Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanı adayı egosunun esiri olmayacak

Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanı adayı egosunun esiri olmayacak


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Kulübü öğrencileriyle bir araya geldi. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, “Şu çok önemli; seçeceğiniz cumhurbaşkanı adayı, egosunun esiri olmayacak. Egosunun esiri olursa şöyle bir tablo ortaya çıkar; ‘Oh ne güzel ya cumhurbaşkanı seçildim, bir imzayla her şey oluyor, nereden çıktı bu Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, ben bunu kabul ediyorum, böyle devam edeceğim’ derse olmaz bu” dedi.

Seçimlerle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, “Sandık başında olan arkadaş, cep telefonu ile fotoğrafını çekecek, bize gönderecek. Yavaşladı, 10-15 dakika sonra gelir. Önemli olan, tutanağı imzaladığı andan itibaren onun fotoğrafını çekmiş ve bize göndermiş olması. Biz, burada toplayacağız. Biz, bunun denemesini İstanbul seçimlerinde yaptık. Yüksek Seçim Kurulu bir ara seçim sonuçlarını vermedi ama bizim elimizde bütün tutanaklar vardı. İsterse üç gün sonra versin ne fark eder, o tutanaklar zaten elimizde” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı adayı olacak kişinin profiliyle ilgili de değerlendirmede bulunan, Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Şu çok önemli; seçeceğiniz cumhurbaşkanı adayı, egosunun esiri olmayacak. Egosunun esiri olursa şöyle bir tablo ortaya çıkar; ‘Oh ne güzel ya cumhurbaşkanı seçildim, bir imzayla her şey oluyor, nereden çıktı bu Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, ben bunu kabul ediyorum, böyle devam edeceğim’ derse olmaz bu. O nedenle cumhurbaşkanı adayının, egosunu yenen, devleti bilen, devleti tanıyan, Altılı Masa’yı yine çalıştıracak olan, temel bazı kararları beraber, müşterek alma sözü veren birisinin olması lazım. Bu çerçevede hareket ediyoruz. ‘Başkanlık sisteminde kalma ihtimali var mı?’ Hayır.”

‘MUTLAKA SANDIĞA GİDİN’

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Demokrasi… Çok şey kaybettik aslında. Bir şey yaşadık aslında. Türkiye’de insanımız, yaşayarak görüyor, okuyarak değil. Kararını ondan sonra veriyor. Demokrasinin nasıl kaybedildiğini gördük. Her askeri darbeden sonra veya askerlerin her müdahalesinden sonra bir hukuk oluştu. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, buna ‘darbe hukuku’ diyoruz. Sistem darbe hukukundan ayrılmadıkça demokrasi olmaz. YÖK, bir darbe hukuku ürünüdür. Seçim Kanunu, bir darbe hukuku ürünüdür. Gerçek anlamda demokrasiyi getirmeliyiz. Darbe hukukundan hukuk sistemini arındırmamız lazım. Örnek; sandığa gideceksiniz, oy kullanacaksınız, milletvekili seçeceğinizi sanıyorsunuz. Milletvekili seçmiyorsunuz ki. Milletvekillerini seçen, genel başkanlar. Sizin önünüze liste konuluyor. Siz, listenin altına oyunuzu kullanıyorsunuz. Millet, kendi milletvekilini seçmiyor. Darbe hukukunun ürünü bu. Bizim dışımızda bunu dile getiren yok, herkes hayatından çok memnun. Peki diyeceksiniz, ‘Böyle olsa ne olur?’ Parlamentonun iradesi ipotek altına alınıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün en güçlü olduğu dönemde bile Meclis, Mustafa Kemal Atatürk’e başkomutanlık yetkisini sadece 3 ay süreyle vermiştir. ‘Yetki bende’ demiştir. ‘Mücadele mi edeceksin Sakarya Savaşı, diğer savaşlarda… 3 ay süreyle verdim. 3 ay sonra gel, Meclis’e tekrar bilgi ver.’ O nedenle adı Gazi Meclis’tir. Şimdi yok öyle bir şey. Demokraside çok şey kaybettik ama kazanmak zorundayız.

Serbest Görüş:

 

Halkın her katmanıyla sıcak, samimi ilişkiler kurmak istiyoruz. Tek isteğim; sakın ‘Sandığa gitmiyorum’ demeyin. Mutlaka gidin, mutlaka. Vicdanınızın sesini dinleyeceksiniz, oyunuzu ona göre kullanacaksınız. 6 milyon genç, ilk defa sandığa gidecek. Demokrasiden yana oy kullandığınızda zaten Türkiye’nin kaderini değiştirmiş olacaksınız.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version