Türkiye’de özellikle sosyal medyada büyük tartışma yaratan LGBTİ+ karşıtı eylem İstanbul Saraçhane Meydanı’nda yapıldı. Fikirde ve Mücadelede Birlik Platformu ve 150’ye yakın sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla Saraçhane’de buluşan yaklaşık 8 bin kişi daha sonra Beyazıt Meydanı’na kadar yürüdü.
Sessiz yürüyüş olacağı söylenmesine rağmen bazı gruplar tekbir getirdi ve ‘‘Müslüman uyuma çocuğuna sahip çık’’ sloganları atıldı. Birçok ailenin çocukları ile birlikte eyleme katıldıkları görülürken bazı çocukların LGBTİ karşıtı dövizleri ellerinde taşıdıkları dikkat çekti.
LGBTİ bireyleri terörizmle suçlayan dövizler taşındı, polis gösteriye müdahale etmedi
Eylemdeki kalabalık ani bastıran yağmura rağmen büyük ölçüde varlığını korudu. 26 Haziran’da Onur Yürüyüşü’ne izin vermeyen ve Cihangir’de toplanmak isteyen yaklaşık 400 kişiyi gözaltına alan İstanbul polisi LGBTİ+ eyleme müdahale etmedi.
Saraçhane Meydanı’ndaki mitinge katılanlara bayrak, ay yıldızlı şapka ve sandviç dağıtan eylem komitesi her ne kadar ‘‘aileye savaş açanlara geçit vermiyoruz’’, ‘‘LGBT propagandasına ve dayatmasına dur de’’, ‘‘Kulak ver bu sese aile hedefte’’ yazılı dövizler dışında taşınmamasını istese de ‘‘Rusya LGBTİ’yi yasakladı biz kaldık’’, ‘‘LGBT terörizmdir’’, ‘‘Küresel operasyona karşı LGBT terörüne dur diyoruz’’, ‘‘LGBT Türk kavmini yok etme projesidir’’, ‘‘Lut kavmi neden helak oldu’’, ‘‘sapıklığa dur de’’ yazılı dövizler meydanda taşındı.
Yalnız muhafazakar çevreler değil batı karşıtı seküler kesimlerden de eyleme katılanlar oldu
Bu arada eylemde üç hilalli yeşil sancak ve El Kaide bayrağı taşıyanlar da dikkat çekti.
Meydanın girişinde Türkiye’nin önde gelen Nakşibendi cemaatlerinden İsmailağa’nın Haziran ayında ölen lideri Mahmut Ustaosmanloğlu’nun flamalarının satıldığı görülürken muhafazakar ve dindar grupların dışında Vatan Partisi’nin gençlik örgütü Türkiye Gençlik Birliği ile Cumhuriyet Kadınları Derneği temsilcileri de eyleme destek verdi. Bu gruplardan temsilciler de diğer gruplardan temsilciler gibi alanda kurulan sahneden kalabalığa hitap etti.
Avukat Kahraman: ‘‘Bu insanların tedavi olması lazım, platformlarda yayınlanan dizilerle bu hayatlar özendiriliyor’’
Kalabalık bir grup ve döviz desteğiyle eyleme katılan Bayburtlular Vakfı Başkanı İsrafil Kahraman eşcinselliğin bir hastalık olduğunu, bunun tedavisi edilmesi gerektiğini söylerken bir takım çevrelerin bu durumu kullanarak dünyayı yeniden dizayn etmek istediğini söyledi.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Kahraman, ‘‘Bu yıkılmanın çürümenin farkındayız. Sağlığı sıhhati bozuk olanlara anlayış gösteriyoruz. Tabii bunların tedavi olması lazım. Bunların tedaviye teşvik edilmesi lazım. Allah çeşitli eksiklilerle yaratmış taramış olabilir. Arızalı insanların tedavi edilmesi gerekir ancak sağlıklı ve normal insanların böyle tercih yapmamış olması lazım. Ama bu platformlarda yayınlanan dizilerde bu hayatlar özendiriliyor. Ben İstanbul Hukuk Fakültesi mezunuyum. Bu özgürlük değil. Sizin özgürlüğünün benim başladığım yerde biter. Bu durumlar normalleştirilemez’’ dedi.
‘‘Hep sosyal medyadaki fenomenler gibi sevileceklerini düşünüyorlar ama gerçek böyle olmayacak’’
Dizi ve filmlerin yayınlandığı platformlar başka katılımcılar tarafından da sert bir dille eleştirildi.
Merve Aydın, ‘‘Kadından anne, erkekten baba olan normal çocukların yetiştiği standart bir aile, gelecek için çocuklar için, insanlık için, insanlığın fıtratı için buradayız. Gelecek nesil için çok büyük tehlike olduğunu düşünüyoruz. Zira gençlerimiz film ve dizilerle bu duruma özendiriliyor. Hep sosyal medyadaki fenomenler gibi sevileceklerini düşünüyorlar. Ama gerçek böyle olmayacak. Ben onlar adına üzülüyorum’’ dedi.
‘‘Aile bizim taşımız bunu bozmak istiyorlar’’
İslam dininin kutsal kitabı Kuran’da cinsel tercihleri nedeniyle yok edildiği belirtilen Lut kavmi de katılımcıların dilindeydi.
Adnan Peker, ‘‘ Cenabı Allah bizlere erkek ve dişi olarak nasip etmiş; üçüncü bir cins olamaz. Elhamdülillah Müslümanız. Lut kavminin bir benzerini yapmaya çalışıyorlar. Bu da kıyamet alametlerinden bir tanesi’’ derken Mustafa Çalkaya, ‘‘Sonuçta Allah bizi kadın ve erkek olarak yaratmış. Aile bizim taşımız. Bunu bozmak istiyorlar. Ancak biz aile kavramı bozulmasın diye, aileye savaş açanlara geçit vermeyiz. Eşcinsel fıtri değildir. Çocuklarımızın LGBT dayatmasından korunması için buradayız’’ diye konuştu.
‘‘Uygar bir toplumda böyle bir şeyin yeri yoktur ve ayrımcılık suçtur’
Bu arada birçok örgüt ile tanınmış ve sıradan yurttaşlar eyleme sosyal medya üzerinden tepki gösterdi.
Şarkıcı Mabel Matiz, ‘‘LGBTİ+ karşıtı yürüyüş ve söz konusu kamu spotu ile ilgili herkesi LGBTİ+’larla dayanışmaya çağırıyorum. Uygar bir toplumda böyle bir şeyin yeri yoktur ve ayrımcılık suçtur’’ derken Türk Tabipleri Birliği ‘‘toplumun bir kesimini ötekileştiren, nefret söylemi içeren eylem karşısında kamu otoritesinin sessizliği ve kamu kaynaklarını kullanılarak yapılan çağrılar toplumsal barışı tehdit etmektedir. LGBTİ+ hakları insan haklarıdır. LGBTİ+lar ne yanlıştır ne yalnızdır’’ ifadelerini kullandı.
https://twitter.com/mabelmatiz/status/1571101865445830657
Gazeteci Fatih Portakal, ‘‘Birilerinin protesto yürüyüşüne izin veriyorsan, protesto edilenlerin de onur yürüyüşüne onay verme hoşgörün olması gerekir. Demokrasi denilen böyle bir şey. Onlar da bu toplumun tarafı. Toplumda, yakınımızda cinsel tercihini belli etmeyen ne insanlar, tercihini saklayan ne isimler, hatta şiddetle protesto edip bu durumu gizli yaşayan ne simalar vardır? Değil mi? Sosyolojik bir gerçeklik bu. O yüzden de nefret yürüyüşüne hayır’’ diyerek eyleme tepkisini gösterirken Sosyal Haklar Derneği, ‘‘Toplumdaki herhangi bir kesime karşı halkı kin ve nefrete sevk etmek suçtur. Nefret mitingine izin vermek de bu suça ortak olmaktır. LGBTİ+ hakları insan haklarıdır. LGBTİ+’lara karşı nefreti körükleyen, yaşam ve varoluş hakkını hedef alan nefret yürüyüşüne hayır’’ yorumunda bulundu.