Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Altın Portakal’a, ödül töreni konuşmaları damga vurdu; Gezi, Boğaziçi direnişi, Cumartesi Anneleri…

Altın Portakal’a, ödül töreni konuşmaları damga vurdu; Gezi, Boğaziçi direnişi, Cumartesi Anneleri…


Altın Portakal Film Festivali ödül töreniyle sona erdi. Ödül töreninde yapılan konuşmalarda Gezi tutsaklarına, Boğaziçi direnişine, İran’da mücadele eden kadınlara ve Cumartesi Anneleri’ne vurgu yapıldı.

Antalya Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen gecenin sunuculuğunu Yekta Kopan ve Nefise Karatay üstlendi. Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması ödüllerine “Kurak Günler” filmi damga vurdu. “En İyi Erkek Oyuncu”, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Yardımcı Erkek”, “En İyi Müzik”, “En İyi Kurgu”, “En İyi Görüntü Yönetmeni”, “Cahide Sonku Ödülü”, “SİYAD En İyi Film”, “Film-Yön En İyi Yönetmen” olmak üzere 9 dalda ödül kazandı. “En İyi Film” ise Özcan Alper’in “Karanlık Gece” filmine verildi.

En İyi Yardımcı Erkek Ödülü alan Erol Babaoğlu, “Filmimiz coğrafyamızın erkek egemen dünyasına, adalet temsilcisinin çakallar sofrasına oturuşuna ve sonrasına kamerasını çeviren bir film. Özellikle kadınlarla; İran’da özgürlük çığlıklarıyla sokakları dolduran, canlarını ortaya koyan, tarih yazan kadınlarla. Ve son olarak kent, kültür ve ekoloji mücadelelerinde her zaman en ön saflarda yer almış ekmek kadar temiz, su gibi aydın Mücella Yapıcı ile ve tüm Gezi tutsaklarıyla paylaşıyorum. Özgürlük için mücadeleye devam!” dedi.

59. Altın Portakal kapanış töreni… Emin Alper güzel bir konuşma yaptı “Boğaziçi mezunuyum. Boğaziçi, ülkesinin en güzide kurumunu ele geçirilecek bir kale olarak gören zorba bir zihniyetin saldırısı altında…” pic.twitter.com/9C8bF7cl09

— Cansu  (@cns__dmr__) October 8, 2022

HATIRANIZIN ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLEN KİMSEYİ BULAMAYACAKSINIZ

En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanan Emin Alper ise Boğaziçi direnişine selam gönderdi. Alpr, “Ben sinema okumadım, Boğaziçi Üniversitesinden mezunum. Ülkesinin en güzide eğitim kurumunu ele geçirilecek bir kale olarak gören zorba bir zihniyetin saldırısı altında. Utanıyorum gerçekten utanıyorum, bu ülkenin bu nadide kurumuna yapılan bu hayasız saldırıdan gerçekten utanıyorum ama Boğaziçi Üniversitesi direniyor, Boğaziçi Üniversitesi kazanacak. Sadece Boğaziçi Üniversitesi değil zorbalığa karşı direnen herkes kazanacak; Gezi direnişçileri kazanacak, hemen yanı başımızda işgalci diktatöre karşı direnen Ukrayna halkı kazanacak, zalim Mollalara karşı direnen kadınlar kazanacak. Bütün bu direnişçiler tiranlara zorbalara şunu söylüyor ‘kazanamayacaksın’ diyor. Tarih sizin yanınızda değil insanlığın özgürlük talebini susturamayacaksınız, kazanamayacaksınız ve yıllar sonra hatıranızın önünde saygıyla eğilen kimseyi bulamayacaksınız.” ifadelerini kullandı.

Altın Portakal Film Festivali Ödülleri açıklandı. Murat Uyurkulak ve Özcan Alper’e en iyi senaryo ödülü verildi

Ödülünü Cumartesi Anneleri’e ithaf eden Uyurkulak, “Bu ödülü on yıllardır devletin kaybettirdiği evlatlarına bir mezar arayan cumartesi annelerine ithaf ediyorum”dedi pic.twitter.com/WcjGYMNIZs

— Ferhat Yaşar (@frtysr_) October 8, 2022

CUMARTESİ ANNELERİ UNUTULMADI

En İyi Senaryo Ödülü’nü alan Karanlık Gece filminden, Murat Uyurkulak ve Özcan Alper’in konuşmaları da gecede dikkat çekti. Ödülü alan Murat Uyurkulak, “Çok teşekkür ederim, ben uzatmadan… Bugün günlerden cumartesi, bu ödülü on yıllardır devletin kaybettiği evlatlarına, çocuklarına bir mezar arayan Cumartesi Annelerine ithaf ediyorum.” dedi.

KİMSENİN ANADİL HAKKI İÇİN KONUŞMAK ZORUNDA KALMADIĞI BİR ÜLKE

Özcan Alper ise şunları söyledi: “Bu zor senaryo sürecinde benimle birlikte çalışan Murat Uyurkulak’a teşekkür etmek istiyorum çünkü çok büyük bir emek harcadı. Umarım daha aydınlık senaryolar yazacağımız günler gelir. Sorun 10 yıl değil Cumhuriyetin 100 yılını değerlendirmeliyiz. Birileri için değil herkes için eşit yurttaşlık. Kimsenin anadil hakkı için hâlâ konuşmak zorunda kalmadığı bir ülke diliyorum.”

MATER VE ÖZERDEN’E İKİ PLASTİK BEYAZ SANDALYE!

Festivalde her film gösterimine iki boş sandalye eşlik etti. Bold’dan Sevinç Özarslan’ın haberine göre cezaevlerinin sembolü olan bu beyaz ve boş plastik sandalyelere Çiğdem Mater ve Mine Özerden’in ismi yazıldı. Beyaz plastik sandalye iki yıl önce Gümüşhane Cezaevinde beyaz plastik bir sandalye üzerinde ölü bulunan KHK’lı komiser yardımcısı Mustafa Kabakçıoğlu’nun hatırlattı. Tüm sinemacılar filmlerini anlatırken boş sandalyelere bakarak Mater ve Özerden’in serbest bırakılması için çağrıda bulundu.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version