Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

‘Tutuklular için ses çıkmadıkça ülke cezaevine dönüyor’


İSTANBUL – Tutuklulara yönelik uygulamalara ses çıkartılmadıkça Türkiye’nin cezaevine dönüştüğünü belirten TDİ’den Elvan Özerli, herkesi ihlallere karşı ses çıkartmaya çağırdı. 

 

Cezaevlerinde hak ihlalleri artarak devam ederken, başta hasta tutuklular olmak üzere tutuklular ölüme mahkum ediliyor. Cezaevinde yürütülen politikalar sonucu İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre; en az 141 tutuklu katledildi. Yine cezaevlerinde İHD verilerine göre 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutuklu tahliye edilmeyi bekliyor. Sağlık, sosyal, iletişim haklarının engellenmesi, infaz yakma ile işkence ve kötü muamele de cezaevlerinden yansıyan ihlallerin başında yer alıyor.  

 

Tutukluların maruz kaldığı bu politikalara karşı dayanışmak amacıyla kurulan Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi’nde (TDİ) yer alan Elvan Özerli, iktidarın cezaevine yönelik politikasını değerlendirdi. Cezaevinde yaşanan katliamlardan devletin sorumlu olduğunu belirten Özerli, cezaevlerinin sadece hasta tutuklular için değil sağlam insanlar içinde “ölüm yeri” olduğunu ifade etti. “Cezaevleri şu anda ölüm kusuyor” diyen Özerli, cezaevinde kalan insanların 2’nci 3’üncü yıldan sonra ya akciğer hastası olduğunu ya da eklem yerlerinden rahatsızlık yaşadığını belirtti. Özerli, “En basiti sağlam bir insanı o ringlerle hastaneye getiriyorlar. Emin olun ringlerle hastaneye gidip gelmek zaten hastalıktır” dedi. 

 

HER ADIMA YASAK

 

Devletin politikasının “Dışarıda öldüremedik, bu şekilde öldürelim” şeklinde olduğunu söyleyen Özerli, bu politikaların 1980’li yıllardan günümüze kadar devam ettiğini söyledi. Her geçen gün ihlallerin arttığına işaret eden Özerli, “En basit bir mektup, faks gönderemiyorlar, telefonları yasaklanıyor. 2 adımlık yer olan cezaevlerine yasak üstüne yasak getiriyorlar. Biz bir şey yapmadık, af istemiyoruz. Bizler memleketimizi, toprağımızı, çoluğumuzu, çocuğumuzu düşündüğümüz için cezaevlerinde hastalanıyoruz, ölüyoruz, öldürülüyoruz. Yasayla baş edemediler. Şimdi cezaevlerinde hasta edip intihara sürüklüyorlar. İntihar etmeyen tutukluları tehdit ediyorlar” diye belirtti. 

 

AYSEL TUĞLUK’UN DURUMU

 

Genel anlamda toplumun vicdanının kaybolduğunu vurgulayan Özerli, cezaevlerinde yaşananlara ses çıkarılmadığı müddetçe ülkenin bir cezaevine dönüşeceğini söyledi. Özerli, devletin tutukluları koruma sorumluluğunu hatırlatarak, “Neredeyse 2 günde bir cezaevinde cenazeler çıkıyor. Ya öldürülmüş ya intihar edilmiş ya da hastalıktan ölmüş. En basit Aysel Tuğluk’u şu anda bütün dünya biliyor. Elini kaldıracak durumda bile değil artık. Bir insan olarak, bir kadın olarak vicdanınız sızlamıyor mu sizin? Ya da vicdanı da geçtik. Utanın ya utanın. Kendisinin farkında olmayan bir insanı cezaevinde tutuyorsanız bunun için artık diyecek hiçbir şey kalmıyor” ifadelerini kullandı.

 

TOPLUMA MESAJ VERİLİYOR

 

Devletin cezaevleri üzerinden topluma mesaj vermek istediğini belirten Özerli, “Devlet, ‘Siz susun, Kürt, Alevi, devrimcisi, öğrencisi sussun’ dedikçe emin olun bir söz vardır, karanlık ne kadar karanlık olduysa aydınlık o kadar yakındır. Ben öyle düşünüyorum. Biz bugün için değil biz yarınlar için varız” şeklinde konuştu.

 

‘CEZAEVLERİNE SAHİP ÇIKMAK ZORUNDAYIZ’

 

Cezaevlerinde yaşananlara salt tutuklular ve yakınlarının değil herkesin ses çıkartması gerektiğini belirten Özerli, sözlerini şöyle tamamladı: “‘Bana bir şey olmaz’ demeyin. Çünkü yasa, hukuk, adalet yok. Hep beraber bugünümüzü de yarınımızı da kurtarmak için yan yana olmak zorundayız ve cezaevlerine sahip çıkmak zorundayız. Eğer biz vicdanlarımızı susturmazsak, o zaman ses olabiliriz.”

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version