Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Çiğdem Mater’in mektubu Venedik Film Festivali’nde okundu

Gezi davası tutuklusu Mater: ‘Çok iyiyiz, çünkü çok haklıyız’


.79. Venedik Film Festivali’nde, International Coalition Filmmakers at Risk (ICFR) ile birlikte “Sinemacılar Saldırı Altında /Filmmakers Under Attack: Taking Stock, Taking Action” başlığıyla yapılan panelde, Gezi Parkı Davası’nda 18 yıl hapis cezası alan sinemacı Çiğdem Mater gündeme geldi.

Mater’in hukuksuz bir şekilde tutuklandığını vurgulayan arkadaşı ve yönetmen Sinem Sakaoğlu; “Çiğdem bir sabah 6’da, bir film çekimi için, yani işini yapmak için bulunduğu bir kasabada kaldığı otel odasında gözaltına alındı. O gözaltıyla başlayan hukuki süreç, belki de hukuki taciz süreci demek daha doğru olur, üç yıl sonunda hapis cezasıyla sonuçlandı” dedi.

Sakaoğlu’nun okuduğu Mater’in Bakırköy Kadın Cezaevi’nden göndermiş olduğu mektubunda “Tahran’daki bir hücrede ya da Kabil’de yeraltına çekilmek zorunda kalmış bir sanatçıda söylediklerimin karşılık bulacağına, bulduğuna eminim. Özgür zamanlarda, festivallerde buluşmak ümidiyle” ifadeleri yer aldı.

Sakaoğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Çiğdem Mater, eleştirel düşünen, bağımsız bir sinemacı. Venedik Film Festivali’nden ödüller almış bir yapımcı, bugün burada, aramızda olmalıydı. Onun yerine Gezi Davasında saçma suçlamalarla 18 yıl ceza aldığı için İstanbul’da bir hapishanede. Çiğdem bir sabah 6’da, bir film çekimi için, yani işini yapmak için bulunduğu bir kasabada kaldığı otel odasında gözaltına alındı. O gözaltıyla başlayan hukuki süreç, belki de hukuki taciz süreci demek daha doğru olur, üç yıl sonunda hapis cezasıyla sonuçlandı.”

Sakaoğlu konuşmasının devamında Çiğdem Mater’in Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi’nden göndermiş olduğu mektubu okudu. Mater’in Venedik Film Festival ekibine gönderdiği mektubunda şu ifadeler yer aldı:

‘DOĞRU YOLDA, DOĞRU BİLDİKLERİMİZİ YAPTIĞIMIZI HER AN HİSSEDİYORUM’

“Sevgili Venedik Film Festivali ekibi, sevgili sinemacılar İstanbul Bakırköy’deki bir kadın cezaevinden yazıyorum size, sesimin İran’dan, Afganistan’dan, Ukrayna’dan, Rusya’dan duyulacağını umarak.

Zor zamanlarda, hiç öyle görünmese de zor bir işi yapmaya niyetlenmişiz meğer. Her gün dünyanın bir yerinden tutuklanmış sinemacıların haberini almamız boşuna değil. Yine de, dayanışma ve küresel destekle, doğru yolda, doğru bildiklerimizi yaptığımızı her an hissediyorum. Tahran’daki bir hücrede ya da Kabil’de yeraltına çekilmek zorunda kalmış bir sanatçıda söylediklerimin karşılık bulacağına, bulduğuna eminim.

Özgür zamanlarda, festivallerde buluşmak ümidiyle, çok teşekkürler!”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version