Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Gazeteci Ezmi: Türkiye DAİŞ konusunda ateşle oynamamalı


HABER MERKEZİ – İç Güvenlik Güçleri’nin Hol Kampı’nda DAİŞ’e yönelik operasyonunun gerekli olduğunu altını çizen Mısırlı gazeteci Elaa Ezmi, “Türkiye veya bölgede faaliyet gösteren hiçbir güç, DAİŞ konusunda ateşle oynamamalıdır” dedi. 

 

Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri tarafından Hol Kampı’nda yürütülen İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nin ikinci aşaması, 24 gün sonra 17 Eylül’de sona erdi. QSD, YPG ve YPJ’nin de desteğiyle gerçekleştirilen hamle kapsamında çok sayıda hafif ve orta silah, onlarca tünel ve çocuklar için eğitim yeri buldu. Bu kapsamda onlarca gizli hücre üyesi tutuklandı. Mısırlı gazeteci ve terör olayları araştırmacısı Elaa Ezmi, İnsani ve Güvenlik Hamlesi’nin önemine dair Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) değerlendirmelerde bulundu. Ezmi, DAİŞ hücrelerinin yenilgiye uğratılmasında QSD’nin rolüne dikkat çekerek, “QSD, Türkiye’den DAİŞ’e gelen her türlü desteğe karşı tüm uluslararası önlemleri almalıdır” dedi.

 

‘OPERASYON GEREKLİYDİ’

 

QSD’nin Hol Kampı’nda DAİŞ’liler ile onların planlarına yardım ve destek verenlere yönelik gerçekleştirdiği mücadelenin gerekli ve aktif olduğunu belirten Ezmi, son adımdaki hamlenin önemine dair şunları söyledi: “Son adımla ilgili, sonuçların ilginç olduğu açıktır. Özellikle çok sayıda tünelin bulunması, çocuklar arasında şiddet fikirlerini yaymak için kullanılan çadırların kaldırılması, ayrıca çok sayıda silah ve mühimmatın toplanması, hamlenin önemini ortaya koymaktadır. Kuşkusuz bu tür adımların devamı arzu edilen ve aktif bir konudur. Kamp içinde istikrarı sağlamanın en iyi yolu bu olabilir. Daha da önemlisi bu tür adımlar, Özerk Yönetimin kamp alanlarını ayırdığını düşündüğünden, tehlikeli üyeler arasındaki ilişkileri kesmek için güvenliğin uygulanması için yeni fikirler yaratmaya yardımcı oluyor.”

 

‘KAMP DAHA FAZLA İZLENMELİ’

 

Yapılan son hamle ile cevaplanması gereken birçok sorunun ortaya çıktığına işaret eden Ezmi, kamp için farklı çalışmaların da yürütülmesi gerektiğini vurguladı. “Kamp, İç Güvenlik Güçleri ve QSD tarafından sıklıkla izlenen bir yer olmasına rağmen yapılan hamlede bulunan DAİŞ’e ait çok sayıda tünelin nasıl kazıldığı gibi karmaşık bir soruyu gündeme getiriyor” diyen Ezmi, Uluslararası Koalisyonun güvenlik ve teknik yardım almak için kampta 24 saat sesli ve görüntülü izlenebilecek bir sistem kurması gerektiğinin altını çizdi. Ezmi, DAİŞ’in kampta tehdit yaymaması veya gücünü pekiştirmemesi için yeni bir güvenlik planı oluşturulması gerekliliğini vurgulayarak, “Yani QSD’nin güvenlik adımlarının şekli düzenli olmalı ve her adım arasında uzun zaman olmamalıdır. Öldürme, kaçırma, kaçış ve tünel inşasına izin verilmemelidir” dedi.

 

‘DEVLETLER ÇÖZÜM İSTEMİYOR’

 

QSD ve İç Güvenlik Güçleri’nin uluslararası toplumdan siyasi, teknik, askeri ve hukuki düzeyde yeterli desteği alamamasına rağmen önemli başarılara imza attığını belirten Ezmi, DAİŞ’le mücadele konusunda rollerinin önemine değindi. Uluslararası toplumun, terör tehdidini artırmak için devletlerin DAİŞ üyelerinin geri gönderilmesine izin veren herhangi bir çözüm istemediğini belirten Ezmi, “Bunun da ötesinde, bölgedeki bazı uluslararası güçler, Hol Kampı sorununun çözülmesini istemiyor. Gelecekte siyasi hedeflerine ulaşmak için bunu bir saatli bomba olarak kullanmaya çalışıyor. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki varlığı, QSD’ye yönelik saldırıları ve diğer konular durumu karmaşıklaştırıyor ve bölgedeki gerilimi artırıyor. Bunun da ötesinde, tüm bunlar, eğer perde arkasında kullanılmaları yoluyla ise terörist gruplara yaşama şansı veriyor ya da karmaşık güvenlik durumundan yararlanmak için bu gruplara hareket etme ve canlanma fırsatı veriyor. Bu konuda Ankara’nın Suriye’deki varlık nedenleri objektif değil, aksine tehlike işaretleri ve durumda bir değişimin başlangıcıdır” diye konuştu.

 

‘TÜRKİYE ATEŞLE OYNAMAMALI’

 

“QSD, Türkiye’nin DAİŞ’e güçlü desteği konusunda tüm uluslararası önlemleri almalı ve hakkını vermelidir” diyen Ezmi, sözlerini şöyle sürdürdü: “QSD, Türkiye’nin DAİŞ’e desteğinden eminse, onu yenmek için tüm siyasi ve askeri önlemleri almalıdır. Türkiye’nin hesap verebilirliğine gelince, mesele temelde birçok aktif uluslararası ve bölgesel güç arasındaki ortak çıkarlara bağlıdır. Uzun süre devam edecek olan gerilim ve istikrarsızlık hesabın konusudur. Türkiye veya bölgede faaliyet gösteren hiçbir güç DAİŞ konusunda ateşle oynamamalıdır, çünkü aktif terörist grup bir gün askeri veya uluslararası bir güçle karşılaşırsa bu ittifak devam etmeyecektir. Hemen savaş çıkacak ve bu örgüt herkesi öldürecektir. Washington’un Afganistan’daki İslam deneyimi hala canlıdır. Herkes, ‘yalnız kurtlar’ ve sınırı aşan radikal terör ile daha da zor olan 11 Eylül felaketini tekrarlama tuzağına düşmeden önce bunun önünü almalıdır. QSD’ye tavsiyem, uluslararası toplumun DAİŞ’e karşı mücadele düzeyini denemek için DAİŞ’e karşı tüm operasyonlarını durdurduğunu açıklamasıdır. Bu sayede DAİŞ felaketinin sonucunun kısıtlı bir tarafın omuzlarına düşmemesi gerektiğini herkes anlayacaktır. Bu sorun için herkesin genel bir siyasi yasa koyması zorunludur. Her devlet kampta tutuklu bulunan yurttaşlarını iade almalı, onları yargılamalıdır. Din, kültür ve düşünce açısından yeniden eğitmelidir. Bu aşamaya gelebilmek için BM ve aktif uluslararası kuruluşların güvenlik kontrolüne derhal katılması ve aktif entelektüel ve bilimsel programlar aracılığıyla DAİŞ’in tutuklu çetelerini yeniden eğitmesi gerekmektedir.”

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version