İZMİR- KHK ile ihraç edilen kamu emekçileri için 221 haftadır oturma eylemi yapan KESK’liler, OHAL’in konser yasakları ve yargı kararlarıyla devam ettiğini vurguladı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir 2 Nolu Şubesi’nin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçileri için başlattıkları oturma eylemini 221’inci haftasında devam ettirdi. “İhraç tecrittir. Tecrit insan hakkı ihlalidir. Hak ihlallerine hayır. İşimize geri döneceğiz” pankartının açıldığı açıklamada, sık sık “AKP’den hesabı emekçiler soracak”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” ve ” Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.
Oturma eylemi sırasında konuşan KHK ile ihraç edilen Hüseyin Çağlar, “Kamuda çalışan arkadaşlarınız mutsuz ve korkuyorlar. Bizi atarak kamu çalışanlarına gözdağı veriyorlar. Biz suçlu değiliz. Biz sendikal mücadele yürüttüğümüz, barış demokrasi ve özgürlük istediğimiz için atıldık. 221 haftadır da bu taleplerle sokaktayız ve olmaya devam edeceğiz. Geri döndüğümüzde de bu sürecin hesabını soracağız” diye konuştu.
‘OHAL TEK ADAMI GETİRDİ’
Basın açıklamasını Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS ) İzmir Şube Başkanı Erdal Akyol okudu. OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun suç işlediğini söyleyen Akyol, komisyonun bağımsız bir yargı kurumu değil KHK ile kurulan bir yapı olduğunu kaydetti. Bugün yaşanılan durumu siyasi ve ekonomik kriz olarak niteleyen Akyol, “AKP’nin toplumsal meşruiyetini kaybetmesi ve demokratik sınırlar içerisinde ülkeyi yönetme kapasitesinin kalmamasıyla başlayan bu siyasal kriz bugün faşizan bir tek adam rejimine dönüşmüş durumda. Tek adam rejimini doğuran toplumsal, siyasal ve anayasal koşullar 2016 yılında ilan edilen OHAL rejimi içinde hazırlandı. Resmi olarak OHAL altında geçen 2 yıllık süreç, sadece kişisel hak ve özgürlüklerin baskı altında tutulduğu, hukuksuz ve keyfi yönetim anlayışının had safhada yaşandığı değil, Anayasa’nın değiştirildiği, parlamenter demokrasinin ortadan kaldırılarak tek adam rejiminin inşa edildiği dönem oldu. Ülkeyi olağan demokratik koşullarda yönetemeyeceğini, iktidarını sürdüremeyeceğini bilen AKP, baskı ve keyfiyete dayalı bir OHAL rejimi ve onu takip eden tek adam rejimiyle ülkeyi kendi yönetebileceği bir biçime dönüştürdü” ifadelerini kullandı.
MÜCADELEYE DEVAM
OHAL’in konser yasakları ve yargı kararlarıyla devam ettiğini dile getiren Akyol, “375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulamaları derhal sona erdirilmelidir. İş güvencesi iktidarın sopası haline getirilmemeli, sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalıdır. İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır. Bizler dün olduğu gibi bugün de üyelerimizin, arkadaşlarımızın ülkemizin ve mesleğimizin geleceğini savunmaya devam edeceğiz. Toplumsal barış, toplumsal özgürlük, demokratik haklarımız için mücadelemize devam edeceğiz. Bir gider bin geliriz. Son arkadaşımız görevine iade edilinceye, bu zulüm bitinceye kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***