İzmir’de 117 kişinin hayatını kaybettiği, 1034 kişinin yaralandığı 6,6 büyüklüğündeki depremin üzerinden iki yıl geçti. 30 Ekim 2020’de depremin en ağır hasarı bıraktığı Bayraklı ilçesinde İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından kurulan geçici barınma merkezinde yaşayan depremzedelerse her an tahliye edilebileceklerinden endişeli.
20 metrekarelik konteynerlerde iki yıldır yaşamını sürdüren depremzedelerden biri olan Meryem Tülin Yumlu, Haziran ve Eylül aylarında konteynerlerden çıkmaları için İzmir Valiliği tarafından iki kez tebligat gönderildiğini söyledi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Yumlu, “Gerekirse polis zoruyla çıkaracağız şeklinde tebligat aldık. Bizim itirazlarımız sonrasında şu an oturuyoruz. Ama çok kaygılıyız. Tebligattan bu yana resmi bir açıklama da yok. Acaba hangi gün kapımız çalınacak, ‘hadi yürü’ diyecekler diye diken üstündeyiz. Burada 120 hane kaldık. Bunun takribi 15 tanesi TOKİ’lerden hak sahibi, geri kalanı da kiracı” dedi.
Kiracılar da TOKİ’den hak sahibi olmak istiyor
Depremde evi yıkılan ya da ağır hasar alan ev sahipleri için Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yeni evler inşa edildi. Ancak deprem sırasında kiracı olarak oturduğu evi yıkılanlar, bu konutlar için hak sahipliğinden faydalanamıyor. Konteynerlerden çıkmaları için şimdilik kapıları çalınmasa bile er ya da geç başlarının çaresine bakmak zorundalar. Yumlu, iki yıldır 20 metrekare konteynerde yaşamanın zorluğuna dikkat çekerek, “En mağdurlar biz kaldık zaten. Çıkabilen çıktı, sayımız çok daha fazlaydı. İlk tebligat sonrası çıkanlar oldu. ‘Demek durumları iyi, çıkabiliyor, bu kirayı verebiliyor’ dedik. Ama şu an kalanlar gerçekten mağdur. Deprem öncesi fiyatlarla şimdiki fiyatlar çok farklı. Emlak piyasası fırsatçılığa döndü. Şu an en düşük, en kötü ev 5 bin lira. Depremden çıkmış kişiler olarak daha sağlıklı evlere bakıyoruz. Daha sağlıklı bir evi de ben 10 bin lira verip tutamam. Biz de o sebeple TOKİ talebinde bulunuyoruz, hak sahipleri nasıl kira öder gibi ödeyecekse biz de ödeyelim” dedi.
“Yaralarımız kolay kolay sarılmaz, ancak ve ancak güvenilir bir konuta geçtiğimiz zaman sarılır”
Depremin ardından geçen iki yılda hem merkezi iktidar hem de yerel yönetim afetin yaralarını sarmaya çalıştı. Ancak konteyner kentte yaşayan kiracıların sorunu çözüme kavuşmadı. VOA Türkçe’ye konuşan İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan bu sorunun da çözülmesi için AKP yöneticileri ve eski Başbakan Binali Yıldırım’la görüşmelerini sürdürdüklerini söyleyerek, “Devletimizin bize vermiş olduğu imkanlar var, yapılabilenler var, yapılayamayanlar var. 79 bin 272 adet bağımsız bölüm ağır, orta ve az hasarlı olarak tespit edilmişti. Bunların içerisinden 5 bin civarındaki konut yani ağır hasarlı olanlar yapıldı. 1700 tanesi teslim edildi. İçlerinde oturmaya başladılar. Rezerv alan diye tabir ettiğimiz bölgede ise 3600 tane konut yapıldı. Sadece kapıcı ve kiracılarımızla ilgili sıkıntılarımız var. Bunlara da TOKİ’de bir öncelik tanınırsa en kötü ihtimalle 1-1,5 sene içerisinde onlar da konutlarına kavuşmuş olurlar. Çünkü benimle beraber aynı acıyı ve duyguyu onlar da yaşadı. Bu travma onlarda da var” şeklinde konuştu.
Deprem geride kalanlara halen manevi ve ekonomik yıkım yaşatmaya devam ediyor. En çok da konteynerden çıkarılınca ne yapacağını bilmeyen kiracılara. Yumlu, eğer talepleri yerine getirilmeden konteyner kentten çıkarılırlarsa tüm depremzedelerle birlikte sokakta oturacaklarını söyleyerek, “Gidecek başka yerim yok. Yaralarımız kolay kolay sarılmaz, ancak ve ancak güvenilir bir konuta geçtiğimiz zaman sarılır. O yüzden TOKİ hayalindeyiz ve hak sahipliği istiyoruz. Çünkü böylece daha güvenilir bir evimiz olacak” dedi.