Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Karamus: KDP düşman ağzı ve stratejisiyle hareket ediyor


HABER MERKEZİ – KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus, KDP’nin tutumunun Kürt kazanımlarına zarar verdiğine işaret ederek, “KDP düşman ağzıyla, politikasıyla, stratejisiyle hareket ediyor. ‘Kürdistan partisiyim’ diyen bir parti bu tür açıklamalar yapmamalı” dedi.  

 

Türkiye’nin Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ortaklığıyla Federe Kürdistan Bölgesi’nde Zap, Avaşîn ve Metina alanlarına dönük saldırıları 17 Nisan’dan bu yana sürüyor. KDP’ye bağlı özel güçler, çatışmaların yaşandığı bölgede asker ve koruculara yol açıyor. Aynı zamanda saldırılara ortak oluyor. 6 Eylül’de Hewler’in Soran ilçesinin Xelifan beldesi yakınlarında hareket halindeki bir grup HPG, Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile hedef alındı. 3 HPG’li yaşamını yitirdi, yaralanan 2 HPG’li ise KDP güçleri tarafından alıkonuldu. Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Ahmet Karamus, Türkiye-KDP ortaklığı ve son saldırıları değerlendirdi. 

 

HEDEF KÜRT KAZANIMLARI 

 

Xelîfan’da gerçekleşen saldırının Kürt kazanımlarına ciddi zarar verebileceğini söyleyen Karamus, Kürtlerin parçalı hareket etmesi için farklı hilelere başvurulduğunu kaydetti. Karamus, Türkiye’nin Kürtler arası bir iç savaş amaçladığına işaret ederek, “Tarihten günümüze kadar Kürtleri bitirmek ve zayıflatmak için hep bu yöntemlere başvurmuştur. Amaç Kürt hareketini önce parçalamak, ardından tasfiye etmektir. O yüzden Xelîfan’da yaşanan olayı ilk kez yaşamıyoruz. Bu tür olaylar Kürt halkı arasındaki gerilimi daha da artırıyor. Bu tarz olaylar çok büyük çatışmalara yol açar. Buna karşı çalışmalarımız devam ediyor. Çağrımız; Kürt halkının bu saldırı ve provokasyonlara karşı tavrını güçlü bir şekilde ortaya koymaktır. Bugün Irak’ın tamamında çok karmaşık ve krizli bir durum olduğunu çok iyi biliyoruz. Türk devleti bölgede çıkan sorunlardan ve krizli atmosferden faydalanıyor. Bölgeyi işgal etmeyi ve güçlerini Irak’ta konuşlandırmayı hedefliyor. Bunu talep ediyor” diye konuştu. 

 

KDP’NİN TUTUMU

 

KDP’nin Türkiye ortaklığıyla bölgeyi derin bir krizin içine soktuğunu ifade eden Karamus, “KDP, Türkiye ile ortaklığını ilk kezdir göstermiyor. Bir yıl önce aynı bölgede HPG’lileri pusuya düşürdüler ve bu kişilerin akıbeti hala bilinmiyor. Ancak Xelîfan bölgesinde yaşanan son görüntüler ve yerel halktan aldığımız bilgiler, KDP’nin artık açıkça Türk devleti ile çalıştığını ve desteklediğini gösteriyor. Bu ortaklık artık bölge halkı tarafından net bir şekilde görülmüş ve anlaşmıştır. KDP’nin Türkiye ile işbirliğini doğru bulmadığımızı kamuoyu ile defalarca paylaştık. Kürt halkının statüsünü yok etmek için savaş başlattılar. KDP yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda, Türkiye’nin bölge üzerindeki talepleri tekrarlanıyor.  Yaptıkları her bir açıklamada, ‘Türkiye’nin Kürt halkıyla bir sorunu yok, PKK ile sorunu var’ yönündedir. Bu tavır kabul edebileceğimiz bir tavır değildir” diye belirtti.

  

‘KDP DÜŞMAN AĞZIYLA KONUŞUYOR’

 

Türkiye-KDP ortaklığının son günlerde derinleştiğini ifade eden Karamus, “Kürdistan’ın kazanımlarını koruyorum’ diyen bir Kürdistan partisinin bu tavrı bizi üzüyor. KDP düşman ağzıyla, düşmanın politikasıyla, düşmanın stratejisiyle hareket ediyor. ‘Ben Kürdistan partisiyim’ diyen bir parti bu tür açıklamalar yapmamalıdır. KDP’nin Türkiye ile pek çok konuda işbirliğinin giderek genişledi. Xelîfan’daki olay, bölge halkı üzerinde büyük bir korkuya neden olmuştur. Bu saldırı Kürdistan’da iç savaşın başlamasına neden olabilecek bir olaydır” uyarısında bulundu. 

 

‘DEVLETLER ANLAŞTI’ 

 

Karamus, Kürt kazanımlarını ortadan kaldırmak amacıyla kolonyalist devletlerin anlaşmaya vardığını ifade etti. Karamus, “Türkiye, bölgedeki sivillere yönelik bombardıman yaptı ama bunun KDP ve Irak hükümeti tarafından gündeme getirilmesi engellendi. Bu stratejik anlamda Kürtleri büyük bir zararın içine sokacaktır. Son dönemlerde Irak’ta büyük bir zayıflığın olduğunu görüyorsunuz. Bu zayıflık hem merkezi hükümette hem de bölgede var. Irak’ta Türk devletinin işgaline karşı güçlü bir tepki vardı. Türkiye’ye tepkinin bu kadar yüksek olduğu bir süreçte KDP nasıl bir politika izleyecek sorusu vardı akıllarda. Ama ne yazık ki bir şey yapmadı. KDP’nin Türk devletini korumaya yönelik politikalarını meşru görmüyoruz. KDP gerçek anlamda yurtsever ise Türkiye’nin bu girişimlerine karşı tavır almalı ve Kürt halkı arasında diyalog ve iletişimin yolunu açmalıdır. Defalarca diyalog için çok çağrıda bulunduk. Ama ne yazık ki KDP çağrılarımıza yanıt vermedi. Ancak KNK’nin bir duruşu ve ısrarı var. Kürt kurum ve kuruluşları, KDP’nin Türkiye ile işbirliğini engellemek için inisiyatif sahibi olmalıdırlar. Kolonyalist devletler, kendi aralarında stratejik bir anlaşma imzalamışlar ve bu stratejik anlaşmada; İran, Irak, merkezi hükümet ve Türkiye, Kürt halkının statüsünü engel olmaktır. Ulusal bir strateji ile hep birlikte bu anlaşmaya karşı durmalıyız” ifadelerini kullandı. 

 

‘SAVAŞIN FİNALİNDEYİZ’

 

Saldırılar karşısında çalışma ve çabalarının sürdüğüne dikkati çeken Karamus, şunları söyledi: “Kürt halkının statüsü kabul edildi ve halen tartışılıyor. Biz artık finaldeyiz. Kürt halkının düşmanları bunu çok iyi anladılar, Bunlardan biri de Türk devleti. Türk devletinin kendisi bu savaşı varlık ve yokluk savaşı olarak yorumluyor. Bu nedenle her fırsatı değerlendiriyor. Bunun için Kürt halkı arasında çatışma çıkartıyor. Kürdistani kurum ve partilerle yaptığımız görüşmelerde KDP-Türkiye  işbirliğine karşı ciddi bir tepkilerinin olduğunu görüyoruz. Nerede bir Kürt özgürlük istese Türk devleti oraya saldırıyor ve herkes bunun farkında.  Savaşın finalindeyiz. O yüzden biz diyoruz ki başarılı bir sonuca ulaşmak için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi ve bu işbirliğine engel olması gerekir. Biz KNK olarak iç sorunları çözmeye hazırız.”

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version