ANKARA – Danıştay, TMMOB’a bağlı odaların “Bilkent-İncek Bulvarı Çevre Yolu Bağlantısı”nın ihaleye çıkarılması ve iptaline ilişkin açılan davada yerel mahkemenin verdiği “dava açma ehliyeti” olmadığı kararını onaylayarak, temyiz başvurusunu reddetti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Şehir Planlamacıları Odası (ŞPO), Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası Ankara Şube’lerinin, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne karşı Eskişehir Yolu ve Ankara-Niğde Otoyolunu birbirine bağlayan 11,8 kilometrelik yol yapım projesi olan “Bilkent-İncek Bulvarı Çevre Yolu Bağlantısı”nın 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu uyarınca ihaleye çıkılması kararının ve söz konusu ihalenin iptaline dair açtığı dava Ankara 6. İdare Mahkemesi tarafından “davacıların ehliyeti olmadığı” gerekçesiyle reddedilmişti.
TMMOB’a bağlı odalar tarafından temyiz edilen karar, Danıştay 13’üncü Dairesi tarafından 2 Haziran’da karara bağlandı. Söz konusu kararda 4,5 kilometresi ODTÜ Ormanı’ndan geçen 11 kilometrelik “Bilkent – İncek Bulvarı Çevre Yolu Bağlantısı” projesinde davacı odaların “somut menfaat alakasının bulunmadığı” ve “konunun şehir planlaması ve mimarlık ile ilgisinin bulunmadığı” gerekçeleri sıralanarak, Ankara 6. İdare Mahkemesi’nin verdiği kararın onanmasına karar verildi.
Danıştay’a taşınan kararda odalar, ehliyet kavramının dar yorumlanmaması gerektiği, dava konusu ihalenin şehir planlaması ve mimarlık konuları ile ilgisinin bulunduğunu belirtti.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ise temyiz davasında savunma dahi yapmadı.
Danıştay hukuki değerlendirmesinde, “İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir” diye belirtti.
OY ÇOKLUĞU İLE KARAR VERİLDİ
Kurumlara 2 Temmuz’da tebliğ edilen kararda Danıştay Tetkik Hakimi İbrahim Altındağ’ın “Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir” görüşü esas alınarak, Ankara 6. İdare Mahkemesi’nin kararının onanması oy çokluğuyla kabul edildi. Danıştay üyelerinden bir tanesi TMMOB’a bağlı odaların “ehliyeti olmadığı” görüşüne katılmayarak, şerh düştü.
‘MENFAAT İLİŞKİSİ AMAÇ DOĞRULTUSUNDA YORUMLANMALI’
“İptal davaları ile idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının saptanmasına, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, böylece de idarenin hukuka bağlılığının belirlenmesine, sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesine olanak sağlandığından, bu davalarda menfaat ilişkisinin bu amaç doğrultusunda yorumlanması da gerekmektedir” denilen şerhte, Anayasa’nın kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını düzenleyen 135’inci maddesi hatırlattı.
‘DAVA AÇMA EHLİYETLERİ VAR’
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Kanunu’nun 2. maddesinde, birliğin kuruluş amaçları arasında “Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmî makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı, normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek” bulunduğunu hatırlatan üye, şerhinde şu ifadelere yer verdi: “Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ana Yönetmeliği’nin 3. maddesinde ise ‘b) …kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınai üretimin artırılmasında, ülkenin sanatsal ve teknik kalkınmasında gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak’ da birliğin ve bağlı odaların amaçları arasında düzenlenmiştir. Davacı Odalar tarafından, ‘dava konusu alan ile ilgili olarak imar planlarına karşı açılan iptal davalarının derdest olduğu, ana ulaşım planı olmadan yapılacak her parçacıl müdahalenin kamu yararına aykırı neticelere sebebiyet vereceği’ beyanlarıyla ihalenin ve ihaleye çıkma kararının iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmakta olup, davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların meslekî faaliyet alanlarına ilişkin olması nedeniyle dava konusu işlemle mâkûl menfaat ilgilerinin ve dolayısıyla dava açma ehliyetlerinin bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Davanın esası incelenmek üzere Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum”
MA / Yusra Batıhan
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***