Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Engelliler Konfederasyonu MEB önünde: Hani sosyal devlet hani eşitlik?


ANKARA – Engellilerin eğitimde yaşadığı sorunlara dikkat çeken Türkiye Engelliler Konfederasyonu, sorunların çözümüne dair taleplerini sıraladı. 

 

Türkiye Engelliler Konfederasyonu, ülkede başlayan 2022-2023 eğitim öğretim yılı dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde bir araya geldi. Konfederasyon üyeleri, yaptıkları açıklamayla engellilerin eğitimde yaşadıkları sorunlara dikkat çekti. “Hani sosyal devlet hani eşitlik” ve “Engelliler burada Bakan nerede” sloganları atılan açıklamada, Engelliler Konfederasyonu Başkanı Mustafa Özsaygı konuştu.

 

‘OKULU BIRAKMA ORANI YÜZDE 60’

 

Engellilerin eğitim haklarından faydalanmaları konusunda ilerleme sağlanmadığını, aksine sorunların daha da arttığı bir tabloyla karşı karşıya olduklarını belirten Özsaygı, Türkiye’nin yüzde 60 oranı ile AB ülkeleri arasında ilkokuldan sonra engelli bireylerin okulu bırakma konusunda en yüksek ülke konumunda olduğunu aktardı. Eğitim hakkının bütün öğrenciler için ve özellikle de engelli öğrenciler için kâğıt üzerinde kaldığının altını çizen Özsaygı, “Zihinsel, İşitme, görme, ortopedik ve öğrenme güçlüğü çeken diğer nöro-tipik engellilerin eğitim hakları sistematik bir şekilde ihlal edilmektedir. Temel bir insan hakkının sistematik şekilde ihlal edilmesi insanlığa karşı suç işlemektir. İlgili kurumlar, engellilerin eğitim hakkını tanıma ve evrensel kurallar çerçevesinde yaşama geçirme konusunda sorumluluklarını yerine getirmemektedir. Türkiye nüfusunun yüzde 10’unu oluşturan engelli yurttaşlara sunulan kamu hizmetleri için bütçeden ayrılan pay sadece yüzde 1,6’dır” diye belirtti. 

 

SİSTEMATİK AYRIMCILIK 

 

Engellilerin eğitiminden sorumlu Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün Bakanlık bütçesinin yüzde 1 düzeyinde olduğuna değinen Özsaygı, engellilerin eğitimden muaf tutulması iktidarın engellilere yaklaşımının en net örneği olduğunu ifade etti. Özsaygı, şunları belirtti: “Millî Eğitim Bakanlığı ve bağlı okulların bütçesi içerisinde engellilerin eğitimi için yeterli düzeyde bir bütçe, kadro, müfredat düzenlemesi yapılmamıştır. Bu durum diğer ilgili kamu kurumlarında da farklı değildir. İlköğretim düzeyindeki okula giden öğrenciler içerisinde ‘özel eğitim’ kapsamındakilerin oranı yüzde 0,3 düzeyindedir. Tüm zorluklara rağmen eğitim ortamlarına erişebilen engelli öğrencilerin büyük çoğunluğu ‘kapsayıcı eğitim’ kapsamında eğitim almaktadırlar. Kapsayıcı eğitim içinde bile engelli öğrenciler sistematik bir ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar. Millî Eğitim Bakanlığı’nın bir milyonu aşkın öğretmeni içerisinde özel eğitim öğretmenleri toplam öğretmenlerin sadece yüzde 1,4’ünü oluşturmaktadır. Ayrıca özel eğitim öğretmenleri çoğunlukla yeterli ‘engelli hakları farkındalığı’ ve ‘hak temelli bir yaklaşım’ algısından uzaktırlar. Okulların sadece yüzde 2,4’ü ‘özel eğitim kurumu’ olup, dersliklerde ise bu oran yüzde 1,4 düzeyindedir.”

 

TALEPLER

 

Özsaygı, son olarak yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla beraber, engellilerin eğitim haklarına sağlıklı ulaşabilmeleri için şu talepleri sıraladı:

 

* “Başta engelli öğrenciler olmak üzere tüm öğrencilere tüm eğitim hizmetleri devlet tarafından parasız verilmelidir.  

 

* Pandemi sürecinin neden olduğu engelli öğrencilerin akranlarına göre daha fazla geride kaldığı gerçeği göz önünde bulundurularak sorunu çözecek önlemler alınmalıdır.

 

* Tüm engellilerin eğitimi için nitelikli, anadilinde, erişilebilir, yaşadıkları çevre ile bütünleştirici eğitim imkanları sağlanmalıdır. 

 

* Engellilerin eğitim hizmetine erişimi için bütçe, kadro ve müfredat gelişimi sağlanmalıdır. Merkezi bütçeden engelliler en az nüfusa oranları seviyesinde bütçe ayrılmalıdır.

 

* Eğitim alanlarının ‘Evrensel Tasarım İlkesi’ esas alınarak makul bir düzenlemeden geçirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

 

* Eğitim materyalleri her engel grubunun gereksinimleri gözetilerek, erişilebilir özelliklerde hazırlanmalıdır.

 

* Braille alfabesi, işaret dili, beden dili ve alternatif iletişim biçimleri geliştirilerek, engellilerin eğitimleri kolaylaştırılmalıdır.

 

* Alt yapısı tamamlanmış, tüm eğitim kesimlerince kabul görmüş kapsayıcı bir eğitimi sistemi yaşama geçirilmelidir.

 

 * Ailelerinden uzak, adeta tecrit durumundaki körler ve sağırlar okulları kapsayıcı eğitim sisteminin içine alınmalıdır.

 

 * Engellilerin eğitiminin önündeki toplumsal önyargıların ortadan kaldırılması için ilgili her kesime yönelik bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır. 

 

 * Bireysel eğitim programları yaygınlaştırılmalıdır. 

 

 * Kapsayıcı eğitim uygulanan okul ve sınıf sayıları artırılmalıdır. 

 

 * Otizm Spektrum durumu olan bireyler için devlet tarafından karşılanan ders saati ayda 40 saate çıkarılmalıdır.

 

 * Engelli öğretmenlerin erişilebilir okul, sınıf, laboratuvar vb. ortamlarda ve branşlarında çalışmaları sağlanmalıdır. Engelli eğitimcilere yönelik mobbing uygulamalarına son verilmelidir.”

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version