Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AKP’ye geçen Mehmet Ali Çelebi’ye çocuk tavsiyesinde bulunurken, “PKK’lılar 5, 10 çocuk doğuruyor” sözlerini sarf etmesine tepki yağdı.
Erdoğan’ın sözlerine tepki gösteren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Çok çocuk sahip olmayı bir terör faaliyeti olarak görüyor” dedi.
Gazete Karınca’nın aktardığına göre CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da “Erdoğan, prompter dışında konuşmaya başlayınca bilinçaltını kusuyor. Tüm Kürtleri bölücü ve düşman görüyor” ifadelerini kulllandı.
Bekaroğlu, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı en yukardan Kürt kimliğini, vatandaşları aşağılıyor. Ayrımcılık ve bölücülük yapıyor. Çok vahim, yazıklar olsun diyorum. Bunu sokaktaki insanlar söyler, kışkırtılır insanlar Kürtlere karşı. “Onlar çok çocuk yapıyor” diye söylerler, hakaret eder şekilde. Burada üç tane çok endişe verici durum var. Birincisi insanlara ‘şu kadar çocuk yap’ demek. Bundan sana ne, buna ben karar veririm. İkincisi Kürtleri çok çocuk yapıyorlar diye aşağılamaya çalışıyor. Üç, bir Türk’e ‘siz de çocuk yapın da yarışın’ diyor. PKK’lı dediği de Kürtler. Bütün Kürtleri PKK’lı, bölücü, yabancı ve düşman görüyor.”
‘KÜRTLERİ EŞİT YURTTAŞ OLARAK GÖRMÜYOR’
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ise “Kürt düşmanı politikaların söylem biçiminde yansıma şekli. Kürtleri eşit yurttaş olarak görmüyor” diye konuştu.
Acar Başaran, “Toplumu kutuplaştıran, bir kesimi kendince bir yere koyup ona göre siyaset üreten bir yaklaşımın bir sonucu. Bu Erdoğan’ın pratiklerinin söze yansımış biçimi. Açıkçası çok da şaşırmadık, Kürt düşmanı politikaların söylem biçiminde yansıma şekli. Kürtlerin çocuklarını bile kategorize edip, karşı karşıya getirmeye çalışıyor Tarihte de Kürtlere karşı nüfus planlamasının gerçekleştirildiğini biliyoruz. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Kürtlerin daha az çocuğa sahip olmasına dair politikalar gerçekleştirildi” ifadelerini kullandı.
Cumhur İttifakı’nın savaş politikası yürüttüğünü belirten Başaran, şöyle devam etti:
“Bu söylemler Kürt sorununu ele alma biçimiyle de alakalı. AKP-MHP ittifakı bir süredir Kürt sorununun demokratik yolla çözüm yönteminden vazgeçip, savaş politikalarıyla çözmeyi esas alıyor. Ve sürekli ortaya çıkan sonucu değerlendiren bir tarzda yapıyorlar. Toplumdaki bu sorunun esasını yok sayıyor. Kürt sorunu sadece bir sayı meselesi mi? Yoksa 1 kişi bile olsa temel hak ve özgürlüklerine sahip olmama meselesi mi? Eşit yurttaş olarak görmüyor. Tüm Kürtler ‘terörist’ olarak görüldüğü için bu yaklaşımla karşı karşıya kalıyoruz. Üç çocuk meselesi de bununla bağlantılı değerlendirilebilir.
Kaldı ki Kürtlerin çocuklarından Kürtlerin cenazesine kadar böyle bir yaklaşım var. Kürtlerin cenazesi bile tehlikeli olarak kabul ediliyor. Türkiye’nin demokratik kamuoyu buna refleks göstermediği için bu sözleri söylemeye devam ediyorlar. Türkiye’de cenazelerin defnedilmesi engellendiğinde, cenazeler mezarlıklardan çıkartıldıklarında, cenazelere işkence yapıldığında bir ses yükselmediğinde bunlar sürüyor. Ayrıca bugün kimyasal silah kullanıldığı tartışmaları varken bunlar yokmuş gibi davranılıyor. Meselenin esası Kürt düşmanlığı, bu söylem de bunun resmi.”
Serbest Görüş:
DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu da sosyal medya hesabından “Kadın açıktan doğum makinesi… ‘5-10-15 tane çocuk’ yapan PKK olamayacağına göre ne kastettiği bir o kadar açık ve vahim değil mi? Bir Cumhurbaşkanı’nın ağzından bu cümleler dehşet verici…” dedi.
Kadın açıktan doğum makinesi…
‘5-10-15 tane çocuk’ yapan PKK olamayacağına göre ne kastettiği bir o kadar açık ve vahim değil mi?
Bir Cumhurbaşkanı’nın ağzından bu cümleler dehşet verici… https://t.co/HsPVModogZ
— Mustafa Yeneroğlu (@myeneroglu) October 19, 2022
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***