirilmesi’: Bu karanlıkla mücadele etmek zorundayız


HABER MERKEZİ – Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını “evlendirmesine” tepki gösteren kadınlar, cemaat ve tarikatlardaki taciz ve tecavüze dikkat çekerek, “Ülkenin gerçeği yüzümüze tokat gibi çarptı. Bu karanlıkla mücadele etmek zorundayız” dedi. 

 

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını “imam nikahı” adı altında müridi Kadir İstekli ile evlendirerek, tecavüze uğramasına neden olmasının açığa çıkmasının ardından tepkiler dinmiyor. Yapılan açıklamalarla hem tecavüzde bulunan hem de göz yumanlara tepki gösterilirken, çocuğa karşı suçlarla gündemden düşmeyen tarikat ve cemaatlerin de kapatılması istendi. 

 

İZMİR 

 

Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) İzmir Kadın Komisyonu, cemaat ve tarikatlarda gerçekleşen çocuk istismarına ilişkin Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması düzenledi. “Bu ülkede dokunulmazlık milletvekillerin değil çocukların hakkı olmalı” pankartının açıldığı açıklamada, sık sık, “İstismar suçtur aklanamaz”, “Çocuk gelinlere sen de dur de”, “AKP elini çocuklardan çek” sloganları atıldı.

 

‘ÜLKENİN GERÇEĞİ TOKAT GİBİ ÇARPTI’ 

 

Basın açıklamasını okuyan Genel-İş İzmir 3 No’lu Şube Mali Sekreteri Serap Yılmaz, her güne, bir kadın cinayeti, şiddeti, bir çocuk istismarı haberiyle uyandıklarını söyledi. Son olarak İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nda ortaya çıkan çocuk tecavüzüne değinen Yılmaz, “Vakfın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşında ‘evlendirdiği’ne ilişkin fotoğrafların ortaya çıkmasının ardından, ülkenin gerçeği yüzümüze bir tokat gibi yeniden çarptı” diye belirtti.

 

KARANLIĞA KARŞI MÜCADELE 

 

Benzer tecavüz olaylarının cezasızlık politikası nedeniyle devam ettiğini kaydeden Yılmaz, “Ensar Vakfı’nda 45 çocuğa tecavüz edenlerin, 6 yaşında çocuğun evlilik kisvesi altında istismarına göz yumanların, Meclis Araştırma Önergelerini reddedenlerin gerici ve karanlık zihniyetine karşı bugün sesimizi daha da yükseltmek, bu karanlıkla mücadele etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

 

‘DEVLET ELİYLE KORUNUYOR’  

 

İstismarın devlet eliyle örtbas edildiğini vurgulayan Yılmaz, “Hukukun nasıl işlevsizleştirildiği, devlet eliyle nasıl karanlık zihinlerin eğitim adı altında zorla yerleştirildiğini bir kez daha gözümüze sokuyor. Bu zihniyete karşı yas tutmayacak, isyanda olacağız! Ne istismara ne tecavüze ne tacize sessiz kalmayacağız” diye konuştu. 

 

İSTANBUL 

 

İstanbul Barosu da, Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatma Gümüşel hakkında “Zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı”, “evlendirildiği” Kadir İstekli hakkında ise “Zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı” ile  “Cinsel saldırı” suçundan açılan davaya müdahil olarak katılma talebinde bulundu. İstanbul Barosu adına Başkan Filiz Saraç ayrıca, “H.G.K.’nin 14 yaşında, yaşının tespiti için gönderildiği hastanede, yerine teste bir başkasının tabi tutulduğu ve 21 yaşında olduğuna dair rapor düzenlendiği” iddiasıyla ilgili olarak da İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

 

İstanbul Barosu tarafından yapılan açıklamada, “Toplumun geleceği olan çocukların karanlık zihniyetler tarafından her türlü ihmal, istismar ve sömürüsüne karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz” denildi. 

 

WAN

 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Wan Şubeler Platformu, Aydın Perihan AVM önünde açıklama yaptı. Basın açıklamasını Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Wan Kadın Sekreteri Funda Demir Bozkurt okudu. Bir çocuğun “ailesinin onayıyla” istismara maruz bırakıldığına dikkat çeken Bozkurt, “Adları taciz, tecavüz ve katliamlarla anılan cemaat, tarikat ve dini vakıflar, bir kez daha bir çocuğun çaresizliğe mahkûm edilmesine, yıllarca istismara maruz kalmasına yol açmasıyla karşımıza çıkmıştır. Öte yandan söz konusu skandal, artık neredeyse her gün bir yenisiyle karşılaştığımız kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve istismarın korkunç boyutunu gözler önüne sermektedir” diye konuştu.

 

Hiranur Vakfı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın iş birliği içinde olduğunu hatırlatan Bozkurt, “Vakfın Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliği ile yürüttüğü eğitim projelerinin bilinmesi, en önemli faaliyet alanının eğitim olması, 7. sınıftan itibaren öğrencilerin kaydını alarak hafızlık dersi vermesi de durumun ne kadar vahim olduğunu bir kez daha göstermektedir. Bu zihniyetin kadınlara ve özellikle kız çocuklarına reva gördüğü yaşam tarzı ise eğitim sisteminden ve toplumsal hayattan dışlayarak, kadını, yok sayıldığı bir yaşama hapsetmektir. Türkiye’de milyonlarca kız çocuğu, hâlâ eğitime, sosyal ve yasal haklara erişememekte, erken yaşta evlenmeye zorlanmaktadır. Özellikle kız çocukları, çocuk işçiliğine, ev içi emek sömürüsüne, yoksulluğa, şiddete, istismara ve ayrımcılığa daha fazla maruz kalmaktadır. Siyasi iktidarın sorunu çözmek yerine katmerleştiren politikaları ise süreci giderek ağırlaştırmaktadır. Öyle ki iktidar çocuk evliliklerinin yolunu açan, şiddet ve istismar faillerinin elini kolaylaştırıp cesaretlendiren yasal düzenlemelerle, kız çocuklarını eğitimden, toplumsal hayattan koparıp güçsüzleştiren, geleneksel ataerkil rollere hapseden politikaları meşrulaştırmaktadır” diye konuştu.

ADANA

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi, Heykelli Park’ta yaptıkları basın açıklamasıyla Hiranur Vakfı Kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını müridiyle “evlendirerek” istismara maruz bırakmasını protesto etti. Açıklamaya Türk Tabipler Birliği (TBB) İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten, Adana Tabip Odası (ATO) Başkanı Selahattin Menteş, Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenleri ile çok sayıda kişi katıldı. Basın açıklaması metnini okuyan SES Adana Şube Eşbaşkanı Halide İnci, çocuğa yönelik cinsel istismar vakalarının artık toplumsal bir sorun haline geldiğini belirterek, faillerin hiçbirinin peşini bırakmayacaklarını vurguladı.

‘ÇOCUKLARIMIZI KARANLIĞA TESLİM ETMEYECEĞİZ’

“6 yaşındaki çocukları evlendiren, istismarı meşrulaştıran gerici, ataerkil zihniyetinizi kabul etmiyoruz! Çocuklarımızı karanlığınıza teslim etmeyeceğiz. Laik, eşit ve demokratik bir toplum, çocuklarımıza özgür bir dünya bırakma mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!” diyen İnci, “Çocuk Hakları Sözleşmesinin Çocuğa Karşı Ayrımcılık Yasağı, Çocuğun Yaşama ve Gelişmesinin Sağlanması, Çocuğun Yüksek Yararının Gözetilmesi, Çocuğun Katılım Hakkının Sağlanması olan dört temel ilkesinin esas alındığı kanuni ve toplumsal düzenlemelerin acilen yaşama geçirilmesi gerekmektedir. Çocuğa yönelik cinsel istismar vahşettir” dedi.

 

 

 

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version