Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Enflasyon hikayeleri: “Hijyenik ihtiyaçlarımı karşılayamadığım aylar oldu”

Enflasyon hikayeleri: "Hijyenik ihtiyaçlarımı karşılayamadığım aylar oldu"


“Üniversite sınavlarına hazırlanıyorum. Çok zor, sıkıntılı bir süreç. Çünkü bir sürü eksiğim, ihtiyacım var, onları nasıl tamamlayabilirim bilmiyorum.”

“Üniversiteye başlayacağım için bilgisayara ihtiyacım var; onun için birikim yapmaya çalışıyorum. Artan zamlardan ötürü bir şey biriktiremedim. Kendi ihtiyaçlarım var, hijyenik ihtiyaçlarım var. Karşılayamadığım zamanlar, aylar oldu.”

 

Ankara’da yaşayan 19 yaşındaki Sevgi, “Faturalar, kira derken kendi ihtiyaçlarımızı alamaz hale geldik” diyerek asgari ücret kazanan babasıyla geçinmekte gittikçe zorlandıklarını anlatıyor.

 

Enflasyonun etkisi, kişisel bakım, hijyen ve temizlik ürünlerinde çok ağır bir şekilde gösteriyor kendini.

 

Özellikle regl dönemlerinde kullanmak zorunda kalınan hijyenik ped ve tamponların yükselen fiyatları, bütçelerini zorluyor.

 

Cinsel sağlık için kullanılan kondom ya da deodorant, jilet, şampuan ve sabun gibi kişisel bakım ürünlerinin de fiyatları bir hayli yükselmiş durumda.

 

Kişisel bakım marketlerinde hijyenik ped paketlerinin fiyatları ortalama 20 TL’den başlıyor.

 

Bu da bir kadının regl dönemi boyunca en az 100-150 TL kadar harcama yapması gerektiği anlamına geliyor.

 

Tampon fiyatları ise 60 TL’den başlıyor, 80 TL’ye kadar çıkabiliyor.

 

İstanbul’da yaşayan grafiker Şebnem, “Hijyenik ürünler, tuvalet, temizlik, kişisel ürünler diyelim, yanlarına yaklaşamıyoruz. Borç öde, borçlan mantığı ile yaşamaya çalışıyoruz ve bundan ülkece çok sıkıldık” diyor.

 

“Ailemle her akşam bütçe hesabı yapıyorum”

 

İstanbul’da yaşayan ve üniversitede moleküler biyoloji ve genetik bölümü öğrencisi olan Ayşe, alışveriş yaparken hijyenik ürünler başta olmak üzere birçok kalemde hesaplama yapmak zorunda kaldığını aktarıyor:

 

“Enflasyon sürecini bir öğrenci olarak değerlendirirsem, artık temel olan ihtiyaçlarımız bile özel istekler gibi ulaşılamayacak noktaya geldi. Bir kahve içmek, bir öğün yemek yemek ve en önemlisi bizi aydınlatmak için en iyi dost bildiğimiz kitaplar ve fiyatları…

 

“Kırtasiye ürünleri ve giyim ihtiyacı. Zamanımızı verimli kullanmak için yapacağımız spor, sanat faaliyetleri. Bir kadın olarak ise regl dönemlerimde kullandığım hijyenik ürünler. Ailemle her akşam yaptığım bütçe hesapları ve daha nicesi…”

 

TÜİK verilerine göre kişisel bakım ürünlerindeki enflasyon Mayıs ayından beri yıllık yüzde 60’ın üzerinde seyrediyor.

 

“Başka yerde sınıflandırılamayan kişisel bakım ürünleri” olarak nitelendirilen kategoride yer alan diğer kişisel bakım ürünlerinde ise enflasyon bu yıl Mart ayında yüzde 84 ile zirve yaptı.

 

“Bebek bezi kesilerek ped olarak kullanılıyor”

 

Derin Yoksulluk Ağı’nın pandemiden sonra İstanbul’un yoksul mahallelerinde yaptığı araştırmaya göre her beş kadından dördünün hijyenik pede erişimi yok.

 

Derin Yoksulluk Ağı Araştırma ve Savunu Koordinatörü Şevval Şener, yoksul mahallelerde kadınların pedleri bakkaldan paketlerin içinden taneyle satın aldığını gözlemlemiş:

 

“Eğer bunu alıyorsa da çocukları için aldığını, büyük kızı için değil de regl dönemi yeni başlayan küçük kızı için aldığını söyleyen kadınlar oldu.”

 

Ped ya da tampon alamayan kadınların regl dönemlerini nasıl geçirdiklerini sorduğumda Şener en çok bebek bezi kullandıklarını anlatıyor:

 

“Bebek bezi de bu hanelerde önemli bir ihtiyaç, ama bir adet bebek bezini 7-8 parçaya kesip 3-4 gün kullanan insanlar oluyor. Ya da eski tişört, kumaş parçası gibi malzemeleri kullanabiliyorlar. Pamuğu eski kıyafet parçalarına sararak kullanmak en sık duyduğumuz yöntemlerden biri.”

 

“Kadınlar ped almak ve karnını doyurmak ikileminde bırakılıyor”

 

Mart ayında hijyenik ped ve tamponlarda KDV oranı %18’den %8’e indirildi; ancak çoğu kadın hakları örgütüne göre bu yeterli değil.

 

Yoksulluk sınırında ya da altında yaşayan çok sayıda kadının regl ürünlerine ulaşması mümkün değil.

 

Erişimi en kısıtlı olan kadınlar, mülteciler, mevsimlik tarım işçileri, asgari ücretle geçinenler, kent ve kırsalda sosyoekonomik olarak zor durumda bulunanlar.

 

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden Avukat Ezgi Sağcan, kadınların bir ikilemde bırakıldığını düşünüyor:

 

“Ped mi alacak, karnını mı doyuracak? Böyle bir ikileme düştü maalesef kadınlar. Bu da kadın sağlığını, halk sağlığını tehdit eden bir durum. Bir yandan kadını toplumsal hayattan da dışlıyor, çünkü sağlıklı bir şekilde ped kullanamazsa, düzenli tampon değiştiremezse, nasıl dışarıda sosyal hayatta kumaşla idare edecek; okula, tarlaya, işe gidecek?”

 

Sağcan, regl ürünlerinde KDV’nin indirilmesinin yeterli olmadığını, satın alma gücü olmayan kadınlar için bu ürünlerin ücretsiz olması gerektiğini savunuyor:

 

“KDV’yi indirirsiniz ancak üretici onu yansıtmaz, o yansıtsa bile satan market ya da bakkal yansıtmayabilir. Eski fiyatından satmaya devam eder yine. O yüzden hijyenik pedlerin bedava dağıtılması için organizasyonu devletin yapması gerek.”

 

Sağcan, aile hekimlikleri ya da eczanelerde belirli bir kota kapsamında pedlerin ücretsiz dağıtılabileceğini vurguluyor.

 

“Bağda bahçede çalışırken güneş kremi kullanamıyoruz”

 

BBC Türkçe’ye enflasyonla ilgili yaşadığı sıkıntıları yazan çok sayıda kişi, en temel temizlik ve gıda ürünlerini almakta zorluk çektiğini dile getiriyor.

 

Çok sayıda kişi ise gıda ürünlerini satın almak için hijyen ya da kişisel bakım ürünlerini satın almaktan vazgeçmek zorunda kalıyor.

 

İstanbul’da yaşayan öğrenci Ezgi, “Kişisel bakım malzemelerini hesaplı kullanmaya gayret göstermek zorundayız. Bir şey satın almak istiyorsak her harcamamızı kesmek zorundayız” yazıyor bize gönderdiği satırlarında.

 

Kişisel bakım ya da hijyen ürünlerine erişim sadece kadınlar tarafında değil, erkekler için de büyük bir sorun teşkil ediyor.

 

Van’da yaşayan öğrenci Ekrem, “Elbise, ayakkabı ve temizlik ürünlerini almak hayal oldu” diyor.

 

Adıyaman’da yaşayan öğrenci Hakan, yaşadığı şehir dolayısıyla güneş kremi kullanması gerektiğini ancak bütçesinin yetmediğini aktarıyor:

 

“Giyimden kuşama, kırtasiyeden ulaşıma, kişisel bakıma ürünleri almakta zorlanıyoruz. Ben Güneydoğu’da yaşıyorum, güneşten korunmak için güneş kremi satın alamamak çok ağrıma gitti pahalı olduğu için… Bağda bahçede çalışırken güneşten pişip akşam eve geliyoruz.”

 

“Çocuklarını bulaşık deterjanıyla yıkayanlar var”

 

Regl yoksulluğu ve tabusu ile mücadele eden Konuşmamız Lazım derneğinin bu yıl yayınladığı araştırmaya katılan kadınların %21’i sabuna, %16’sı temiz suya, %31’i ise çöp kutusuna her zaman erişemediklerini beyan etti.

 

Derin Yoksulluk Ağı’nın İstanbul’un yoksul mahallelerinde yaptığı araştırmaya göre görüşme yapılan kişilerin %76’sı düzenli bir şekilde kişisel bakım malzemelerine erişemediğini söyledi.

 

Derin Yoksulluk Ağı’ndan Şener, “Mutfakta bulaşık deterjanı yerine sabun kullandıklarını ya da çocuklarını sabun yerine bulaşık deterjanıyla yıkayan kişiler olduğunu biliyorum” diyor.

 

Sevgi’nin en büyük hayali ODTÜ okul öncesi öğretmenliği bölümünü kazanmak.

 

Ancak geçim sıkıntısı, hayallerini ve psikolojisini son zamanlarda çok yıpratmış:

 

“Babam iki sene işsiz kaldı, şu an bir tanıdığımızın yanında çalışıyor, asgari ücret alıyor. Kirada oturuyoruz, maaşın yarısı kiraya gidiyor ve iki kişi olmamıza rağmen kalan parayla geçinmek çok zor.

 

“Her şey babamın üstünde olduğu için o benden daha stresli. Bir ay bir şey alabiliyorsak başka bir ay yetirmeye, artırmaya çalışıyoruz. Bu süreç bizi daha sinirli yaptı, daha çok aramızı açtı. Sadece maddi olarak değil manevi olarak da zedeleniyor insan.”

 

KAYNAK: BBC TÜRKÇE – ÖZGE ÖZDEMİR


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version