Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Milletvekili Sinan Aygün’ün, TOGO İkiz Kuleleri Davası’nda taraf olan Çankaya Belediyesi’nde çalışan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan hakkında “işe gitmeden maaş aldığı, haksız kazanç sağladığı” gerekçesiyle şikayette bulunmuştu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, mülkiye müfettişleri tarafından hazırlanan ön inceleme raporu uyarınca Karakuş hakkında soruşturma açılmasına izin verdi. Bunun üzerine Karakuş ve Çankaya Belediyesi, soruşturma izninin iptali için Danıştay’da dava açtı. Danıştay 18. Dairesi, Karakuş hakkında Çankaya Belediyesi’ndeki görevini aksattığı gerekçesiyle verilen soruşturma iznini iptal etti.
Ancak soruşturma izni iptal edilmesine rağmen Danıştay kararını yok sayan İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, Karakuş’un “memurluktan çıkarılması” için 6 Eylül Salı günü toplanacak. Karakuş, konuya ilişkin Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.
‘SOYLU BUNU DERT ETMİŞ’
Yürüttükleri kent ve çevre mücadelesinden dolayı Mimarlar Odası üzerindeki baskıların ve kuşatmaların devam etiğini belirten Karakuş, soruşturmanın iktidarın çaresizliğinin bir göstergesi olduğunu söyledi. Karakuş, “Hukuk alanında mücadele ediyoruz. Şimdi de karşı karşıya kaldığımız durum Melih Gökçek dönemine uzanıyor. Sinan Aygün isimli rantçı, ‘Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş devlet memuru ama işine gitmiyor, kentin başka yerlerine giderek oralarda açıklamalar yapıyor, haksız kazanç sağlıyor’ diyerek hakkımda şikayette bulunmuştu. Bunu da kendisine dert eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir mülkiye müfettişi görevlendirip hakkımda bir dosya hazırlattı. Bu müfettiş İstanbul’dan getirildi. Orda da Ekrem İmamoğlu’yla özel ilgileniyor. Ben Çankaya Belediyesi’nde çalışıyorum. Bu hazırlanan dosya ile birlikte Belediye Başkanı hariç 9 kişi hakkında İçişleri Bakanlığı soruşturma izni vermiş. Bunların hepsi geçen dönem Kasım ayında olmuştu” ifadelerini kullandı.
KULELER HAKKINDA YIKM KARARI
TOGO İkiz Kuleleri ile ilgili Mimarlar Odası’nın açmış olduğu davadan sonra Sinan Aygün’ün bu şikayeti yaptığını anımsatan Karakuş, “Sinan Aygün, 20 bin metrekarelik bir alana 120 bin metrekare bir inşaat yapmış. Mimarlar Odası da bunu yargıya taşıdı. Yargı da bu inşaat hakkında iptal kararı verdi. Yani bu kuleler yıkılacak. Dün yıkım ihalesi olacaktı ancak yürütmeyi durdurma kararı almışlar, erteletmişler. Ama eninde sonunda bu kuleler yıkılacak. Dolayısıyla zararı çok büyük” dedi.
‘YIPRATMA POLİTİKASI İZLENİYOR’
Danıştay’ın açılan soruşturmaya dair verdiği karara ilişkin ise Karakuş, şöyle dedi: “Danıştay 18. Dairesi, geçtiğimiz Mayıs ayında kararını verdi. Danıştay’ın bizim lehimize verdiği kararda İçişleri Bakanlığı’nın bizi soruşturma yetkisi olmadığı ve benim yaptığım tüm çalışmaların bağlı olduğum idarenin bilgisi dahilinde olduğu kararını verdi. Yani benim oraya gittiğim vakitlerde izinsiz, mazeretsiz işe gitmediğim gibi bir durum söz konusu değil. Danıştay ayrıca bu kararını kesin olarak verdi ve itiraz yolunu da kapadı. Bu emsal bir karardı.”
Danıştay’ın verdiği emsal kararın İçişleri Bakanlığı’nın belediyeler üzerinde kayyum gibi davranma yetkisini elinden aldığını, İçişleri Bakanlığı’nın belediyelerin iç işlerine karışmasının önüne geçtiğini söyleyen Karakuş, “İçişleri Bakanlığı kayyum atayamadığı muhalif belediyelere karşı yıpratma politikası izliyor. Anayasal bir kuruluş, kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüyüz. Yönetim kurulumuzun hepsi kamu görevi yapar. Kamu adına davranırız. Dolayısıyla belediyede de olsam kamu görevi yapıyorum, Mimarlar Odası’nda da olsam kamu görevi yapıyorum. Çankaya Belediyesi de biliyor. Yaptığım her şey onların bilgisi dahilinde, gittiğim her yerde öyle” dedi.
‘BELEDİYENİN YETKİSİ GASP EDİLDİ’
İçişleri Bakanlığı’nın dışarıdan böyle bir disiplin soruşturmasını açamayacağına dikkat çeken Karakuş, yapılanların usulsüz olduğunu söyledi. Çankaya Belediyesi’nde kendisi hakkında açılan tek bir soruşturmanın dahi olmadığını belirten Karakuş, şöyle devam etti: “Burada belediyenin yetkisini aşmışlardır, gasp etmişlerdir. Beni İçişleri Bakanlığı çalışanı gibi görüp, Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk etmişler. 6 Eylül Salı günü Yüksek Disiplin Kurulu bu dosyayı görüşecek. Usulen 6 ay içerisinde karar vermesi gerekiyordu ama bu süre aşılmış durumda. Yani bu dosya zaman aşımına uğramalı. Hukuken beni devlet memurluğundan çıkarmaları mümkün değilken yine de bunu yaparlarsa kendileri açısından bir emsal karar üretirler. İstedikleri memuru istedikleri zaman memurluktan atabilirler. Bu yapılan tamamen hukuksuzdur. Biz de bunun karşısında hukuki yollardan tüm haklarımızı kullanacağız. Haklılığımızla, kararlılığımızla bu ülkenin aydınlığa kavuşması için mücadele etmeye devam edeceğiz.” (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***