Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kılıçdaroğlu: Bütün kadınların hakkını hukukunu savunacağız

Kılıçdaroğlu: Bütün kadınların hakkını hukukunu savunacağız


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kadın Kolları tarafından Genel Merkez’de bugün düzenlenen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı’nda açıklamalarda bulundu.

Kadına yönelik şiddet hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, “Bizim ülkemizde, gazetelerin üçüncü sayfasını açtığınızda, her gün öldürülen kadınların haberleri ile karşılaşıyorsunuz. Bir insanlık dramıdır, bu. Bu dramdan Türkiye’yi çıkarmamız lazım. Çıkaracak olan sizsiniz aslında” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Nüfusun yarısından fazlası kadın. Sandığa gidip ortak irade sergilediğiniz anda bütün dünyayı değiştirirsiniz. Türkiye’yi değiştirirsiniz. Bütün mesele beraber olmanızda, birlik olmanızda. Beraber olduğunuzda, kadınların hareketi olarak birlikte mücadele ettiğinizde… Bu mücadeleyi beraber götürebilirsek, göreceksiniz ki çok farklı bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. Acılardan arınmış bir Türkiye’yi inşa edeceğiz” diye konuştu.

CHP liderinin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Kadına yönelik şiddetin bu kadar ağır boyutlara ulaşmasının bir sebebi var. Siz bu nedenleri ortadan kaldırabilirsiniz, en azından asgariye indirmiş olursunuz. Az önce uyuşturucudan söz edildi. İstanbul Bağcılar’da; uyuşturucu müptelası bir evladın, annesinin kafasını keserek sokağa atması ne demektir? Türkiye’nin bu acıyı hissetmemesi mümkün mü? Nasıl oluyor da uyuşturucu baronları, Türkiye’nin bütün coğrafyasında at koşturabiliyorlar. Anne-baba, bana anlattılar; ‘akşam yatarken yatak odamızın sürgüsünü çekiyoruz’ diyorlar. Evladımız, uyuşturucu kullandığı için ne yapacağını bilmiyoruz diyorlar. Fakir ailelerin çocuklarından başlıyorlar. Onları önce çantacı yapıyorlar, alıştırıyorlar. Şiddete açık bir tablo çıkıyor ortaya. Alkol bağımlılığı… Bu da şiddeti artıran unsurlardan birisi. İşsizlik, şiddeti artıran sorunlardan birisidir. Anne işsiz, baba işsiz, evlatlar işsiz; evde ne olacak.

‘ERKEK EGEMEN KÜLTÜR OLMAZ’

Alışılagelmiş erkek egemen bir kültürümüz var. Bu kültürün de değişmesi lazım. Erkek egemen kültür olmaz. Kadınla erkek, elmanın yarısı gibidir. Eşittir. Haklarının eşit olması lazım. Daha da önemli bir şey… Eğer kadın iyi eğitilirse toplum eğitilmiş olur. Yani ailede eğitimin ilk basamağı annedir. Anneden öğreniriz; dilimizi, okumayı, yazmayı. Sevgiyi, hoşgörüyü; anneden öğreniriz. Baba biraz otoriter. Ben de aynı yapı içinden geldim. Babamızla konuşamazdık. Babamın hiçbir çocuğunu kucağına aldığını görmedim. Ama ben bütün evlatlarımı kucağıma aldım, sevdim evlatlarımı, önce annem yadırgadı. Babamın yanında, ne için çocuklarını kucağına alıyorsun diye. Bulunduğum coğrafyada, çocukluğumun geçtiği coğrafyada, kız çocukları okula gitmezdi. Büyük ablam hala hayatta ve okuma yazma bilmez. Ama ben kız evlatlarımı okuttum ve onlar üniversiteye gittiler. Dünyadaki değişimi her tarafa yansıtmamız lazım. Her yere yansıtmamız lazım.

‘İYİ HAL İNDİRİMİ ASLA OLMAYACAK’

Ama kadına yönelik şiddetin giderek artması… İyi hal nedeniyle veya hâkimin karşısına çıktığı zaman kravat taktı, iyi hal nedeniyle biz bunun cezasını düşürelim. Asla ve asla bunların hiçbirisi olmayacak. Cezası ne ise en ağır şekilde çekecektir, kadına yönelik şiddet yapan kim olursa olsun. Tabii sadece bizim coğrafyada değil bu. Dünyanın pek çok ülkesinde kadına yönelik şiddet var. Birleşmiş Milletler’in, bugünü; kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik bir gün olarak belirlemesinin temeli, bütün dünyada kadına yönelik şiddetin önlenmesi içindir. Bu konuda verilen bir mücadeledir aslında. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın her tarafında benzer olaylar olabiliyor. Evladını yitiren bir annenin dramını kimse anlayamaz. Evlat ile anne arasındaki bağın ne kadar güçlü olduğunu, bir erkek anlayamaz. O nedenle her anne için evlat, farklı bir şeydir. Canından daha değerlidir. Siz anneye şiddet uygularsanız, olur mu? Kadına şiddet uygularsanız olur mu? Sevgi varken, hoşgörü varken, beraber olmak varken; tasada kıvançta beraber olmak varken, acıları paylaşmak varken…

Şundan emin olmanızı isterim: Kadın kardeşlerim, güvenlik güçlerinin yeterince kendileri ile ilgilenmediklerini de söylediler. Şiddet maruz kalmaları, bir annemizin 21 yaşındaki kızını yitirmesi… Onun acısını… Her gün gazetelerin üçüncü sayfalarında bu dramları, şöyle veya böyle okuyoruz zaten. Buradan Türkiye’ye çekip çıkarmamız lazım.

‘SÖZ VERİYORUZ’

Bakın bir telefon numaramız var: 444 82 85. Yaşam Hak… Yaşamak bir haktır, yaşatmak da bir haktır. Ben yaşamak istiyorsam, benim yaşama hakkım var, bunun korunması lazım. Yani şiddetten arınması lazım. Bir kişinin yaşama hakkı demek, onun herhangi bir şiddete maruz kalmaması demektir. Kadın Kollarımız böyle bir girişim başlattı. Bir telefon verdi. Her biriniz cüzdanınıza yazın bu telefonu. Bir kadın, şiddete uğradığı anda, buraya telefon edin. Avukat istiyorsanız, derhal avukat kapınıza gelecek. Psikolog istiyorsanız, derhal kapınızın önüne gelecek. Size hizmet edecektir. Bundan emin olmanızı isterim.

Serbest Görüş:

 

Cüzdanlarınıza, 444 82 85’i mutlaka yazın. Gittiğiniz her yerde bir kadın şiddete uğruyorsa, şiddete uğrayan kadın bunu bilmeyebilir. Hemen siz, onun yerine telefon edin. Avukatı, en kısa sürede onun kapısında olacak. Size bunun sözünü veriyoruz. Onların yapamadığını biz yapacağız ve bütün kadınların hakkını ve hukukunu savunacağız.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version