Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Tiyatro taraftarları

Tiyatro taraftarları


HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK 

Katar’da başlayan 22. Dünya Kupası’nın ilk büyük şokunu Arjantin yaşadı. Lionel Messi’nin liderliğinde kupa yürüyüşü yapmak isteyen Tangocular, gruptaki ilk maçında Suudi Arabistan’a yenilmekten kurtulamadı. Diğer favoriler maçlarını rahat kazanırken, turnuvada tribünlerin hali dikkat çekmeye devam ediyor. Daha önceki turnuvalarda görmeye alışık olduğumuz tribün şovlarına rastlamak henüz mümkün olmadı. 

Dünya Kupası’na 1986’da ikinci kez ev sahipliği yapan Meksika’nın futbol dünyasına hediyesi ‘Meksika dalgası’ oldu. Turnuvanın düşük tempoda geçmesi ve skor kısırlığından dolayı tribünlerden başlayan hareket efsane tribün şovu olarak Meksika’dan tüm dünyaya yayıldı. 2010 Dünya Kupası’na Güney Afrika ev sahipliği yaparken, Vuvuzela ile tanıştık. Üflemeli bu çalgıyla tribünlere koşan Güney Afrikalılar, 90 dakika boyunca çoğu zaman kulakları tırmalayan Vuvuzela sesiyle turnuvada iz bıraktılar. 

Futbol ülkesi olmayan Katar’ın ev sahipliğinde tribünlerin durumu merak konusuydu. İlk düdükle birlikte merakımızı giderdik. Tribünler açılış maçı Katar–Ekvador mücadelesinde dolarken, ilk devre sonunda ev sahibi ülkenin taraftarları öbek öbek tribünleri boşalttı. 12 yıldır bu anı bekleyen bir ülke için futbol aşkı 45 dakikada bitiyordu. Tribünler, sanki sahada mücadele eden ülkenin taraftarları ile değil de daha çok tiyatro veya sinemaya gelmiş imajı veren Katarlılar ile doluydu. Reji ise daha önceki turnuvaların aksine tribünlerden neredeyse sadece gol sonrası görüntüleri yayınladı. Bu görüntülerde daha çok belli noktalara odaklanılmış ve kadraja çok az kişi dahil edilmişti. 

Söz taraftardan açılmışken, trajikomik bir duruma dikkat çekmemek olmaz. Katar–Ekvador açılış maçına 60 bin kişilik Al Bayt Stadı ev sahipliği yaparken, maç içinde seyirci sayısının 67 bin 372 olduğu açıklandı. İngiltere–İran maçı 40 bin kişilik Khalifa International’da oynanırken, tribünlerde 45 bin 334 kişi olduğu anonsu yapıldı. Aynı durum Hollanda–Senegal maçında da yaşanınca, FIFA stat kapasitelerinde güncellemeye gitti. Daha önce açıklanan kapasiteler 4 ila 8 bin arasında arttırıldı. Hollanda–Senegal maçının seyirci sayısı 41 bin 721 olarak açıklanırken, boş koltuk sayısının oldukça fazla olduğu ekranlara yansıdı. Güncellenmiş rakamlara göre maçın oynandığı Al Thumama’nın kapasitesi 44 bin 400. Büyük boşluklar sadece 3 bin kişilikmiş! 

Favorilerden ilk yol kazası kimden gelecek sorusunun cevabı için fazla beklemedik. C Grubu’nun açılış maçında Arjantin, şok bir yenilgi aldı. FIFA sıralamasında üçüncü basamakta yer alan ve oynadığı son 36 maçı kaybetmeyen Tangocular, Messi’nin penaltıdan attığı golle Suudi Arabistan karşısında devreyi 1-0 önde kapattı. Attıkları 3 gol ise ofsayta takıldı. İkinci devre Suudi Arabistan şov vardı. 48 ile 53. dakikalarda buldukları iki golle, Arjantin’e kupanın en büyük şoklarından birini yaşattılar. 10 dakikayı aşan uzatmalara rağmen Arjantin gol bulmaya muvaffak olamadı. Messi’nin ‘muhtemel son kupam’ olacak dediği turnuvada ilk sürprize Suudi Arabistan imza attı. 

Arjantin’in golünü atan Messi, ülkesinin futbol efsaneleri Maradona ve Batistuta’yı geride bırakmayı başardı. Lionel Messi, Diego Maradona (1982, 1986 – 1994) ve Gabriel Batistuta’yı (1994, 1998 – 2002) geride bırakarak Arjantin formasıyla dört farklı Dünya Kupası’nda gol atan ilk oyuncu oldu (2006, 2014, 2018 – 2022). Suudi Arabistan yenilgisi sonrası Messi,  “Herhangi birini suçlamak çok zor. Bu şekilde başlamayı düşünmüyorduk. Bunun bazı nedenleri var. Şimdi önümüzdeki mücadelelere hazırlanmalıyız. Bundan sonra kazanmak bizim elimizde.” şeklinde konuştu.

Atılan karşılıklı gollerle 1-1 biten ABD–Galler maçının ise ayrı bir hikayesi vardı. ABD’nin golünü atan Timothy Weah’ın soyadı futbolseverler için oldukça tanıdık geliyordu. Timothy, Afrika’nın yetiştirdiği en önemli yıldızların başında gelen George Weah’ın oğlundan başkası değildi. 2000 yılında Jamaikalı bir anne ve George Weah’ın çocuğu olarak dünyaya gelen Timothy, milli tercihini babasının devlet başkanlığını yaptığı Liberya’dan değil ABD’den yana kullandı.  Ballon d’Or ödülünü kazanan ilk ve tek Afrikalı futbolcu olan George Weah, 2018’ten beri Liberya Devlet Başkanı olarak görev yapıyor. Liberyalı futbol efsanesi George Weah, kariyeri boyunca Dünya Kupası’nda boy gösteremese de oğlu Timothy Weah babasının hayallerini yaşadı. Tek fark, formasını terlettiği ülkenin adı oldu. 

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version