Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı, Bartın’ın Amasra ilçesinde 41 işçinin hayatını kaybettiği maden faciası sonrası “Acı üzerinden istismar yapmanın mert bir tavırla hiçbir ilgisi olamaz. Amasra’yı konuşurken 8 yıl önceki Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklı bir yaklaşımdır. Sosyal medyadan provokasyona heves edenler hem alçak hem de ahlaksızdır” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye tepki gösterdi. 

Kimdir bu fırsatçılık yapanlar Devlet Bey, siz olmayasınız?‘ başlıklı yazısında “Gerçi bir siyasetçi gün içine bile karar değiştirebiliyor, buna ülkemizde alıştık ama Devlet Bey öyle ağır bir dil kullanıyor ki, sonra bunun tam tersini yapmaya başlayınca ister istemez şaşırıyorsunuz” diyen Ataklı, şöyle devam etti:

“(…) Tamam, iktidar ortağıdır, bunu yapması belki normal karşılanabilir ama iktidara yönelik eleştirileri fırsatçılıkla suçlaması olacak iş değil.

‘Amasra’daki maden kazası hepimizi yakmıştır’ diyen Bahçeli arkasından tüm eleştirileri şu cümle ile karalıyor; ‘Gün yaralarımızı sarma günüdür. Fırsatçılık yapanların kanında leke vardır. Mesele samimiyetle, el birliği ile Amasra’nın yaralarını sarmaktır.’

Şimdi sormak isterim; ‘Devlet Bey kimdir bu fırsatçılar, kanında leke olanlar kimlerdir?’

‘FIRSATÇILAR HÜRRİYET Mİ, CEM KÜÇÜK MÜ?’

Fırsatçılar ‘Sayıştay raporuna rağmen önlem alınmadı’ diyen sarayın amiral gemisi Hürriyet midir örneğin? Yoksa ‘Önlem alınmadı, bu facia geldi’ diyen sarayın militanı Cem Küçük müdür?

41 insanımızın can vermesini sadece ‘Gün yaraları sarma günüdür, konuşmayın, eleştirmeyin’ diyerek mi örtmek istiyorsunuz?

Devlet Bey’e Soma konuşmasını da hatırlamak isterim. Eğer bugün yapılan eleştiriler bozgunculuksa, fırsatçılıksa, kanda leke ise sizin 2014’te yaşanan Soma faciasından sonra söylediklerinizi nereye koyarız acaba?

ESKİ KONUŞMASINI HATIRLATTI: ‘BUGÜN SÖYLENENLERDEN NE FARKI VAR?’

Bugün nasıl başta meslek odaları olmak üzere konuyu inceleyen herkes denetim eksikliğinden, önlem alınmamasından, yüksek kar amacıyla işçilerin zorlanmasından söz ediyorsa siz de Soma faciasında bunları dile getirmiştiniz.

Örneğin ‘İddia edilenin aksine denetim eksikliklerinin hat safhada olduğu anlaşılmaktadır.  Yapılan tespit ve açıklamalardan anlaşılmıştır ki maden ocaklarında yaşam odalarının olmayışı, yanmaz kablo kullanılmayışı, maskelerin eski olması, asansörlerin ve gaz ölçüm cihazındaki aksaklıkların varlığı ağır fatura çıkarmıştır’ demiştiniz.

Bugün söylenenlerden ne farkı var bu sözlerin?

Devlet Bey, Soma faciasına neden olan iktidarı eleştirirken ‘Başbakan’ın fıtrat dediğine gelişmiş ülkeler cinayet demektedir. Erdoğan’ın maden faciası ile ilgili ‘Bunlar olağan şeyledir bunun fıtratında var’ demesi acımasız ve kalpsiz şahsiyetin zırvasıdır’ demiştiniz.

‘ERDOĞAN’IN SOMA’YA GİRİŞİNİ AYNI BİÇİMDE ELEŞTİRMİŞTİNİZ’

Bugün Cumhurbaşkanı olan Erdoğan bu kez ‘kader’ dediği için eleştirilmiyor mu? Bunun neresi fırsatçılıktır? Bugün Erdoğan’ın Amasra’ya muazzam bir koruma ordusu ile gelmesini eleştirenleri topa tutuyorsunuz ama siz zamanında Erdoğan’ın Soma’ya girişini aynı biçimde eleştirmiştiniz.

Bu sözler size ait Devlet Bey; ‘Başbakan Erdoğan, Soma’ya gitmiş terör estirmiştir. Ulu orta vatandaşlarımız ile kavga etmeye niyetlenmiştir.  Başbakan’da merhamet, anlayış kalmamıştır.

Başbakan manen bitmiş, aklen tükenmiş, kalben iflas etmiştir. Başbakan’a göre 301 işçimizin ölümü sıradandır ve literatür uygundur.’

Ve Devlet Bey, dünkü grup toplantısında da şunu söylediniz: ‘Amasra’yı konuşuyorken, Soma felaketini hatırlatmak maksatlıdır, hastalıklı bir yaklaşımdır.’

Nokta. Başka sözüm yok.”