Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kılıçdaroğlu: Başörtüsü yasağını üniversitelerden kaldıran bu kardeşinizdir

Kılıçdaroğlu: Başörtüsü yasağını üniversitelerden kaldıran bu kardeşinizdir


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kaldırıldığı süreçle ilgili dönemin YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yakından bildiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, Sivas’ta Kanal 58 televizyonunda katıldığı programda önemli açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, başörtüsü tartışmalarıyla ilgili olarak, dönemin YÖK Başkanı ile arasında geçen konuşmayı şu şekilde aktardı: “Başörtüsü yasağını biz kaldırdık’ diyorlar. Başörtüsü yasağını üniversitelerde kaldıran bu kardeşinizdir. Üniversitelere başörtülü kız öğrenciler alınmıyor, bunlar da hükümetti, sesleri bile çıkmıyordu. Yusuf Ziya Özcan’a ‘Niye bu kız öğrencileri almıyorsunuz’ dedim. ‘Siz karşısınız’ dedi. ‘Hayır biz karşı değiliz’ dedim. ‘O zaman ben yarın sabah alıyorum’ dedi ve alındı. Bunu Sayın Abdullah Gül de yakından bilir.”

Dönemin YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, başörtüsü yasağının kaldırılmasında CHP liderinin etkili olduğunu daha sonra katıldığı bir programda açıklamıştı.

Serbest Görüş:

Sivas’ta Kanal 58 televizyonunun canlı yayınına katılan Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘ABDULLAH GÜL YAKINDAN BİLİR’

Başörtüsü meselesiyle ilgili değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Başörtüsü yasağını biz kaldırdık’ diyorlar. Başörtüsü yasağını üniversitelerde kaldıran bu kardeşinizdir. O dönem YÖK Başkanı olan Yusuf Ziya Özcan hayattadır, ben de yeni genel başkan olmuştum. Üniversitelere başörtülü kız öğrenciler alınmıyor, bunlar da hükümetti, sesleri bile çıkmıyordu. Yusuf Ziya Özcan’a ‘Niye bu kız öğrencileri almıyorsunuz’ dedim. ‘Siz karşısınız’ dedi. ‘Hayır biz karşı değiliz’ dedim. ‘O zaman ben yarın sabah alıyorum’ dedi ve alındı. Bunu Sayın Abdullah Gül de yakından bilir. Bunu çıkıp propaganda aracı olarak hiç kullanmadım. Başörtüsü yasağını kaldırma kararına zihnimde ne zaman karar vermiştim, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı iken Okmeydanı’nda yaptığımız bir mitingin son cümlelerinde ‘Başörtüsü yasağını da kaldıracağım’ dedim. Daha sonra milletvekilleri geldi, biz karşı çıktık mı, Meclis iç tüzüğünün değişmesi lazımdı, değiştirdiler, o kadar. Şimdi arkasından şöyle bir propaganda yaptılar, ‘Ya, bak bunlar gelirlerse tekrar geriye dönecekler, yeniden yasak getirecekler.’ Ya, niye yasak getirelim, hangi gerekçeyle yasak getirelim. Gelin, kanun güvencesine bağlayalım. Hazırladık, bu sadece başörtüsü değil. Kadının kılık kıyafetiyle siyasetçi uğraşmaz. Kadının kılık kıyafetiyle siyasetçi niye uğraşıyor, erkeğin kılık kıyafetiyle uğraşmıyor. Kadın istediği gibi giyinir ama kadına ‘Neden başörtüsü takıyorsun’ diye sormayacak ama dönüp öbürüne de ‘sen niye şort giydin’ diye ona da sormayacak. Bu, CHP’nin felsefesine de uygundur. Tek parti döneminde bile kadının kılık kıyafetiyle uğraşılmamıştır. Erkeğe ‘Fesi çıkart şapka giy’ denilmiştir ama kadına hiçbir şey denilmemiştir. Dolayısıyla bizim söylediğimiz, verdiğimiz kanun teklifi bu felsefeyi taşıyor zaten.”

‘TÜRKİYE TEKNOLOJİDE SINIF ATLAMASI LAZIM’

Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul’un beton ormanına dönüşmemesi gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Anadolu’yu büyüttüğünüz zaman, geliştirdiğiniz zaman, denizden ticareti de ciddi anlamda artırdığınız zaman bununla ilgili bir projemiz var ve bunun üzerinde çalışıyoruz” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Amerika’da dünyanın bir numaralı üniversitesi MIT’yi ve oradaki bilim insanlarını ziyaret ettiğini aktararak, şunları kaydetti: “Katma değeri yüksek ürün üretemezseniz dünyada söz sahibi olamazsınız. 85 milyon nüfusumuz var, diyelim ki 85 milyon cep telefonu var. Kimin cep telefonları, yabancıların. Onlar üretiyorlar, biz pazar oluyoruz. Niye biz pazar oluyoruz, niye biz üretmiyoruz, niye bizim üniversitelerimiz üretmesin. 81 ilde üniversite kurduk, bu üniversiteler gerçek anlamda bilgi üretiyor mu? Dünya sosyal bilgi ekonomisine geçti, yani bilgiye dayalı üretim. Katma değeri yüksek üretim, nanoteknolojiden yararlanıyorsunuz, pek çok şeyi çözüyorsunuz. Biz bunun neresindeyiz, başında bile değiliz. Çip üretilmesi lazım. Biz çip üretiyor muyuz, hayır. Türkiye’nin teknolojide sınıf atlaması lazım.”

Sağlıklı bir yönetimde temel unsurlardan birinin denetim olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, demokrasilerde denetimsiz hiçbir alanın bulunmadığını dile getirdi.

HELALLEŞME ÇAĞRISI

Helalleşmeyle ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Helalleşmedeki kastım şudur, gücü elinde tutan irade bir başkasına zarar vermişse o zararını görmesi, bilmesi ve gerekirse ‘Ya, gel ben bir kusur işledim, artık helalleşelim’ demesi lazım. Gücü elinde tutanın her zaman haksızlık yapma olasılığı vardır, buradan çıkmamız lazım. Roboski örneğini verdim, Roboski’de ne oldu, insanlar öldürüldü. Devlet onlara ‘yanlışlık yaptık’ dedi, ama oturup bir helalleşmedi. Tamam, ölenleri geri getirmeyiz ama o ailelere ‘Ya, biz bir yanlışlık yaptık, kusura bakmayın…’ Benim söylediğim helalleşme bu.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version