Türkiye, Uluslararası Organize Suça Karşı Küresel İnisiyatif tarafından yayınlanan Küresel Organize Suç Endeksi’nde 10 üzerinden 6.89 puanla 193 ülke içinde 12’nci sıraya, Avrupa’da ise bir numaraya yükseldi. Yayınlanan raporda Orta Asya, Kafkaslar, Orta Doğu ve Doğu Avrupa ülkeleri için bölgesel bir finans merkezi olan Türkiye’nin, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı ile göçmen ve akaryakıt kaçakçılığından elde edilen yasadışı gelirler de dahil olmak üzere önemli kara para aklama riskleriyle karşı karşıya olduğu vurgulandı.
Son yıllarda AKP rejimince kara parayla mücadelede gerekli tedbirlerin alınmaması, suç gelirlerine el konulması, dondurulmuş varlıkların yönetilmesi ve ülkeye büyük miktarlarda nakit parayla giriş yapılmasına ilişkin kısıtlamaların olmamasının kara para aklamanın takibini zorlaştırdığına dikkat çekilerek “Ayrıca hükümetin kara para aklama konusundaki soruşturma faaliyetleri açıkça siyasallaşmış olmakla eleştiriliyor ve devletle iç içe geçmiş kişilerin kara para aklama operasyonlarına doğrudan ya da dolaylı olarak dahil olmaları muhtemel” ifadelerine yer verildi.
‘TÜRKİYE EKONOMİK KRİZLERİN YOL AÇTIĞI TEHLİKELİ BİR SÜRECE GİREBİLİR’
Ekonomist ve veri bilimci Emre Akanak, Türkiye’de enflasyon ciddi bir problem haline gelirken, barınma ve gıdaya erişimin giderek daha da zorlaştığına dikkat çekerek “Yüksek enflasyon toplumlarda her zaman gelir transferi ve fakirleşme yaratır ve fakirleşmeyi deneyimleyen toplumlarda suç ve suç eğilimi artış gösterir. halktv.com.tr’den Nuray Tarhan’ın haberine göre, Akanat Türkiye ekonomik krizlerin de yol açtığı tehlikeli bir sürece girebilir” uyarısında bulundu.
‘EKONOMİDE ÇÜRÜMENİN SEMPTOMLARI VAR’
Karar’ın haberine göre, kayıt dışı ekonominin artması, organize suçların ciddi anlamda artış göstermesi, kim olduğu ve nereden geldiği belli olmayan yeni zenginlerin türemesinin ekonomide çürümenin semptomları niteliğinde olduğunu belirten Akanak, şu noktalara dikkat çekti:
“Bu gibi durumlarda suç oranının artması toplumda adalet duygusunu zayıflatacağı için ciddi bir güvenlik sorunu yaratır. Bu durum ise üretim ekonomisinin zayıflamasına neden olur. Türkiye’nin özellikle 1950’lerden beri yöneldiği rant ekonomisi ise aslında sorunların ana nedeni durumundadır. Verimliliğin son derece düşük olduğu, rant ekonomisinin hakim olduğu bir toplumda kaynağı belirsiz sıcak para çok daha rahat hareket edebilir ancak bunun en önemli yan etkisi aşırı yükselen varlık fiyatları olur. Bu durum balon oluşmasına ve aslında ister istemez bu balonun peşine takılan toplumun da balonun patlaması ile birlikte ciddi bir krizle karşı karşıya kalmasına yol açar. Suç ekonomisi, rant ekonomisi ve göçle oluşan gettolaşma kısır bir döngü oluşturur.
Yapılan araştırmada ulaşılan sonuçlar söyle;
‘KAYIT DIŞI EKONOMİ SON DERECE CİDDİ BİR SORUN’
‘TÜRKİYE’DE NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ KAÇIYOR’
‘CARİ AÇIĞIN YÜZDE 71’İNDEN FAZLASI NET HATA VE NOKSANLA KAPATILDI’
‘TÜRKİYE EKONOMİSİNDE CİDDİ BİR ANOMALİ GÖZLEMLENİYOR’
‘KAYNAĞI BELİRSİZ SERVET SİSTEME DAHİL EDİLİYOR’
‘KAYNAĞI BELİRSİZ PARA GİRİŞİ KORKUTUCU BOYUTTA’
‘KÜÇÜK YATIRIMCI MANİPÜLASYONA UĞRUYOR’
‘GIDA FİYATLARI KONTROLSÜZ ARTIYOR’
‘NÜFUSUNUN YÜZDE 15’İ KADAR GÖÇ ALAN TOPLUMLAR ÇÖKER’