Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Tutuklu yakınları: İhlaller tecridin kaldırılmasıyla son bulur


İZMİR – Hasta ve infazı yakılan tutuklular için Adalet Nöbeti tutan aileler, cezaevlerindeki tecridin kaldırılmasıyla ihlallerin son bulabileceğine işaret etti. 

 

Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından verilen “cezaevinde kalabilir” raporları nedeniyle tahliyeleri engellenen hasta tutuklular bir bir yaşamını yitiriyor. İnfaz sürelerini tamamlayan tutuklular ise, cezaevlerindeki İdare ve Gözlem Kurulları tarafından çeşitli gerekçeler üzerinden hazırlanan raporlar nedeniyle tahliye edilmiyor. Yine şiddet, çıplak arama, ağız içi arama, hastaneye sevk, iletişim yasağı, disiplin cezaları gibi ihlaller de artarak devam ediyor. 

ADALET NÖBETİ

 

Diyarbakır, Van, İzmir ve İstanbul’da hasta ve infazı yakılan tutukluların özgürlüğü ile ihlallerin son bulması talebiyle başlatılan Adalet Nöbeti eylemleri sürüyor. İzmir’de 12 Şubat’ta başlatılan eylem 110’uncu gününde. Aileler, haftanın 3 günü İzmir Barosu, Kırıklar Cezaevi ve İzmir Adliyesi önünde bir araya gelerek, adalet taleplerini yineliyor. 

 

HAK İHLALLERİ

 

Nöbet eylemine katılan tutuklu yakınlarından Hanife Gümüş, aylardır eylemlerine karşı yetkililerin sessiz kaldığını söyledi. Çocuklarının cezaevlerinde hastalandığını ve hücrelere konulduğunu belirten Gümüş, “Cezaları biten tutuklular bırakılmıyor. Keyfi uygulamalardan cezalar veriliyor. Çocuklarımızın gazeteleri ve dergileri yok. Elektrik, su, yedikleri yemeklerin parasını daha sonra tutuklulardan alıyorlar. Elbise, çorap, banyo terliği gibi eşyaları dışarıdan göndermemize rağmen izin verilmiyor. Birçok ailenin görüşe gidip gelme parası yok. Görüşlere giderken her tarafımızı arıyorlar. Çoraplarımızı çıkarıyorlar, saçlarımızı açıyorlar. Bunları kabul etmiyoruz” diye konuştu. 

 

Gümüş, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin dışarıda da devam ettiğini ifade etti. Gümüş, Hakan Arslan’ının kemiklerinin bir çuval içerisinde ailesine verilmesinin bu ihlallerden sadece birisi olduğunu kaydetti. 

 

‘TUTUKLULAR YALNIZ DEĞİL’

 

Tutuklu yakınlarından Fehime Poyraz, nöbette oldukları süre boyunca halk ve siyasi partilerin kendilerine destek ziyaretleri yaparak, yalnız bırakmadıklarını ifade etti. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini kabul etmediklerini söyleyen Poyraz, “Tutuklular yalnız değildir. Anneleri, kardeşleri, babaları ve bütün Kürt halkı onların arkasındadır. Cezaevinde yaşanan tecrit son bulsun” ifadelerini kullandı.

 

‘BARIŞ TECRİT EDİLİYOR’ 

 

Bir diğer tutuklu yakını Medine Kaymaz, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan İmralı’da olduğu sürece adalet arayışımızı sürdüreceğiz. Öcalan’ın hakları engelleniyor. Kendisinden haber alınamıyor. Yapılan başvurular da sonuçsuz bırakılıyor. İmralı’da tecrit edilen Öcalan değil, aslında barıştır. Bu barış da sadece Kürtler için değil, bütün dünya içindir. O nedenle İmralı için adalet istiyoruz” diye konuştu. 

 

28 yıldır tutuklu olan oğlu Bayram Kaymaz’ın sürekli farklı cezaevlerine sevk edildiğini aktaran Kaymaz, “Oğlumla telefon görüşmesi 4-5 dakika. En son oğluma 45 gün iletişim cezası verildi. Görüşe gidiyoruz bizi yarım saat ve tek başına görüştürüyorlar. Bu zulümdür. Zulümle Kürtleri durdurmaya çalışıyorlar. Gençler ölmesin, başka da bir şey istemiyoruz” diye kaydetti. 

 

‘KÜRTLER BİTMEZ’

 

Hak ihlallerinin Kürtlerin cenazesini torbalarda teslim etmeye kadar vardığına dikkati çeken Kaymaz, “Cenaze torbaya konulup anne, babaya teslim edilir mi? Bu sadece Türkiye’de yaşandı. Dünyada başka bir yerinde böyle bir şey yaşanmaz. Bu yaşıma geldim böyle bir vahşet görmedim. ‘Kürtleri yok edeceğiz, susturacağız’ diyorlar. Kürtler böyle bitmez” dedi. 

 

MÜCADELE VURGUSU 

 

“Çocuklarımız için sokaklardayız” diyen tutuklu yakını Hanım Sever, yaşanan ihlalleri sıraladı. Sever, “Telefonla beş dakika görüşüyoruz. Doğru dürüst bir şey diyemiyoruz.  Cezaevlerinde baskı ve tecrit çok. Ancak gözlerimizi korkutamazlar. Bize zulüm yaparlarsa biz daha çok mücadele ederiz. Adalet Bakanı, cumhurbaşkanı, milletvekillerine sesleniyorum; Eğer vicdanları varsa çocuklarımız üzerindeki baskıya son versinler. Bu yaşananları duysunlar” çağrısı yaptı. 

 

‘ZULÜM SON BULSUN’

 

Tutuklu yakını Fatma Sürme ise, adalet ve barış için cezaevlerinde uygulanan tecrit politikalarına son verilmesi gerektiğini vurguladı. Tutukluların tedavisinin sağlanmasını isteyen Sürme, “Ağır hasta tutukluların serbest bırakılması gerekiyor. Tutuklular, baskı altında tutuluyorlar. İlaçları verilmiyor. Onları ölüme sürükleyip katlediyorlar. Bu zulüm son bulsun” diye seslendi. 

 

MA / Delal Akyüz

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version