Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı “Terör Örgütü Propagandası” Suçlamasıyla Tutuklanarak Cezaevine Gönderildi


Dün İstanbul’da gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, bugün Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de açıklamaları nedeniyle sert tepki gösterdiği Fincancı, tutuklama kararının ardından Ankara Sincan Kapalı Kadın Cezaevi’ne gönderildi.

Türk Tabipleri Birliği Başkanı, bir hafta önce PKK’nın Türkiye’yi kimyasal silah kullandığı suçlaması sonrası Medya TV adlı televizyonda katıldığı bir programda “Bu bölgelerde inceleme yapılması bir zorunluluk kapsamında. Bu kapsamda bağımsız heyetlerin oraya girişinin engellenmemesi mutlaka gerekir. Ama ne yazık ki bu konuda bir engelle karşılaşmışlar. Görüntüler toplum açısından çok yaralayıcı, çok örseleyici. Haber merkeziniz bu görüntüleri yayımlamamayı tercih etseydi derim ben bir hekim olarak. Görüntüleri daha önce izlemiştim belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik, zehirli, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda” ifadelerini kullanması sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında soruşturma başlatmıştı.

“Yayına davet edilmemin nedeni adli tıp uzmanı olmam”

Fincancı, savcılıktaki ifadesinde suçlamaya neden olan televizyon yayınında Türk Tabipleri Birliği Başkanı olarak değil adli tıp uzmanı olarak yer aldığını söyledi.

Fincancı, “Yayına davet edilmemin nedeni adli tıp uzmanı olmamdır. TTB Merkez Konseyi Başkanı ibaresinin kullanıldığını başta görmedim. Bana ekranda kendi yüzüm gösterildiğinde bu ibareyi gördüm, o nedenle ‘bir hekim olarak’ diye ifade ettim. Çünkü bunun TTB ile ilgisi yoktur. Her yerde ne yazık ki bunu yazıyorlar Ben kimliğimle suçu nasıl meşrulaştırabilirim? Suç varsa araştırılır, kanıtlanır. Hangi kimliğimle suçu meşrulaştırdım? TTB Merkez Konseyi Başkanı olduğum için mi, adli tıp uzmanı olduğum için mi?” ifadelerini kullandı.

Fincancı, kendisini yayına davet eden kişiyi daha önceden tanımadığını da dile getirdi.

Fincancı’ya destek vermeye Adliye’ye gidenlerden beşi gözaltına alındı

Bugün Şebnem Korur Fincancı’ya destek vermek için Ankara Adliyesi’ne giden gruptan KESK MYK üyesi Döne Gevher Koyun, SES MYK üyesi Gönül Adıbelli, önceki dönem TTB MYK üyesi Selma Güngör, TTB Tıp Öğrencileri kolundan Helin Çakır ve Şirvan Çeliker gözaltına alındı.

Polis gruba sert bir şekilde müdahale etti.

Bu durumu protesto eden Türk Tabipleri Birliği, Şebnem Korur Fincancı’nın da derhal serbest bırakılmasını talep etti.

HDP: “Tutuklamayı kınıyoruz, Fincancı derhal serbest bırakılmalı”

Tutuklamaya ilk tepki HDP’den geldi. HDP Merkez Yürütme Kurulu, Fincancı’nın tutuklanmasının ardından yaptığı açıklamada yaptı. Fincancı’nın serbest bırakılması çağrısında bulundu.

HDP’den yapılan açıklamada “Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey Başkanı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasını kınıyor, derhal serbest kalması gerektiğini vurguluyoruz” dendi.

Diyabarkır’da protesto gösterisi

TTB Başkanı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) yönetim kurulu üyesi Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanması Diyarbakır’da da protesto edildi. Aralarında Diyarbakır Tabip Odası, DİSK Bölge Temsilciliği, KESK Şubeler Platformu, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, İHD, TİHV gibi çok sayıda STK , sendika ve meslek örgütünün temsilcisi Yenişehir İlçesi’ndeki Hazal Park’ta toplandı.

Ellerinde Fincancı’nın tutuklanmasına tepki mesajları içeren dövizler taşıyan grup, tutuklama kararını sloganlarla protesto etti. Grup adına konuşan Ayşe Kuran, Fincancı’nın serbest bırakılması çağrısı yaptı. Açıklamadan sonra VOA Türkçe’ye konuşan katılımcılar, tutuklama kararının muhaliflere gözdağı olduğunu savundu.

“Tutuklama Kararı Siyasidir”

Öte yandan Diyarbakır Barosu da yaptığı açıklamada, kararın siyasi olduğunu savunarak, “Bu tutuklama kararıyla, Türkiye yargı pratiğinde bir kez daha adil yargılanma güvencelerini ve hukuki usullerin göz ardı edildiği, aşırı geniş tanımlanmış yasal mevzuat hükümleriyle, keyfi ve hukuki güvenlik hakkı ihlal edilerek yurttaşların yargı tehdidine maruz bırakıldığı, uluslararası insan hakları hukuku gereğince koruma altında olan fiillerin hukuk dışı farklı saiklerle ihlal edildiği görülmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

Açıklamada, “Yargı üzerindeki yürütme kontrolü ve siyasi etki üzerinden, Dr. Fincancı’nın hak savunucusu ve hekim olmasından kaynaklı değerlendirmelerinin ifade hürriyeti kapsamında olması ve suç oluşturmamasına karşın tutuklanmasına yönelik tedbirin bir an önce sonlandırılması çağrısında bulunuruz” dendi.

Exit mobile version