Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

KESK: DAİŞ karanlığına karşı direnen kadınlarız


ANKARA – KESK Ankara Şubeler Platformu, 25 Kasım kapsamında yaptığı açıklamada, “Sokakları isyan alanlarına çeviren, Rojava’da DAİŞ karanlığına direnen kadınlarız” dedi.  

 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında Eğitim Sen 1 Nolu Şube’de basın toplantısı düzenledi. Geçtiğimiz 25 Kasım’dan bugüne erkek şiddetinin devam ettiğinin kaydedildiği açıklamada, kadın katliamlarının iktidarın politikalarından bağımsız olmadığı belirtildi. Basın metnini Eğitim Sen 3 nolu Şubesi Dönem Sözcüsü Melek Aşır okudu.

 

KADINLARIN KAZANIMLARI HEDEFTE

 

Erkek şiddetini üreten politikaların kadın kazanımlarını hedef aldığını belirten Aşır, “AKP- MHP iktidar bloku tekçi, gerici, militarist, cinsiyetçi ve homofobik temelde oluşturmayı tasarladığı yeni toplumsal düzenin inşası için kadın kazanımlarını hedefe alan düzenlemelere hız vererek, erkek devlet şiddetini her gün yeniden üreten politikaları hızla hayata geçiriyor” dedi. 

 

‘KAYNAKLAR KADINA DEĞİL, SAVAŞA AKIYOR’

 

Aşır, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşsizliğin, yoksulluğun bu kadar arttığı, ekonomik krizin derinleştiği koşullarda ülke kaynakları ve bütçe, güvenlikçi politikalara, savaşa aktarılıyor. Kadınlar olarak daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaşların son bulması, eşit ve özgürce bir arada yaşamamızın sağlanacağı demokratik koşulların oluşması için ‘Savaşa hayır, barış hemen şimdi!’ demek için 25 Kasım’da alanlardayız. Artan işsizlik, yoksulluk, güvencesiz, kayıt dışı çalışma ile birlikte krizin yarattığı ekonomik şiddeti de en ağır biçimde biz kadınlar yaşıyoruz. Temel tüketim maddelerine, elektrik, doğal gaz, akaryakıta art arda yapılan zamlardan ve ücretlerin giderek erimesinden en fazla etkilenen kesim yine güvencesiz, esnek, enformel işgücü piyasası içerisinde, örgütlenme hakkından yoksun, emek sömürüsüne daha yoğun maruz kalan, biz kadınlar oluyoruz. Ekonomik krizin derinleştiği, işsizliğin arttığı koşullarında kadınlar olarak daha da yoksullaştık, yoksunlaştık.

 

‘DAİŞ KARANLIĞINA DİRENEN KADINLARIZ’

 

Tüm bu saldırılara rağmen dünden bugüne dayanışmanın gücüyle çoğalarak güçlenen, örgütlülüğe dönüşen ve iktidarları sarsan kadın mücadelesi inancımızı büyütüyor. İran’da ‘Bizi zorla kendi cennetinize götüremezsiniz’ diyerek sokakları isyan alanlarına çeviren, Rojava’da DAİŞ karanlığına direnen, Arjantin’de ‘bir kişi daha eksilmeyeceğiz’ diyerek adliye binasını ateşe verenleriz. Kürtaj yasaklarına karşı Polonya’da, ABD’de ‘benim bedenim benim kararım’ diyen milyonlarız. ‘İstanbul Sözleşmesi bizimdir’ diyerek Türkiye’nin tüm kentlerinde sokakları terk etmeyenleriz. ‘İtaat et, rahat et!’ diyenlere inat, isyan ediyoruz, örgütleniyoruz ve mücadele ediyoruz. Baskılara boyun eğmiyor, kadın katliamlarına, savaşlara, yoksulluğa, militarizme, homofobiye, doğa ve yaşam alanlarımızın talanına karşı direnişlerde en önde yer alıyoruz.” 

 

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version