“Benim adaylığımla ilgili; biz altı lider bugüne kadar bir araya gelip cumhurbaşkanlığı adaylığını hiç konuşmadık”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “41 ilde bağımsız yani kendi partisi altında girenlerin, geri kalan 40 il ve 87 seçim çevresinde müşterek girme ihtimali olabilir. Bu konuda bir çalışma yaptık. ‘Hangi illerde ortak liste çıkarırsak hangi illerde bağımsız hangi illerde ortak listeyle girersek daha başarılı oluruz’ diye simülasyonlar yaptık. Arkadaşlarımız çalışmalarımızı ittifakı oluşturan diğer partilere giderek bunları anlattı.” dedi.
Kılıçdaroğlu, dün İstanbul’da Gerçek Gündem’in bazı yazar ve yöneticileri ile bir araya geldi. Gerçek Gündem’den Sami Menteş’in haberine göre, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili sorular için Altılı Masa ve Altılı Masa’daki liderlerin kararını işaret eden CHP Genel Başkanı, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı’nın Altılı Masa’nın göstereceği adayı olacağını dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, “Cumhur İttifakı parlamentoda çoğunluğu sağlayabilir mi? Hayır. Erdoğan da kabul ediyor, bunu sağlayamayacağını. Erdoğan, ‘Cumhurbaşkanlığını kazanırım ama Meclis çoğunluğu elimden gider’ düşüncesinde. Ama Cumhurbaşkanlığını da biz kazanacağız” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Gerçek Gündem yazarlarından Nezih Onur Kuru’nun ‘‘Seçim yasasında yapılan düzenlemeyle birinci olacak partinin avantajlı hale geldiği, bu nedenle Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetse bile yüzde 41-42 oyla parlamentoda çoğunluğu oluşturma ihtimali olduğu’’ yönündeki değerlendirmesi ve sonrasında ‘‘Altılı Masa içindeki partilerden bazıları diğerlerinin listesinden aday gösterilebilir mi? Bu konuda nasıl bir çalışma içindesiniz?’’ şeklindeki sorusuna şöyle yanıt verdi:
“2018 seçimlerine giderken seçim yasasındaki değişikliğe biz karşı çıktık ama AKP ve MHP’nin çoğunluğu ile seçime o değişiklikle gidildi ve biz muhalefet üzerine kazançlı çıktık. Sonrasında bu değişiklik yapıldı ve bugünkü yasal zemin oluştu.
Elbette ki arzu eden parti bağımsız girebilir. Bağımsız girecekse karşı taraf nasıl yapacak? Bir sefer önümüze bir gerçek var. Her siyasi parti en az 41 ilde kendi logosu ile seçine girmek zorunda ya da hiç seçime girmeyecek yani başka partinin logosuyla girebilir.
41 ilde bağımsız yani kendi partisi altında girenlerin, geri kalan 40 il ve 87 seçim çevresinde müşterek girme ihtimali olabilir. Bu konuda bir çalışma yaptık. ‘Hangi illerde ortak liste çıkarırsak hangi illerde bağımsız hangi illerde ortak listeyle girersek daha başarılı oluruz’ diye simülasyonlar yaptık. Arkadaşlarımız çalışmalarımızı ittifakı oluşturan diğer partilere giderek bunları anlattı.
‘Kazancımız kaybımız ne olur?’ diye bu çalışmaları sürdürüyoruz. Bunu biz yaptığımız gibi doğal olarak onlar da yapıyorlar. Ben sağduyunun hakim olacağını düşünüyorum. Tekrar diyorum, seçimi muhalefet kazanacak. Millet İttifakı Cumhur İttifakı’nı geçecek. Tabii bir de HDP gerçeği var.”
‘‘Peki Cumhurbaşkanı adayı kim olacak? Kemal Kılıçdaroğlu Millet İttifakı’nın adayı olacak mı?’’ sorusuna yanıt
Adayı henüz Altılı Masa’da hiç konuşmadık ama bugünden adayı belirlememek konusunda aynı fikirdeyiz.
“Benim adaylığımla ilgili; biz altı lider bugüne kadar bir araya gelip cumhurbaşkanlığı adaylığını hiç konuşmadık”
Benim adaylığımla ilgili; biz altı lider bugüne kadar bir araya gelip cumhurbaşkanlığı adaylığını hiç konuşmadık. Ama ‘Cumhurbaşkanı’nın niteliği ne olmalı?’ İşte bu soruya yanıt vermek için biz olması gereken nitelikleri belirledik. O nitelikler Altılı Masa’nın altı genel başkanın ortak taahhüdü.
Bugünden cumhurbaşkanı adayını belirlememek konusunda aynı fikirdeyiz. Altı lider de aynı fikirde. Nedeni de şu: Ya önce her konuda yüzde 100 anlaşalım ki adayımız ne yapacağını bilsin. Yüzde 100 görüş birliği içinde olmazsak cumhurbaşkanı adayı çıkıp bir şey söylediğinde öbür taraf farklı şey söylerse nasıl oy verecek vatandaş? Bu bir kafa karışıklığı yaratır. Zamanı gelince oturup konuşulur.
Altı liderin de üzerinde durduğu tek şey şu: Türkiye bu beladan bir şekilde kurtulmalı. Kurtuluş için beraber birlik içinde olmalıyız. Diyelim seçim 23’ünde yapıldı. Sorun 23’ünde değil 24’ünde. O gün ne olacak? Uzun uzun konuşacak mıyız? Aşama aşama mı devreye sokacağız? Hangi zaman diliminde güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz? Cumhurbaşkanı karar alırken nasıl davranacak? Bütün bunların bir şekilde belirlenmesi gerek.”
“İttifak daha sonra ortaya çıkacak, biz şu anda bir ‘masa’nın etrafındayız”
“Bildiğiniz gibi ‘İttifak yok’ diye açıklama yapıldı. İttifak yok zaten. İttifak daha sonra ortaya çıkacak. Biz şu anda bir ‘masa’nın etrafındayız. Hepimizin ortak bir amacı var. Biz daha cumhurbaşkanı adayını belirlemedik. İktidar olduğumuzda neleri yapacağımız konusunda alacağımız yol var. Bu konuda da ekipler çalışıyor. Evet, genel başkanlar Altılı Masa etrafında ayda bir kez buluşuyor. Ama genel başkan yardımcıları çalışıyor. ‘Ayda bir toplanıyor yetersiz, uzun zaman geçiyor’ deniyor ama genel başkan yardımcıları kendi aralarında birçok başlıkta toplanıyor. İnsan hakları konularından sorumlu olanlar, göçmenler sorumlu olanlar, diğerleri her biri arkada zaten çalışıyorlar. Çalışmaları bitirenler masaya geliyor. Çalışması bitmeyen hangi aşamada olduğunu söylüyor. Böylelikle olgunlaşıyor
‘Zafer Partisi, Yeniden Refah Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi daha birçok parti daha seçime girecek. Bu partiler ayrı ayrı girer gibi görülüyor. Ben cumhurbaşkanlığı seçiminde bu partilerin yıllarca eleştirdikleri Erdoğan’dan yana tavır koymayacaklarını düşünüyorum. Belki sandığa gitmezler, düne kadar eleştirdiği partinin liderine nasıl oy verecek? Küçük partilerin şu aşamada ittifaka girmeleri zor. Cumhurbaşkanı adayı belirlendikten sonra cumhurbaşkanı adayı doğal olarak bütün partileri ziyaret edecektir. O çerçevede akışlar, talepler ne olur onu bilmiyoruz.
“Altılı masa altı olarak kalacak o konuda görüş birliği var”
7. parti olmayacak. Altılı masa altı olarak kalacak o konuda görüş birliği var. Cumhurbaşkanı seçimleri dolayısıyla daha sonraki süreçte işbirliğine girilebilir. Gelelim ‘dostlarımız’dan kimleri kastettiğime. Dostlarımız derken tüm demokrat güçlerle bu ‘düzeni’ değiştirebileceğimizi ifade ettik. Yoksa sadece dostlarla siyasi partileri işaret etmiyoruz. Gençler, kadınlar, sivil toplum kuruluşları hepsi. Hiç tahmin etmediğiniz kişiler, STK’lar, düne kadar bizim toplantılarımıza gelmeyenler şimdi geliyor. Onları ikna ediyoruz, cesaretlendiriyoruz. Doğu Masası, Balkan Masası, Karadeniz Masası, Kültür Sanat Masası, bu konularda çok çalışıyor.
Muhalefetin kaybetme ihtimalini asla düşünmüyorum.
“Muhalefetin kaybetme ihtimalini asla düşünmüyorum. Tam tersine Millet İttifakı’nın oyunu arttırdığını görüyorum, arttıracağını biliyorum, iktidar olacağını düşünüyorum bunu da samimi olarak söylüyorum. Onların oylarının nasıl eridiğini biliyoruz. Bu sürecin çok iyi değerlendirilmesi kanısındayız. Daha iyi çalışmalıyız.
Cumhuriyet Halk Partisi belki tarihinde ilk kez bu kadar çalışıyor. Urfa’da bir ekibimiz var, Van’da Hakkari’de bu hafta çalıştık. Hafta başı Elazığ’da grup toplantısı yapacağız. Daha önce Erzurum’da yaptık. CHP’nin en zayıf olduğu ilerde toplantılar yapıyoruz. Sadece şehir merkezlerinde değil ilçelerde de. Bir kere gidiyoruz ve dönüyoruz değil. Bir ay sonra bir daha gidiyoruz aynı yere.
“Büyük mitinglerin bize büyük yarar getirmediğine inanan bir kişiyim”
Büyük mitinglerin bize büyük yarar getirmediğine inanan bir kişiyim. Alkış, slogan, konuşma… Oraya genelde bizim partililer geliyor. Ama diğer çalışmalarda kentin önemli insanları ile toplantılar yapıyoruz. Bazen sayı 70’i buluyor ama ideali 25-30 kişi olmalı. Bu toplantılarda bana her türlü soru soruluyor. ‘Genel başkan üzülüyor’, yok. Gençlerle, kadınlarla da aynı şekilde toplantılar yapıyoruz
Bu çalışmalarla CHP oylarında istikrarlı ve çok kararlı bir artış var. Birden bire çıkıp inmek değil. Sağlıklı ilerliyoruz. Ak Parti’yi de geçeceğiz birinci parti olacağız. Buna inanıyorum, hiçbir endişem yok. Dün akşam burada Iğdır kanaat önderleri ile toplantı yaptık. Ak Partili bir meclis üyesi partimize üye oldu. Bu toplantılara CHP’lileri çağırmıyoruz. Herkes endişeli, bize ‘nasıl çözeceksiniz’ diye soruyorlar. Biz de sorunun bir çözümü var. Kimse umutsuzluğa kapılmasın.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***