Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu: Dost ülkelerden takviye istenecek, ekonomik ve politik tavizler sürecek

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu: Dost ülkelerden takviye istenecek, ekonomik ve politik tavizler sürecek


Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta Balkan ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlarken döviz rezervlerinin artışı konusunda “dost ülkelerden destek” gördük açıklaması Türk ekonomisi için yeni bir dönemin de başlangıcı oldu.

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, Türkiye’nin IMF’ye borç veren ekonomi iddiası taşırken, rezervlerini takviye için dost ülkelere el açar hale geldiğini belirterek, ekonomik göstergelerin dost ülkelerden rezerv takviyesi isteminin önümüzdeki dönemde de kaçınılmaz göründüğünü söyledi.

İLGİLİ HABER

‘IMF’ye borç verdik’ söyleminden ‘dost ülkelerden borçlandık’ faslına geçildi

Sık sık ‘IMF bizden borç istedi, verin dedim’ diyen Erdoğan, bu kez ‘Dost ülkelerden borçlanmamız Merkez Bankası olarak güçlenmemize neden oluyor’ açıklaması geldi.

TL değer kaybettikçe bundan züğürt tesellisi çıkararak sürekli “Cari fazla vereceğiz” iddiasında bulunan ekonomi yönetiminin bu iddiaları gerçekleşmediği gibi, 2022’nin ocak-temmuz döneminde 36 milyar 585 milyon dolar cari açıkla karşılaşıldığını vurgulayan Kozanoğlu, halktv.com.tr’de yer alan habere göre, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Çünkü BDDK’nin şirketlerin döviz tutmalarına kısıt getiren kararı döviz borçlarının erken ödemesi, ithalatın öne çekilmesi gibi yan etkiler doğurdu. Bu da cari dengeyi iyice bozdu. Nitekim temmuz ayı cari açığı 4 milyar dolara kadar yükseldi. Bunda ithalatın öne çekilmesi sonucu 9.3 milyar dolara kadar fırlaması rol oynadı. Yine net hata ve noksan kaleminden kaynağı belirsiz 5.5 milyar dolar para girişi gözlendi.”

Orta Vadeli Program’da (OVP) bu yıl için 473, 2023 için 22 milyar dolar cari açık öngörüldüğünü vurgulayan Kozanoğlu, “Bu rakamların gerçekleşmesi bile şüpheli görünüyor. Ham petrolün varilinin 88 dolara düşmesi, turizm gelirlerinin seneye 45 milyar dolara yükselmesi, Avrupa’da kaçınılmaz görünen durgunluğa rağmen ihracatın 10 milyar dolar artması hep iyimser varsayımlar” diye konuştu.

Hazine’nin 28.2 milyar dolar tutarında döviz cinsi iç borcu bulunduğunu, 2022’nin geri kalanın 49.5 milyar dolar, 2023’te de 50.6 milyar dolar dış borç ödemesinin söz konusu olduğunu hatırlatan Kozanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

EKONOMİK VE POLİTİK TAVİZLER SÜRECEK

“Son haftalarda biraz düşse de CDS primi 715 puanda. Tüm bunlar önümüzdeki dönemde Türkiye’nin büyük miktarda ve yüksek maliyetli borçlanmaya gereksinim duyduğunu gösteriyor. Bireylerin dinmeyen döviz talebini de göz önüne alırsak, önümüzdeki dönemlerde de ‘dost ülkelerden’ rezerv takviyesi istemek kaçınılmaz gibi görünüyor. Tüm bunlar da ne yazık ki yeni ekonomik ve politik tavizler anlamına geliyor.”

SWAP’A RAĞMEN REZERVLERDEKİ ARTIŞ SINIRLI

Dost ülkelerden ardı ardına “swap” yoluyla rezerv takviyesine karşın 2021 sonunda 111.1 milyar dolar olan brüt rezervlerin ancak 111.9 milyar dolara çıkabildiğine dikkat çeken Kozanoğlu, “Swap’lar hariç net rezervler ise -56.4 milyar dolardan 52.3 milyar dolara sınırlı bir yükseliş gösterdi. Yani yükümlülükler artmasına rağmen brüt rezervlerde bir kıpırdama görülmemesinin 2 temel nedeni olabilir: Birincisi cari açık, ikincisi arka kapıdan döviz satışları” diye konuştu. Kozanoğlu, AKP’nin “IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi ama biz vermedik” söyleminin öyküsünü de şöyle anlattı:

“Küresel finansal krizin büyük bir panik yarattığı dönemde G20 zirvesi Londra’da toplandı. Alınan diğer önlemlerin yanında IMF’ye 500 milyar dolar ek rezerv sağlanması, bunun G20 üyeleri tarafından karşılanması karara bağlandı. Ne var ki Türkiye’nin payına düşen 5 milyar dolara gerek kalmadan o süreç atlatıldı. Diğer bir ifadeyle, Türkiye IMF’ye tek kuruş borç vermedi. Aksine, Ağustos 2021’de alınan bir kararla üye ülkelerin kotalarına göre 650 milyar dolar özel çekme hakkından (SDR) yararlanabilmesi kolaylığı kapsamında Merkez Bankası rezervlerine 6.3 milyar dolar takviye yapıldı.”

ERDOĞAN: BİRÇOK DOST ÜLKE GEREKLİ DESTEKLERİ SAĞLIYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta cuma günü Balkan ülkeleri ziyaretinden dönerken uçakta gazetecilerin soruları yanıtlarken, döviz rezervlerindeki artış için “dost ülkeler”in verdikleri desteği şu sözlerle ifade etmişti:

“Şu anda gerek Avrupa’dan gerek dünyanın değişik yerlerinden Türkiye’de yatırım için kapımızı çalanlar var. Tabii hassasiyetleri sebebiyle bu firmaların kimler olduğu konusuna girmeyeceğim ancak şu an itibarıyla toplamda 20 milyar dolar gibi Türkiye’de yatırım yapma konumunda olan firmalar var. Bu rakam inşallah daha da yükselecek, öyle gözüküyor. Bir de şu anda mali noktada dışarıdan parasını Türkiye’de park eden firmalar da başladı. Çünkü başka ülkelere güven kalmadı. Ama Türkiye’ye bu noktada güven var. Bununla ilgili olarak birçok görüşmeleri ben ve arkadaşlarım yürütüyoruz ve bu görüşmeler neticesinde de olumlu neticeler alıyoruz.

İşi gevşetmeyeceğiz, sıkı tutacağız ve bu süreci de en güzel şekilde inşallah değerlendireceğiz, atlatacağız. Çünkü Merkez Bankamızda dikkat ederseniz bir defa rezerv yükselmeye başladı. Bu tabii döviz rezervi noktasında bizim rahat hareket etmemizi sağlamış oluyor. Bu konuyla ilgili de şu anda birçok dost ülke gerekli desteklerini sağ olsun veriyorlar. Onlardan borçlanmamız Merkez Bankası olarak güçlenmemize neden oluyor. İnşallah bunu başarmak suretiyle de dövizdeki bu sıkıntıyı aşmış olacağız.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version