Tutukluların temel ihtiyaçlarına ‘müfettiş’ engeli

MERSİN – Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki tutukluların temel ihtiyaçlarının, müfettiş teftişi nedeniyle karşılanmadığı belirtildi.  

 

Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki tutukluların temel ihtiyaçlarının, müfettiş teftişi nedeniyle 2 haftadır engellendiği belirtildi. Tutuklu Semiran Erbağa Çakır ve Nurcan Aslan, aileleriyle yaptıkları telefon görüşmesinde cezaevinde yaşadıkları sorunları aktardı.  

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) hasta tutuklular listesinde yer alan Semiran Erbağa Çakır, eşi Hamza Çakır’a içme suyu, hijyen malzemeleri ve ped gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını ifade etti. Tutuklu eşinin yüksek tansiyon, mide rahatsızlığı ve kalp damarlarında daralma gibi sağlık sorunları olduğunu aktaran Hamza Çakır, 24 Eylül’de yaptıkları telefon görüşmesine dair,  “Teftiş bahanesiyle siyasi tutukluların hiçbir ihtiyacı karşılanmıyor. 

 

DUYARLILIK ÇAĞRISI

 

Çakır, tutukluların haklarının gasp edildiğine işaret ederek, “Son süreçte cezaevinde yaşanan ölümler bunun acı kanıtıdır. Herkesin duyarlı olması gerekir, cezaevlerinde onurlu bir direniş var ve bizim bu direnişe en üst düzeyde destek çıkmamız gerekmektedir. İktidar tümüyle inisiyatifi cezaevi yönetmenliğine bırakmıştır. Cezaevlerinde mahkumlara farklı bir o kadar da keyfi, zor ve baskı politikalarıyla yaklaşıyorlar. Neredeyse bütün yaşam hakları ellerinden alınmış durumda. Kamuoyunun cezaevlerindeki bu haksızlığa ve zorbalığa karşı duyarlı olmasını istiyoruz” diye kaydetti. 

 

‘MÜFETTİŞ’ ENGELİ  

 

Cezaevinin C Koğuşu bölümünde kalan Nurcan Aslan’ın (22) babası Nevzat Aslan ise, kızıyla yaptıkları telefon görüşmesine dair şunları söyledi: “Nurcan’la konuştuğumda müfettiş geldiğinden dolayı kantin ihtiyaçlarının ellerinden alındığını söyledi. Bütün hakları ellerinden alındığı için dilekçe yazmışlar ama cezaevi müdürlüğü dilekçelerine cevap vermiyormuş. Gardiyanlara sorduklarında ise, müfettiş gidene kadar bu keyfi uygulamaların devam edeceğini söylemiş. Avukatların cezaevine gidip gözlem yapmalarını ve bu keyfi uygulamaların son bulmasını talep ediyoruz.”